3

113 16 9
                                    

Otobüsten inip bayır aşağı yürürken çantamda her zaman yedekte tuttuğum lolipop aklıma gelmişti. Şansıma yanlış hatırlamadığımdan mutluydum. Lolipopu aldım. Bir süre bayır aşağaya yürümeye devam ederken paketle uğarşım. Ama iyice sinirlenmeye başlayınca adımlarımı kesip paketle olduğum yerde cebelleşmeye başlamıştım. İyici sinirlenince ağzımdan benim bile anlayamayacağım sinirli homurdanmalarla lolipopu çantaya attım. Sınıfa varınca Yosanodan açmasını isteyebilirdim. İç çekip yoluma devam etmiştim.

Sınıfa vardığımda tamda tahmin ettiğim gibi bizim Dazai ile klasikleşmiş yerimiz olan 2 sütun 3 sırada sol tarafta uyuyan bir Dazai ve bir kaç kişi daha olduğunu gördüm. Bu dönemde her zamanki gibi Dazai ile birlikte oturacaktım. Nedeni basitti. Adamın sesi soluğu yoktu ve banada zararı olmadığından ve arada sikim sonik yaptığımız muhabbet ve atışmalar aşırı sarıyordu. Bunları düşünerekten çantamı her zaman ki gibi yanına koydum. Genelde geç gelmeme alışık olduğundan büyük ihtimalle başka birisi zannetmişti. Kafasını bile sıradan kaldırmadan sesi duyuldu.

"Ranpo haricinde buraya başka birini otutturmam. Haaggggvvv... O yüzden çek çantanı başka bir yere koy." Derken sesi sert ve net olduğu bariz olsada sonrada doğru esnemesi ve kısılan sesinden uykulu olduğu anlaşılıyordu. Hatta sesi o kadar kısılmıştı ki sonda bir kaç mırıltılı birşeyler daha söylemişti ama anlayamamıştım.

"Gene geç saatlere kadar uyumadın değil mi? Ne yapıcam ben senle ya!" Sesimi duyması ile kafasını aniden sıradan kaldırmıştı.

"Lan? Ranpo?! Sen misin? Dur, dur, dur, dur, dur!" Ani bir enerji ile ayağa kalkıp yavaşça bana doğru elini yavaşça doğrultup işaret parmağı ile beni dürttü. Büyük ihtimalle halüsinasyon olup olmadığımı kontrol etmişti.

"Halüsinasyon değilim Dazai. Daha o kadar uykusuz değilsin." Dedim gülmemi bastırıp.

"Sen normalde bu kadar erken gelmezdin ama. Birşey olmuş olmalı!" Dedi abartan bir pozusyonla.

"Bu sefer Dazaiye katılıyorum Ranpo." Diye ve omuzumdaki hissettiğim elle aniden irkildim. Bu Yosanoydu.

"Babam şekeri odama salmış. Uyku hali ile saate bakınca saati 8:10 zannettim." Dememle ikiside boş gözlerle ilk bana  bakmış sonra ikiside elleri ile ağzını kapayıp gülmeye başmamıştı.

"Ha! Gülün gülünün siz! Son gülen iyi güler ama." diyince Dazai ani bir ruh değişimi ile ciddileşmiş ve dedikodu moduna geçmişti.

"Duydunuz mu? Bu bu gün sınıfa yeni birisi gelmiş." Bunu duyunca Yosano ile birlikte dikkatimizi Dazaiye vermiştik.

"2 Dönemin ilk günü ne yeni öğrencisi ya?" Diye isyan ettim bıkkın bi biçimde.

"En son buna benzer bi olay yaşandığında gelen kişi Gogoldu yanlız hatırlatayım." Dedi Dazai çaktırmadan cam kenarı sıranı en arkasında oturmuş defterine birşeyler karalayan beyaz saçlı genci işaret ederken.

"Haklısın. İlk geldiğindeki günü hatırlayın.
Sigma yanına gelip konuşmaya başladığında ilk kelimesini 'Şu arkamızdaki mor saçlının adı ne??' Dediği söylemişti. O günden beri Sigam ve Gogol bayağı yakın ama Fyodor için aynı kelimeyi edemeyeceğim." Demişti Yosano.

"Ay o Rus faresini adını anma bana. Fenalık geçiricem şimdi!" Diyerek yine küçük bir dram sahnesi oymanıştı önümüzde.

"Ay ne oldu gene?!"
"Gene ne bok yediniz?"
Yosano ile aynı anda sormuştuk alışılmış bıkkınlıkla.

"Bak şimdi biz bununla Rus edebiyatı ve Japon edebiyatı kavgası yapıyorduk-"

"Yine"

"Sonra dedik ki-"

"Satrançta kazanan kazanır"

"Ve sonra yine-"

"Berabere sonuçlandı"

"E YETER BE! Dediklerimi tamamlamayın artık."

"Çünkü her seferinde aynı kavgayı yapıyorsunuz Dazai?"

"Çocuk musunuz siz?!"

"Evet" oturduğu orta arka sırada soruyu duymuş olmalıydı ki arkadan Fyodorda bağırmıştı.

"Ne zamandan beri dinliyon sen bizi rus faresi?!"

"Adım geçtığinden beri sargı israfı" diye hiç istifini bile bozmadan otrduğu yerden yine cevap vermişti Fyodor.

"Sahi ne zamandır devam ediyor bu kavga?"
Diye sordu ortaya Yosano.

"Orta okuldan beri-"

"Dur- Orta okuldan beri olduğunu nerden biliyorsun sen?" Dedi Dazai merakla bana.

"Tek bir cümle ile söyleyeceğim: Fyodor"
Dazai bunu duyması ile elini annına vurdu.

"Tahmin ettmem lazımdı."

"Siz satrançtan başka birşey bilmiyor musunuz?"

"Hayır?" Bu sefer sınıftan çıkmak için önlerinden geçen Fyodorla Dazai yine aynı anda cevap vermişlerdi.

Yosano gelen cevapla kahkaha atarken bu klasik tartışmayı dinlemek benim için tam bir eğlence kaynağıydı.

Fyodor tam sınıftan çıkacaken seslendim.
"Fyodorr."

"Efendim?"

"Okulda ismin çıkmış, doğru mu?" Diye sorduğumda bir kaşını kaldırıp anlam veremeyen bakışlarla bakmaya başlamıştı.

"Nasıl?"

"Okuldaki kızlar Gogolla sizi-" demeye kalmadan Fyodor ani bir hızla yanımda belirip korku dolu büyümüş gözlerle fısıldamıştı.

"Yapma."

Gözlerimle ona bakıp sinsi gülümsememle "Neden olmasın?" Diye sordum.

"Şeker istiyorsun değil mi?" Demesi ile
"Üstüne bastın!" Diyip gülümsememi normal hale getirdim.

Fyodor uzaklaşırlen
"Yemin ediyorum az tilki değilsin"
"Kaostan besleniyorsun yemin ediyorum"
Demeleri ile Dazai ve Yosanoya döndüm.

"Saat kaç" diye sordum ve hepimiz telefona baktık. Saate baktığımızda 8:18 di. Bizde azıcıkta sırada oturarak konuşmaya karar verdik.

____

Naber canlarrr nasılsınız? Biliyorum 3. Bölüm ama halen Poeden eser yok. Ama merak etmeyin! 4. Bölümde Poe geliyorr. Ama şimdi ondan önce bölümlerin hızlı gelmesi için oy atmaya ne dersiniz?? Bakın bunu için bir resim bile buldum!

 Ama şimdi ondan önce bölümlerin hızlı gelmesi için oy atmaya ne dersiniz?? Bakın bunu için bir resim bile buldum!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bunu buldum ve buna benzer bir kaç fotograf editliyeceğim atarım bölüm sonuna :3

 Ranpoe İşte :DHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin