(Seungmin)
Ders diğer günlerden daha yavaş geçiyor gibiydi.
Ya da ben heyecandan yerimde duramadigim için öyle geliyordu.
"Ay çok heyecanlıyım. "
Yanımda sıranın altından telefonla oynayan arkadaşıma dönerek fısıldadım.
"Belli oluyor. "
Kafasını kaldırmadan söylediği şey ile yüzüm biraz düşmüştü. Ben mi abartıyordum ki?
Ama Chan'ın beni görmesi için uzun süredir ugrasiyordum. Benimkisi basit bi hoşlantı değildi. Bugün onun için ayrı bi özenle hazirlanmistim. Normalde çok sevmediğim makyaj bile yapmıştım. Enayi olmuşum resmen ben.
"Yeonjun ya onun yanında da nefes alamayip konusamazsam. "
"Bişi olmaz. "
"Gitmesem mi ki? "
Yeonjun nihayet kafasını kaldırması ile defterimi boş boş karalamayı bırakarak ona döndüm.
"Bu kadar cabaladıktan sonra çocuğu ekersen hiç şansın kalmaz. Bi git tanış şu çocukla. "
"İçimde kötü bi his var. Ne bileyim güvenemedim. "
"Felix yüzünden öyle hissetmen normal. "
Gözlerim istemsizce iki sıra önümüzde oturan ve ders dinleyen Felix'e kaydı.
"O da endişeleniyor. "
"Sence sadece endişelendiği için mi? "
Yeonjun'un bi anda ciddileşmesi beni daha çok germişti.
"Klasik Felix kıskanıyor işte. "
"Aynen öyle düşünmeye devam edin siz. Sizi de öyle bir etkiliyor ki. "
"Yeonjun şimdi durduk yere neden böyle söylüyorsun, anlamadım. "
"Bişi demiyorum. Siz Felix'i yanınızda tutmaya devam ettikçe o içinizdeki " Kötü" His asla gitmeyecek haberiniz olsun. "
Yeonjun'un tekrar telefona dönmesi ile zilin çalmasına az kaldığını görerek ben de yavaş yavaş eşyalarımı toplamıştım.
"Bak bizi sürekli haberdar et. "
Kafamla Felix'i onayladım.
"Ve en önemlisi rahatsız hissettiğin an birimizi ara. Seni almaya gelirim. "
"Tamam."
Jeongini de onayladigimda arkadaşlarım bana şans ve iyi eğlenceler dileyerek yanımdan ayrılmışlardı.
Okul da neredeyse tamamen bosalmisti. Öğretmenler de çıkıyordu artık. Ama hala gelen giden yoktu.
Kapının yanındaki banka oturarak beklemeye devam ettim. Sonuçta o da okuldan çıkmıştı ve yetişememiş olabilirdi. Ondan gelen mesaj falan da yoktu.
Bir saati geride bıraktığımda nihayet gelmeyeceğini kabullenerek oturduğum yerden kalktım. Ağlamak ve ağlamamak arasında gidip geliyordum.
Hayal kırıklığına ugramıştım.
Keşke hiç beklemeseydim.
Eve nasıl gittiğimi ya da kendimi yatağa nasıl attığımı da hatirlamiyordum. Öylece de uyuyakalmıştım.
Gözlerimi açtığımda eve derin bi sessizlik hakimdi. Saate baktığımda da saatin 4'e geldiğini görmüştüm. Normaldi yani.
Bi süre yatakta tekrardan uykuya dalmaya çalışsam da bugün nasıl heyecanlanıp nasıl ekildigim aklıma geliyor ve göğsüm sıkışıyordu. Kafamı dağıtmak için baktığım telefon bile ise yaramamisti çünkü çocuklar nasıl geçtiği hakkında milyonlarca mesaj atmıştı.
Chan'dan da mesaj vardı.
Gece 12'de anca aklına gelmiştim demek ki.
Bu daha çok canımın sıkılmasına sebep olmuştu. Uyuyamayacağımı anlayınca okul kitaplarımın arasına sakladığım tarot kartlarını alarak balkona çıktım.
Evet, Balkon daha iyi gelmişti. Arkada sevdiğim sakin şarkılardan birisi çalarken kartları bu sefer kendim için karıştırdım.
Cikan kartlar beni şaşırtmıştı.
"Kötü bitmiş ilişki ile yeni başlangıç mı? Ay hayır ya Yuna olmaz. "
Kendi kendime söylenerek yorumlamaya çalışıyordum.
"Zorluklarla dolu diyo kesin Yuna. Of. Sonu da yok. Ben en iyisi Yuna'yı engelleyim. Önlem önlemdir. Aynen. "
Yuna benim eski sevgilim ya da Felix'in deyimiyle 'en büyük salaklığımdı' .
Öyleydi de. Normal bir şekilde konuşurken bi anda sevgili olmustuk ve cehennem fragmanı gibi bir hafta geçirmiştim. Hayatımda tanıdığım en toxic insan olabilirdi. Ailem ile bile geçirdiğim zaman kıskanıyordu. Neyse ki Chae ile yakınlaşmışlardı da bi anda beni unutup onunla çıkmaya başlamıştı.
Adının geçmesi bile midemi ekşiten bu kişiyi her yerden engellemistim. Snapten bile.
O işimin bitmesi ile tekrar kartlar önümde bi süre boşluğa bakmış ardından hiç fark etmeden kartları tekrar karmaya başlamıştım.
Bu sefer Chan için bakıyordum.
"Umarım bu yanlış bir şey değildir. "
Destedeki en kötü kartlar ile agzım açık kalmıştı. İlk baktığımda da yakın bir şeyler çıkmıştı ama hiç düzelme ya da değişme olmamıştı. Hatta daha beter bile olmuş diyebilirdim.
O yüzden çok yorumlamadım.
"Oh beni ne kadar kırarsan sen de o kadar kırıl. "
Ardindan da bastıran uyku ve baş ağrısı ile kartları tekrar toplamış ve yatağıma dönmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yok Muydu Vaktin Bana?|| Chanmin
FanfictionSeungmin: Sanırım platonik takılmaya devam edeceğim Çünkü beklersem senden ask Sonunda pişman olacağım