Emrys'in İntikamı

1.7

Kilgharrah beklemekle uğraşmadı. Aptal Ejder Lordunun ayrıldığından emin olduğu anda sıcak nefesini genç büyücüye üfledi ve uyanana dek durmadı. En sonunda genç büyücü acıyla inleyerek uyanmaya başladığında rahatlamış bir nefes aldı.

Merlin önce nerede olduğunu anlayamadı ancak olanlar bir bir zihnine çarpmaya başlayınca öfkeyle çığlık attı. Şakağındaki ve ensesindeki yara inanılmaz bir acıyla kavruluyordu. Her an yeniden bayılabilirmiş gibi hissediyordu.

Arthur'u korumak zorundaydı!

Ellerindeki ve kollarındaki sımsıkı bağlanmış halata baktı.

"Onları yakabilir misin?"

"Seni kül etmeden onları yakmam biraz zor Emrys."

Merlin öfkenin, korkunun ve çaresizliğin yükseldiğini hissetti. Panik göğsünü doldurdu. Kollarını çekiştirmeye ve kurtarmaya çalıştı ancak ipler sadece daha sıkı sarıldı.

Bir an önce buradan kaçıp Arthur'u kurtarmak zorundaydı! Balinor büyücüydü ve Arthur'un hayatta kalma şansı hiçbir şekilde yoktu. Onu korumak zorundaydı! Ölemezdi! Arthur ölemezdi!

Merlin içindeki korkunun imkansız boyutlara ulaştığını hissetti, çaresizlikle inledi. Gözleri karanlık mağarada pasparlak bir altın rengine büründü ve ipler aniden toz olup havaya karıştı.

Merlin ayaklandı ve koşarak mağaradan çıkmak için ilerledi. Başı felaket dönüyordu ve hâlâ kanaması devam ediyordu ancak onlar için yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Koşarak gitmeye devam etti ve başının dönmesi yüzünden defalarca kez düşmeye yaklaştı. Ancak en sonunda Kral Uther'ın ve Prens Arthur'un olduğunu bildiği toplantı odasına vardığında koridoru kontrol etti. Balinor'un olmadığından emin olduğu anda kapıyı çalmayı unutarak içeriye daldı.

Uther öfkeli bir şekilde bağırdı.

"BU NE HADSİZLİK! KRALIN YANINA KAPI ÇALMADAN GİRMEK DE NE DEMEK?!"

Merlin koşarak yanlarına gitti ve olduğu yerde çöktü. Arthur'un korrku dolu nefesini duymazdan gelip doğrudan krala baktı. Bu sırada Gaius'un da orada olduğunu fark etmişti ama odaklanamıyordu.

"Lordum lütfen, yalvarırım bu düelloyu iptal edin! Balinor bir büyücü! Prens Arthur'un kılıcını almak için silah odasına gittiğimde beni büyüyle yaralayıp bayılttı ve uyandığımda bağlıydım. Sizden intikam almak istiyor Majeste ve bunun için Prens Arthur'un ölmesini sağlamak istiyor. Nasıl yapacak bilmiyorum ama lütfen bu düello Prens Arthur'un hayatını tehlikeye atıyor!"

Arthur şok içinde Merlin'in kanayan ensesine ve alnına bakıyordu. Gaius da ensesini incelediğinde krala döndü.

"Doğru söylüyor Majeste, ensesine aldığı darbe Balinor'un eliyle yapamayacağı kadar güçlü bir yara açmış."

Uther yerde dizleri üstüne çökmüş gencin kollarında ve ellerinde sıkı bağlanmış halatların oluşturduğu soyulmaları görüyordu.

"Bir kez kabul edildi bu düello. Geri alınamaz."

Arthur her şeye rağmen konuştuğunda Uther öfkeyle ona döndü.

"Arthur! Saçmalama! Bu düello yapılmayacak! Adam büyücüyse onunla hiçbir şekilde karşı karşıya gelmeyeceksin! Seni öldürmesi riskini almıyorum!"

"Prens, lütfen, lütfen mantıklı davranın! Bu düello sizinle eğil, Kralla yapılıyor. Siz sadece aracısınız. Bu intikamın nesnesisiniz."

Gaius'un konuşmasıyla Arthur bir ona bir Merlin'e baktı.