-Bölüm 5-

121 4 1
                                    

Multimedia; Rüzgar

--

Gerilen vücudumu Rüzgar'ın üstünden çektikten sonra yavaşça arkama döndüm. Ah, şükürler olsun. Sarışın cadı uyanmış bizi izliyormuş. Aras'ın olmamasının rahatlığıyla derin nefes alıp oturur pozisyona geçtim. Aynı rahatlamayı Rüzgar'dada gördüm. Sessizliği bozan sarışın sarışın oldu.

"Rüzgar?...Doğrusu seni 'şu kızla' görmek beni rahatsız etti. Birkaç saat önce zevkten kudurmuştun. Şuan ki tablo ise bana tam tersini açıklıyor. Sorun ne?" dedi bana iğrenircesine bakarken. Rüzgar bir bana birde sarışına baktıktan sonra konuştu.

"Ah şey, bilirsin..Erkek hormonları. Yarı çıplak vaziyette görünce dayanamadım Pelin, yoksa zevk konusunda üstüne tanımam." dedi ve adının Pelin olduğunu öğrendiğim sarışına göz kırptı. Söyledikleri gururumu okşadı desem yalan olur. Bunlardan daha kötü cümlelere maruz kalmışlığım olmuştu tabii. Hiç bir şey söylemeden ayağa kalktım, omzumu sarışına çarpıp kapıya yöneldim. Tam odadan çıkacağım sırada kız arkamdan seslendi.

"Hey! Bakar mısın bi'?"

"Derin." dedim topuklarımın üstünde ona doğru dönüp.

"Her neysen artık, bir daha Rüzgar'la yakın temasa geçmezsen sevinirim. Eskilerimi kullanan sürtüklerden farkın olmuyor." dedi alaylı gülümseyişle. Kurduğu cümleye gülümsedikten sonra Rüzgar'a dönerek konuştum.

"Sürtüğünü susturuyor musun yoksa saldırıya geçeyim mi?" ona cevap vermeyip böyle hitap etme şeklime kızarak resmen ciyakladı.

"Sen kime sürtük diyorsun ya! Hayret bir şey! Tatlım şu kıza bir şey der misin?!" Rüzgar gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Birkaç saniye sonra sesini bulup konuştu.

"Derin odana gider misin artık? Pelin'le baş başa kalmak istiyorum." dedi Pelin'e göz kırpıp. Yelkenleri suya indiren Derin kıvırtarak Rüzgar'ın kucağında ki yerine aldı. Gülerek kafamı geriye yasladım ve kısık bir gülüş sergiledim. Kafamı doğrulttuğumda Rüzgar'la tekrardan göz göze geldik. Onaylamaz biçimde kafamı sağa-sola sallayıp yukarıya yöneldim.

Odaya geldiğimde Aras hala uyuyordu. Uykumun geldiğini yatağı görünce fark ettim. Yavaş bir biçimde Aras'ın yanına sokuldum. Gözlerimi kapattım fakat uyuyamadım. Çünkü aklıma biraz önce aşağıda yaşadığım olay geliyordu. Alt dudağımı dişleyip gülümsedim. Gerçekten zevkten delirmiştim. Biraz daha oyalandıktan sonra nihayet mayıştım ve uykunun esiri oldum.

"Derin...Güzelim hadi uyan." dedi Aras'ın sesi. Altıncı Derin demesinden sonra tamamen uyanmıştım fakat gözlerimi açmamıştım. Bıkkın bir nefes verip yatağa oturdu. Ellerini saçlarımda gezindirdi. Yaklaştığını parfümün yoğunlaşab kokusundan anlıyordum. Yavaş yavaş omzumdan boynuma doğru öpücükler kondurdu. Bir eli belimdeydi. Diğer eliylede yataktan destek alıyordu. Dün gece Rüzgar'la olan yakınlaşmamdan kendimi Aras'a karşı suçlu hissediyordum. Dudaklarıma örttüğü dudağı fırsat bu fırsat diyip bende öpmeye başladım. Bundan keyif aldığı belliydi. İki elimlede boynunu kavrayıp iyice kendime çektim. Hakimiyeti benim almama şaşırsada kendini toparladı ve tenime karşı gülümsedi. Ağırlığı fazla üstüme vermeyerek beni kavradı. Bende bacaklarımı bacaklarına doladım. Öpüşmemiz daha ateşli hale gelince vücudum artık durmam gerektiğinin sinyallerini verdi. Dudağımı çekip alnımı alnına yasladım. Tekrardan öpücük bırakarak yatakta gerilip doğruldum. Şokun etkisinden çıkamayan Aras kendisini yatağa bıraktı ve derin nefes aldı.

"Waow...Günaydın ateşli." dedi gülümseyerek. Bende gülümseyerek karşılık verdim.

"Günaydın Arasçık." Arasçık demem hoşuna gidiyordu belli ki. Ardından dudaklarıma bakarak konuştu.

ÇİRKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin