B: Sevdiğim kızı koruyamadım kızımı nasıl koruyacağım bilmiyorum. *Ağlayarak*
F: Her gün böyle ağlayacak mısın?
B: Unutamıyorum ki...
F: Aynen. Nasıl unutabilirsin ki. Çok ağır seninki.
B: Ya böyle nasıl bi his biliyo musun... Sevdiğin kadının ölümü üstünden tır gibi geçiyo. Çok kötü bir his lan...
Barış ağlamaya başlar.
F: Ağlama lan. Sen böyle ağlayınca fena oluyorum be.
B: Fırat ben artık dayanamıyorum. Ben hayata nasıl tutunucam... Nasıl oluyor da bir insanın ruhunu öldürmek bedenini öldürmekten daha az suç sayılıyor... Dünyanın bütün! *Güler* Kanundan da yazmalılar bence... Bİ ÇOCUĞUN RUHUNU ÖLDÜRMEKTE CİNAYETTİR.
Barış Fırat'a sarılır ve ağlamaya başlar.
B: Anlıyo musun cinayet... *Ağlayarak*
F: Barış... Sen iyi kalpli birisin. Bunu unutma. Ben senin iyi kalpli olduğuna inanıyorum.
Barış'ın telefonu çalar. Barış gözyaşlarını siler.
B: E-Efendim abi?
S: Barış nerdesin sen?
B: Hayal'in yanındayım N-Ne oldu?
S: Senin eve geldik ama kapıyı açan yoktu o yüzden sordum.
B: Tamam geliyorum...
Barış telefonu kapatır.
F: Noldu?
B: Abim benim eve gelmiş. Yanına gidicem.
F: Tamam. Barış... Bak böyle üzme kendini. Güçlü ol. Kızını koru. Kızını nasıl koruyacağını bilmediğini anlıyorum. Çünkü bende kız babasıyım. Kızını korumanın tek yolu, güçlü durman ve kendini üzmemen.
B: Tamam. Moral verdiğin için sağol.
F: Rica ederim.
Barış gider.
G: Baba!
Gökçe Barış'ın kucağına gelir.
B: Kuşum benim. Eğlendin mi bakalım?
S: Eğlenmez mi babası?
Barış kapıyı açar.
B: Gökçe sen şimdi kuzeninle odana git bakalım ben amcayla özel konuşucam.
Gökçe ve Kumsal odaya gider.
S: Noldu?
B: Şu Zahit... Anneme bişey yapmaz değil mi?
S: O adam anneme bişey yapamaz.
B: Emin misin?
S: Eminim tabii. Niye sordun ki?
B: Ne bileyim. Böyle sevdiklerim tek tek gidiyo o yüzden, yani içimde kötü bi his var.
S: Tek tek gidiyo derken?
B: İlk Büge terk eti, sonra Hayal'i kaybettim, sonra kızımı 2 yıl boyunca bulamadım, şimdi annem gidecek diye çok korkuyorum. En çok seni kaybetmekten korkuyorum abi.
S:Gel lan buraya.
Savaş Barış'a sarılır.
S: Bebek gibisin yemin ediyorum ya.
B: Nerem bebek gibi ya?
S: En son dediğin şeyi bebek gibi söyledin ondan
B: Abii!
Savaş güler.
S: Ne? Öyle değil misin? *Gülerek*
Kumsal ve Gökçe koşarak gelir.
B: Gökçe noldu babacım?
K: Baba bizimle hırsız polis oynar mısınız?
G: Lütfeeen
Savaş ve Barış birbirlerine bakıp gülerler.
B: Hırsız ben olurum baştan söyleyeyim.
S: Ulan niye hemen hırsız olurum diyosun? *Gülerek*
Oynarlar. Akşam olur. Herkes Barış'ın evindedir.
G: Baba.
B: Efendim babacım?
G: Sen annemle nasıl tanıştın?
B: Annenle nasıl tanıştım... Çok güzel bir soru. Ben eskiden ilkokul öğretmeniydim. Sınıfımda bi kız vardı. Bi teneffüste bana bı kağıt verdi ve akşam o kağıtta yazan yere gitmemi istedi. Ama ben bilmiyorum ki annen de orda. Neyse akşam oldu ben gittim. O kağıtta yazan yerde benim tanıdığım bı garson vardı. Onunla konuşurken yan tarafıma baktım ve anneni gördüm. Zaten sonra evlendik sen geldin.
Zerya'nın telefonu çalar.
Z: Alo...
Zerya telefonu kulağından çeker
Z:Barış Savaş...
B: Noldu yenge?
Z: ...
B: N-N-Ne?
Sizce Barış ne haberi aldı?