Düşman aşıklar

4. Bölüm Tanışma

4.tanışma huzurunuzda efendim iyi okumalar dilerim 🩵

Biz insanlar severdik bazılarımız takıntısız kendi içinde severdi bazılarımız dünyaya duyurarak severdi o kişilerde genelde takıntılı olurdu sanırım ben 2. Seçenekteki türdendim takıntılıydım kabul ediyordum ama devrim için güzelim için takıntılı olmaya değerdi çok seviyordum onu

Devrimin elini tutup elinin üstünü okşarken masamıza biri yaklaşıyordu sese bakılırsa bizi fazla sevmeyen biriydi
"Selam çoçuklar"hayır bu olamazdı demi
O gelmiş olamazdı " deniz  beyfendiyi tanıyormusun ?" Evet o beklediğim o sorda geldi ne diyecektim ben sana tecavüz etmeye kalkılan amcamı diyecektim "amcam hayatım"dedim kısılan ve yere bakan yüzümle "aa merhabalar aha önce tanışmışmıydık acaba sima olarak çok tanıdıksınızda" o cevap vermeden söze atladım "hayatım insan insana benzer boş ver sen hadi yemeğini ye ben amcamla konuşup geliyorum" diyip ayağa  kalkmıştım

Amcama kafa işareti yapıp dışarıya doğru çıkmıştım peşimden geldiğini ayak seslerinden anlaya biliyordum bi yerde durduk ona dönüp çatılmış kaşlarımla ona doğru bakıyordum"ne işin var burda niye devrimin  yanına yaklaşıyorsun" dedikten sonra konuşmaya başladı büyük ihtimalle ezber yapmıştı çünkü amcam bana karşı düşünmeden cevap vermezdi yada artık fikir değiştiriyordu "biricik gelinimi ve yeğenimi görmeye geldim deniz bi sorunmu var" evet vardı "var amca" dedim kısık ama kızgın bir sesle "bu kıza küçükken tecavüz etmeye kalktın sen" dedim ve konuşmaya başladı

"Sarhoştum deniz"

sarhoştu öylemi sarhoş  olması bi kıza tecavüz etmesi anlamına gelmiyordu bi kızın hayatını mahvetmesi o kızın geçmişinden tut geleceğine kadar karanlıkta kalmasına sebep olmak acımasızcaydı

  "amca sen bu kızın çoçukluğundan tut ölünceye kadar olan yaşamını mahvettin amca" öldükten sonra bile unutulmayacak bi olay yaşamıştı ama bunu beraber atlatacaktık

"Bi kız için amcandan vazgeçiyorsun he deniz sana verdiğim emeklere yazıklar olsun"sanki emeği vardı amına koyayım çokta sikimdeydi bana verdiği emekler bana verdiği tek emek bana silah öğretip insanları öldürmemi sağlamaktı"amca senin bana verdiğin tek emek neydi biliyormusun mafya olmamı sağlaman" 
Derken bi ses geldi arkamdan  " bu adam o adam değilmi bana dokunmaya kalkan adam Hamit sin sen" devrim titriyordu  yaklaşmaya çalıştım fakat sadece çalışmakla kaldım çünkü devrim bana elini uzatmış

"yaklaşma bana" diye bağırmıştı devrim uzaklaşmıştı bende amcama bağırmak için ona döndüğümde kulaklarımda bir ses duyuldu silah sesiydi bu arkamı döndüğümde... devrim tam arkamda karnından vurulmuş  şekilde yerde yatıyordu gördüğüm şeyle şaşkına dönmüş elim ayağım bir birine karışmıştı

Amcama bakmadan devrimi kucağıma alıp arabaya bindim

"D-deniz" dediğini duydum duru  benim canım acı çekiyordu "hayatım dayan lütfen bak geldik sayılır hastaneye hadi hayatım"diyip elini tutum sedefin " serkan daha hızlı sür şu arabayı hadi"
"Tamam abi geldik sayılır zaten" diyip az daha hızlanmıştı durduğu gibi devrimi alıp aşağıya indim "DOKTOR YOKMU DOKTOR" diye bağırdım ardından sedyeyle beraber yanıma gelmişlerdi

"lütfen yatırın beyfendi" canı acırdı hayır " hayır canı acır orda nereye götürülecekse ben götüreyim nolur almayın devrimimi benden canı acır lütfen" canı yanardı rahatsızdı o sedyeler "beyfendi kan kaybediyor lütfen eğer yatırmasanız hastayı kaybedebiliriz"

bunu duyar duymaz dikatlice devrimi  yatırdım ve hemen ameliyathaneye aldılar devrimi  hemen kapının önünde yere çöktüm doktorun dediği kulaklarımda cınlıyordu kaybedebiliriz hayır kurtulacaktı devrim ölemezdi o ölürse bende ölürdüm

"abi sakin ol yenge daha neleri atlatı bunumu atlatamayacak gel otur şuraya su falan iç sakinleş biraz yenge seni böyle görürse üzülür" Serkan ne zaman gelmişti sanırım fark etmedim serkanın dediğini yapıp koltuğa oturmuştum sonrasında Serkan suyu vermiş bende içmiştim

"Serkan kamera görüntülerini al bana getir" o adamı öldürecektim he eğer öldüyse diriltip tekrar öldürecektim
"Abi kamera görüntülerini aldık"

işte serkanın bu özeliğini çok seviyordum ağzımı açmadan görüntüleri almıştı küçük bir tebessüm edip serkan'ın omzuna vurdum teşekkür ederim manasında

                    3 saat sonra

kapılar açıldı hemen doktorun yanına gittim

"Doktor devrim iyimi iyi bişey de doktor lütfen"   "Devrim hanım iyi birazdan nolur nolmaz diye yoğun bakıma alacağız"
allahım sana binlerce kez şükürler olsun
"Peki ne zaman görebilirim"
"Uyandığında görebilirsiniz" diyip gitmişti
Serkan yanıma gelip

"abi ben sana demiştim benim yengem her şeyi atlatır"
"Atlatı buda biti çok şükür" serkana küçük bi tebessüm edip içimden geldiği için sarılmıştım Serkan şaşırsada katşılık vermiş 1-2 saniye sonra geri çekilip

"kamera görüntilerini bana atsana" o adamı bukmam gerekiyodu "abi biz bulduk Hamit in  adamıymış siz konuşurken çaktırmadan vurmuş "

bunu duyar duymaz kaşlarım çatılmış "ne amcam devrimimi vurdurmuş?" Sinirle çıkışa doğru gidiyordumki bi ses duydu bu kulaklarımki keşke duymaz olaydım yoğun bakımdan geliyordu hayır aklımdan geçen olamazdı devrim ölmüş olamazdı değilmi

Biz insanlar yalan söylerdik bir şeyler saklardık ve ata sözümüzün dediği gibi -yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış- benim mumum yatsıya kadar dayanamadı ve hemen sönmüştü aynı doğum gününe gelen yaramaz çocuk  senden önce muma üflemiş gibi

736 kelimeyle sizlere veda ediyorum haftaya görüşmek üzere balı çöreklerim🩵