Multimedia; Rüzgar
---
Derin'den
Rüzgar'la küvette ne kadar oturup konuştuk bilmiyorum. Mayışmaya başladığımı anlayınca konuştu.
"Çirkin kalkalım istersen." dedi hafifçe doğrularak. Boynunda ki ellerimi çözüp hafifçe doğruldum. Altımdan kalkarak çıktı ve kalkmam için elini uzattı. Elini tutup kalktım ve dolaptan havlu çıkardım. Uzattıktan sonra havluyu vücuduma sarıp odaya yöneldim. Çekmeceleri karıştırarak beyaz iç çamaşırlarımı çıkarıp kenara fırlattım. Dolaptanda kısa poları alıp gelişi güzel attım. Rüzgar'a bakmak için arkamı döndüğüm sırada burun buruna geldik. Korkmamıştım ama yinede söylendim.
"Sessiz sessiz ne yapıyorsun arkamda? Aklımımı kaçırayım? Onu mu istiyorsun?" dedim yalancı kızgınlıkla. Hafif bir gülümsemeyle konuştu.
"Beni gördüğün ilk gün zaten aklını kaçırmamışmıydın sen?" Tek kaşını kaldırıp soran tavırla baktı. Cevap olarak göz devirdim ve odasına doğru ilerledim. Peşimden gelir sandım fakat gelmedi. Bende çekmecelerini karıştırıp baxır aldım. Odama geldiğimde Rüzgar kilodumu işaret parmağında çevirip duruyordu.
"Hey! Ne yapıyorsun?" dedim gülerek. Elimdekini ona fırlatarak kilodumu aldım.
"Sen gelene kadar oyalanayım dedim." dedi omuz silkerek. Cevap vermeyerek havluyu çıkardım ve çamaşırları giymeye başladım. Polarıda üstüme geçirdikten sonra arkamı dönüp Rüzgar'a baktım. Halinden hoş bir sırıtışla beni izliyordu. Ne ara baxırı giyinmişti bu adam. Yanına giderek kenardaki havluyu aldım. Kendiminkinide aldıktan sonra banyoya koydum. Hazır gitmişken saçımı taradım ve gelişi güzel kuruttum. Odaya girdiğimde Rüzgar yatakta ki yerini çoktan almıştı. Ses çıkarmadan ışıkları kapatıp sırtım ona dönük bir şekilde yattım. Geldiğimi hissedince kollarıyla beni iyice sarıp kendine çekti. Kafasını saçlarımın arasına koyup öptü. Karşılık olarak belimde ki elini alıp avucunun içini öptüm. Bu hareketim üzerine iyice kendine çekti. Biraz sonra ise uykuya daldı. Bu gün olanlara göz gezdirince gerçekten çokta normal şeyler olmamıştı. Aslında olan şeyler normaldi fakat benim gibi bir kız için pekte normal sayılmaz. İki elin parmak sayısını geçen ilişkilerim olmuştu fakat hiç birine bağlanmamıştım. Gerçi Rüzgar'a bağlanmışmıydım onu bile bilmiyorum. Tek bildiğim her seferinde onu arzulamam ama birlikte olmak istememem. Birlikte olmak zor değildi, sadece hevesini alıp beni bırakacağını düşündüğümden bunu istemiyordum. Kendi sevgimi ve onun sevgisini kendime kanıtladığım zaman, her şeye sıfırdan başlayacağım. Ancak o zaman böyle birşey olur.
Gözlerimi yavaşça araladığımda Rüzgar girmişti görüş alanıma. Etrafa göz gezdirdiğimde pozisyonu anlamıştım. Alttaki elim Rüzgar'ın boynunda, diğer elim ise bileğindeydi. Onun iki elide belimdeydi. Bir bacağını bana atarak iyice kavramıştı beni. Uyumasını fırsat bilerek yüzünü inceledim. Kusursuz maviliği göz kapaklarının altında olduğundan en güzel manzarayı göremiyordum. Elim istemsizce çıkmaya yüz tutmuş sakallarına gitti. Sanırım en çok gözleriyle sakallarını seviyordum. Yavaş bir şekilde elimi yanağında gezdirdim. Hafifçe kıpırdanıp kafasını göğüsümle boynumun arasına gömdü. Bu halini fırsat bilip saçlarıyla oynamaya başladım. Yumuşacık saçlara sahipti. İçime gelen istekle saçlarını koklayıp öptüm. Allah aşkına bana ne oluyordu böyle? Bir aya kadar erkeklerin sadece cinsel organı ve dudaklarıyla ilgilenirken şuan yaptığım şey hepsine ters geliyordu. Halimden memnun olmadığım söylenemezdi fakat bu değişim benim olmak istediğim birisi değildi. Kendimi sorguya çekmem bitince yavaşça Rüzgar'ı dürttüm. Homurdandı fakat yinede uyanmadı. Nefesimi dışarı verip konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİRKİN
General Fiction"Seni sevmek bile güzelken, sen nasıl güzel olmayasın be güzelim. Güzel bile yetersiz bir kavram sana." dedi gözlerime bakarak. Ve ben bir kez daha aşık oldum karşımda ki adama. Derin ve Rüzgar'ın değişik hikayesi. Kaderin cilvesi tüm hayatlarını d...