Enkazdan çıkış
Hastaneler bazı kişilerin sevdiklerini elinden alır bazı kişilere ise verir bazıları mutluluk göz yaşları ile çıkar 2 kişi girdiği hastaneden 3 veya 4 kişi çıkarsın fakat bazı kişilerde ölecek gibi ağlayarak çıkar hastanelerden çünkü onlarda 2 kişi girdiği yerde tek kişi çıkar ama ağlayan kişi genelikle ölen kişiyle beraber ölmüştür
Fakat cenazede yemek kuran okuturken yemek gelen giden kişilere bakmak için ayakta durması gerekir evde ağlaması içini dökmesi gerekirken gelen akrabalara komşulara bakmakla yükümlüdür o yüzden dik durmak zorunda hisseder kendini ağlayamaz içine atar mezarının başında ağlayamaz çünkü çiçeklerini sularken ağlamaya vakti kalmaz geceleri ağlarım der ağlar fakat ağlarken uyku onu kendine çeker peki ya çoçuğu olan ne olur
Evde gelen misafirlerle ilgilenir çay kahve yapar çoçuğunu uyutur misafirler gider eşiyle beraber oturup gülerker bebek ağlar bebeği alıp karnını doyururlar sonrasında ikiside mutluluk göz yaşları dökerek bebeği seyreder işte hastaneler bazı kişiler gittikten sonra iki tarafıda ağlatırKüçük bir tebessüm eti bana "seni affetim deniz "dedi o güzel sesiyle "neden affetin beni neden"dedim ona karşılık sinirli ve hırçın bir ses tonuyla o her zamanki gülüşü gitmiş benden daha az korkan kız gelmişti korktuğunu anlayınca bende biraz bişeyler oldu ama ne olduğunu çok anlayamadım "olgar" dedi olgar? O kimdi gözlerimin önüne bordo bereli ama yüzü belli olmayan birisi çıktı
"Deniz hayatım kalk hadi karnımız açıktı"diye bi ses geldi bu ses nerden geliyordu etrafa baktım ama ondan ve bordo bereli adamdan başka kimse yoktu kaşlarımı çatım o sırada devrimin sesi tekrardan yükseldi
"Deniz kalk hadi korkuyorum" etrafa bakıyordum ama kimse yoktu o ikisini itekleyip etrafta koşturmaya başladım bi ses duydum "serkan" diye bi ses ardından kapı çalma sesi "serkan gir içeri çabuk" dedi sonra kapı açıldı ben hala koşuyordum hala uyanamamıştım
"Abi iyimisin"dedi serkan bağırmak istedim bağıramadım kaşlarımı çatım belkide serkanlar fark ederdi "yenge uyanmak istiyor ama rüyadan çıkamıyor su verebilme şansın var mı"dedi Serkan o sırada birisi kolumdan çekiştirmeye başladı siyah saçları vardı hiç mi değişmezdi insan ? Aynı kilo aynı aşkla bakan gözler
"Deniz"dedi hiç değişmeyen sevdiğim sesiyle konuşmak istedim yaşıyor musun demek istedim ama olmadı sonrasında suratıma su atıldı fakat hala onu görmeye devam etim "abi iyimisin" dedi Serkan
sonrasında gözlerimin önünden yavaşça kayboldu sonrasında ise korkudan gözleri dolmuş bir adet sedef ve endişeli olan Serkan vardı "iyiyim bişeyim yok sakin olun" dediğimde Serkan emin misin der gibi baktı "Serkan eminim aslanım sen çık hadi" diyince dediğimi yapıp sedefle beni yalnız bıraktı sonrasında sedefe yaklaşıp "benim en değerlilerim korkmuşmu?" Dedim ardından ise ilk önce devrimin karnına ardından ise sedefi yanakalarına birer öpücük kondurudum sonrasında devrime sarılmıştım
Ne zordu değil mi rüyanı hala atlamamak ama sanki rüyanı atlatmış mükemmel bir sarılma yaşamak
Onu yılardır rüyamda görmüyordum ne diye bir anda pat diye rüyama gelmiştiki ? Hem başta dediği gibi af etmiş miydi gerçekten ben olsam af etmezdim zaten kendimi af etmiş bile değildim ki hala aklımın bir köşesindeydi o gün 26 mayıs günü asla unutmak mümkün değildi o gün ben asıl cani kişiliğimi ortaya çıkartmıştım"babamız ne düşünüyormuş acaba ?" Dedi devrim bi elini karnına koymuş bana bakarken "rüyamı düşünüyorum hayatım"
Rüyamda onun dediği olgar kimdi bordo bereli birisiymiş ama kim bu olgar "arda hadi kahvaltı yapıp hastaneye gitmemiz lazım"dedi gülümseyip karnına sayısız öpücük kondurdum ben bunu yaparken devrim gülmeye başlamıştı durup devrim gülmesini seyretim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman aşıklar
RomanceDeniz ve devrim ayrılmaz ikililerdendi onlar asla ayrılmazdı deniz ölse devrim Devrim ölse deniz unutulmazdı bu ülke denizin ölümünü görmüştü ama devrim hala ayaktaydı devrim kolayca bitebilecek bir şey değildi devim ilk insandan beri vardı aradan...