oy ya da bölüm sınırı yok ama lütfen oy verip yorum yaparak okur musunuz?
şimdiden teşekkür ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum❤
💔
"Sence de çok acele etmiyor musun abla? Kaçmıyor ya iş sonuçta. Daha yeni boşandın. Bir düzen oturtamadan hemen çalışmaya başlamak istediğinden emin misin?"
Sıla da boşanmamıza bir o kadar üzülen ama annemlerin aksine yanımda olan taraftaydı. Annemlerle aramız hâlâ biraz limoniydi. Su damlası şeklinde olan küpemi kulağıma takarken aynadan Sıla'yla göz göze geldim.
"Eminim Sıla. Hem sanki bugün gidince beni direkt işe alacaklar! Dün araştırdığım birkaç şirkete cv bırakıp görüşmeye çalışacağım. Çalışma hayatına çok ara verdim, bir yer bulmam zor zaten. Üniversiteden yeni mezun olmuş gibi hissediyorum kendimi."
"İyi sen bilirsin o zaman. İçin böyle rahat edecekse madem."
Aynada son bir kez kendime bakıp rujumu da sürdükten sonra "Rahat edecek." dedim. "Bir iş bulursam daha da rahat edecek çünkü Yalın'dan Ateş'in harcamaları hariç para almak istemiyorum. Kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılayabilmeliyim. O üniversiteyi boşuna okumadım ben."
"Halledersin sen, ben güveniyorum sana. Hem ne güzel oldun kız sen böyle." Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken "Oldum dimi," deyip saçlarımı attırdım. İçime krem bir askılı; üzerine ise lacivert, ceket pantolon takımımı giymiştim. Sıla bu halime gülerken "Bu kadar mütevazı olma lütfen." dedi.
Omzumu silktikten sonra "Her şeyin yerini biliyorsun zaten, keyfine bak. Ben geç kalmamaya çalışırım." dedim. E güzel olmuştum yalan mıydı canım? Neden mütevazılık yapayım?
"Sen bizi merak etme. Biz yeğenimle bol bol hasret gidereceğiz."
"İnan bana hiç ama hiç etmiyorum." deyip yanağından öptüm. Ateş sabah erken kalktığı ve Sıla'yla fazlasıyla koşturduğu için uyuyakalmıştı. Krem stilettolarımı da giydikten kapıdan çıktım. Umarım görüşmelerim güzel geçerdi ve bir yerle anlaşabilirdim.
Çağırdığım taksi aşağıda beni bekliyordu. Taksiye binip görüşmeye gideceğim ilk şirketin adresini verdim.
Çok heyecanlıydım. Sanki ilk defa iş görüşmesine gidiyordum. Üniversiteden mezun olduktan sonra düğün borçları falan derken Yalın'la ikimiz de iş hayatına hızlı bir giriş yapmıştık. Yeni mezun olduğumuz için çok para vermiyorlardı zaten. En azından bana. Yalın okulu dereceyle bitirdiği için onun iş bulması da yüksek bir maaşla işe başlaması da çok zor olmamıştı. Ama benim öyle değildi. Ben okulu dereceyle bitirememiştim. Hatta okulu Yalın sayesinde zar zor tam senemde bitirebilmiştim. Bana kalsa o okul uzardı. İyi ki Yalın vardı.
Bir ofiste işe başlamıştım ama stajyer olarak. Para olarak da çok almıyordum ama önemli de değildi. İşim vardı, kendimi işe yarar hissediyordum ve tüm yük Yalın'ın omuzlarında değildi. Ev bütçesine ufacık da olsa bir katkıda bulunabiliyordum. Ta ki Ateş'e hamile kalana kadar...
Hamile olduğumu öğrendikten sonra havalara uçmuştuk. İkimizden bir parça... Zaten sürekli evlenip çocuklarımızın olmasının hayalini kuruyorduk. Evlenmiştik ve şimdi diğer hayalimiz de gerçekleşiyordu. Ailemiz büyüyordu.
Hamile olduğum dönem işe devam etmeye çalışsam da edemedim. Zor bir hamilelik dönemi geçirdim bu yüzden işi bırakmak zorunda kaldım. Sonra da doğum falan derken ara veriş o ara veriş oldu benim için. Daha çok evde Yalın'a yardım ettim. Hem paslanmamak için hem de Yalın'a biraz olsun destek çıkabilmek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşansak da Beraberiz! (Tamamlandı)
General FictionAdliyenin bahçesinde Yalın'la birbirimize sudan çıkmış balık misali baktık. Bitmişti. Resmen boşanmıştık. "Bitti." Yalın gerçeği benden önce dile getirirken kafamı onaylarcasına salladım. Hâlâ gerçekmiş gibi gelmiyordu. "Evet. Garip hissediyorum."...