Gene camdan giren gün ışığı, kuş sesleri, az önce kapattığın alarm ve Şekerin bıkmaz usanmaz miyavlamaları ile güne başlamamla yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Banyo kapısını hemen önünde beni bekleyen Şekeri iki ellimle alıp koltuk atıma sıkıştırdım.
"Salmıcam seni kalcalsın orda." Dedim uykulu ve mırıldanan sesimle. Başka kedi olsa kurtulmak için cebelleşirdi Şekerse kurtulmak için çaba bile sarf etmiyor kendini öylece salmış bir şeklide kolumun altında duruyordu. Bi ara kafasını döndürüp o koca gözleri ile bana bakarken miyavladı. Sanki birşey soruyor gibiydi.
"Ne oldu?"
"Mİiyawww??"
"Şeker anlamıyorum seni karamelli lokumum. Ne diyorsun?"
"mİiyyyAw." Gözlerini bana cidden mi dermiş gibi bakmaya başmalası ile bunalmış gibi yaparak onu bırakmamı sağladı.
Yerde çömelmiş çantamın içerisindeki sıkıştırmış olduğum boş abur cubur ambalaşlarını temizlemeye başlarken Şeker dizime patisini koymuş ve gene miyavlamıştı.
"Annem ne istiyorsun gözünün yağını yiyim??" Diyip iki elimle onu tutarken ona bakıyordum. Bunu yapınca bir an merak içinde miyavlamıştı. Şu an cidden ne istediği hakkında gram fikrim yoktu.
"Ne istiyorsun? Seni tutmamı mı?"
Bunu dememle onu yere bırakmıştım.
"Şu an olmaz şeker daha okula gideceğim."
Dememle gene dizime çıkmış bu sefer yüzüme pati yemiştim."HEYYY?! Bu ne içindi??" Dizimden inip giderken arkasına baka kalmıştım. O sırada ne istediğini anlamıştım. İstediği şey ilgiydi.
"Aha şimdi sıçtım- "
Fukuzawa
Ranponun bağırması ile içeri Şeker girmişti ve sinirli görünüyordu.
"Tamam kızım sakin ol.." dedim gülerek. Elimi gelmesi için kucağıma pat patlamıştım. Oda kucağıma çıktı ve orada yatıp mırlamaya başlayınca sakinleştiğini anlamıştım. Sırtını sevmeye devam edip dururken bir yandanda kahvemi içiyordum.
Gene her zamanki klasik günlerinizden yaşamak zekliydi nede olsa..
Ranpo
En sonunda çantamı hazırlayıp giyinmemle birlikte sonunda hazırdım. Odamdan çıkarak masaya oturdum. Hala bi yarım saatim daha vardı.
"Vay canına, Ranpo? Sen kahvaltı yaparmıydın? Demek ki bu günleride görücekmişim." Diyip gülmüş ve kahvesinden bir yudum almıştı.
"Ne yalan söyleyeyim bende beklemezdim. Ama halen yarım saatim var o yüzden bir kaç birşey atıştırmanı fena olmayacağını düşündüm." Dedim tabaktaki yumurtayı yerken.
"Şeker nereye gitti?"
"Kucağımda yatıyor. Keyfi yerinde gibi?"
"Oh, şükür! Çantamı hazırlayacakken yapıştı bana. Gerçi tokadınıda yemedim diyemem." Dedim gülüp.
"Aşk olsun ama kızım?" Diyip iki eli ile Şekeri yattığı kucağından almış ve devam etmişti. "Ne yapmıyorduk biz ama? Biz iş yaparken insaları rahatsız etmiyorduuuk. Dimi uslu kızım?"
"Miyaw.." hüzünle miyavlamıştı.
"Aaa kimmiş uslu kız?"
"Miyaw!"
"Kimmiş güzel kız?!" Şekeri dahada havaya kaldırmıştı.
"Miyaw!"
"Afferin benim kızıma! İşte benim kızım."
O sırada saate bakmamla kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ranpoe İşte :D
FanfictionOkununuş ve oylara göre aktip bir kitaptır. Klasik okul temasını işliyorum. İçinde; *Ranpoe [Ranpo x Poe] shin soukoku [Akutagawa x (Junko) Atsushi] soukoku [Dazai x Chuuya] Fyolai [Nikolay (namı deyer gogol) x Fyodor] Higugin [Gin x Higuchi] Gibi k...