Korkusuz (GxG) TeacherxStudent

-3-

İçimizde şeytan yok..
İçimizde aciz var, tembellik var,
İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey,
Hakikatleri görmekten kaçmak ihtiyadı var.

~Sabahattin Ali

🌿🌿🌿

Sabah kalktığımda üstümde sanki bir ölü toprağı vardı. Yataktan kalkmak öylesine zor geldi ki anlatamam. Okulun ikinci gününden devamsızlık yapamayacağım için sürüne sürüne hazırlandım. Babam uyuduğundan dolayı ona hiç bulaşmadan çıktım evden. Motoruma atladım. O kadar özlemişim ki bebeğimi. Okula orta hızda geldim çünkü okula giderken ölmek çok boktan bir ölüm olurdu.

Şansıma tanrıç- aman Azra hoca da arabasından iniyordu ben geldiğimde.
Tam kaskımı çıkardığımda göz göze gelmiştik. Hafif bir kafa selamı verip daha fazla bakmadan okula doğru yürümeye başladım. Bugün onunla dersimiz yoktu -keşke olsaydı- o yüzden biraz mutsuzdum açıkçası. Bir dakika mutsuz muyum gerçekten, ne ara kimya hocasıyla dersimiz olmayınca mutsuz oluyorum ben?
Çok üstünde durmasam daha iyi bence. Sınıfa girdiğimde direkt yerime geçip kafamı sıraya koydum. Bir kaç dakika sonra Selin'in geldiğini hissetmiştim. Kafamı kaldırıp ona baktığımda hafif bir gülümsemeyle "Günaydın." dedi. "Günaydın." dedim ben de karşılık olarak. Biraz havadan sudan konuşmanın ardından bana hoşlandığı çocuktan bahsetmeye başladı, ne kadar erkeklerle alakam olmasa bile dedikoduyu oldum olası sevmişimdir. Bahsettiğine göre yan sınıfımızda adı Mehmet olan bir çocukmuş. Onu anlatırken gözlerinin parlaması beni biraz etkiledi açıkçası. Acaba ben de bir gün birisini böyle anlatabilir miyim arkadaşlarıma?

Zil çalmasına az zaman kalmışken en yakın arkadaşım kontenjanından Rümeysa -kendisi benim en kötü zamanlarımda yanımda olan yegane dostum olur- beni aradı.
"Efendim Karaköycüm." Dedim sırıtarak. Rümeysa esmer tenli olduğu için ona Karaköy demiştim bir keresinde. Aşırı uyuz olduğunu görünce öldürülme ihtimalime rağmen sürekli söylemeye başladım. Zaten her arkadaşıma mutlaka takma isim buluyorum. Aşırı keyifli, yapmayanlar yapanlardan azcık örnek alsın. "Suratına kapatıcam şimdi ha." "Yav tamam kızma hemen gül bahçem." Dedim neşeyle, seviyorum bu enayiyi ben ya. "Of Asena pişmanlıktır ya, şimdi de Facebook dayısı oldu. Neyse dün aramayı unutmuşum çok gereksiz bir varlık olduğun için, nasıldı okulun ilk günü ?" "Kalbim vardı ya artık yok kardeşim paramparça şuan." Dedim dramatik sesimle. "Boş yapma lolipop cevap ver." "Ortalamaydı ve tahmin et noldu. Tabiki kavga ettim yine!" Dedim bıkmış bir ses tonuyla. " Lan lanetli olduğunu biliyordum zaten. Kusura bakma kardeşim arkadaşlığımız buraya kadarmış, lanetini bana da bulaştırmadan bay."
"Çoktan bulaşmıştır, beş yıldır götümden düştüğün mü var hayatım."
"Yaptık bir hata napalım. Neyse şaka bir yana ciddi değil dimi lan ?" Tam gereksiz mahlukat İrem'den konu açılınca sınıftan içeri İrem'in girmesi tesadüf müdür a dostlar söyleyin bana.
"Yok ufak bir şey ciddiye almaya değmez. Zaten son senem birde bu ergenlerle mi uğraşacağım amk." "Aferim Coni tam öğrettiğim gibi."
"Muhabbetine doyum olmuyor Karaköy ama zil çaldı seni benden mahrum bırakıyorum biraz, çok ağlama tamam mı ?" "Ay götüm,kedi şeyini görmüş yaram var sanmış." "Tamam be çirkefleşme hemen, bizimkileri sen güncellersin kaçtım ben." Telefonu kapattığımda Selin'in bana bakmasıyla ben de ona döndüm.
"Senden asla böyle bir telefon konuşması beklemezdim." Deyip gülmeye başladı. Bende hafiften güldüm ve göz kırpıp"Her zamanki halim." dedim ve sıraya kafamı geri koydum.

Ne kadar geçti bilmiyorum ama Selin olduğunu tahmin ettiğim bir el tarafından dürtülmemle hafifçe kafamı kaldırdım.
Kafamı kaldırdığım gibi Azra hocayla göz göze gelmenin şokuyla gözlerimi büyüttüm. "Günaydın uykucu zahmet oldu kaldırdık seni ama." "K-kusura bakmayın farkında değildim geldiğinizin." Evet az önce kekeledim, yaptım o enayiliği. Azra hoca sadece sırıtıp yerine geçti. "Kızım sizin bu aranızdaki çekim gerçek mi ya?" "Sussana duyacak." Dedim Seline gözlerimi belerterek. Eliyle ağzına fermuar çekermiş gibi yaptığında "Aferim yola gel." dedim. Bana göz devirip önüne döndü. Azra hoca ders anlatmaya başladığında yüzyılın aydınlanmasıyla Seline döndüm. "Bizim kimya dersimiz var mıydı bugün?" "Hayır matematikçi raporluymuş onun yerine seninki geldi." dedi göz kırpıp. Bir şey demeden önüme döndüm hafiften yüzümün yandığını hissediyordum.