eski bir dost diye başlayan hiç bir cümlenin... iyi haber getirmesi olası değil.
ihanet kokar öyle başlayan cümlelerin hepsi... başka türlüsü olası değil. merhaba güzelim neden geldin şimdi hiç hesapta yokken sen.. neden çıktın? hoş geldin!
meyra öleli 3,5 yıl olmuştu bu 3,5 yılda ateşi birden fazla kez yakalamıştım fakat adam öyle robotlar üretmiş tiki hiç biri gerçek çıkmamıştı bundan dolayı içimdeki o ateş hala sönmemiş aksine daha da artmıştı
şu anda ise kayra ile ablasının mezarına gelmiştik nedeni ise dün akşam meyrayı rüyamda görmüştüm baba üşüyorum diyordu bana
"baba bu kim ?" dedi mezar taşının üzerindeki resmi göstererek "abla oğlum senin ablan" dediğimde resmimin üzerine öpücük kondurmuştu gülümsedim ardından gözlerimdeki yaşları silip mezar taşını öptüm ardından kayrayı kucağıma aldım "hadi gidelim hava soğudu" hava soğumuştu benim kızım daha 2 günlükken vurulmuştu ve toprağın altında üşüyordu ve benim elimden hiç bir şey gelmiyordu asıl canımı yakan şeyde buydu
GECE 02.43
"baba çok üşüyorum ne olur korkuyorum yardım et kurtar beni buradan ne olur" küçük bir kız çocuğu vardı sap sarı altı gibi parlayan saçları vardı baba diyordu bana meyramıydı o küçük kız ?
"babam geliyorum miniğim" dedim ama gerçekten ama sesimi duyumu bilmiyorum küçük kız bir anda geriye doğru kaçmaya başladı koşmaya çalıştım ama sanki beni oraya çivilemişler gibi kalmıştım ilerlemeye çalışmıştım ama en sonunda vazgeçtim bağırmaya başladım bir anda ses gelmeye başladı "deniz uyan hayatım ne olur kalk" diyordu sanırım gene uykudaydım
gözlerimi açtığımda devrim telaşlanmıştı "ben gidiyorum" dediğimde nereye gideceğimi biliyordu çünkü son 3 gündür gece yarısı gittiğim tek yer orasıydı kalktım ve üzerime kalın bir üst ve gri eşofmanımı giyip dışarıya çıktığımda gözlerim Serkanı aradı kapının orada rüzgar ve atlas ile sigara içiyordu koşarak yanlarına gittiğimde "Serkan rüzgar hazırlanın mezarlığa gidiyoruz atlas ev sana emanet geldiğimde herkes evde ve sağ salim olacaklar" dediğimde kulübeye gittim ve kazma kürek takımını aldığım gibi dışarı çıktım ve arabaya bindim biner binmez Serkan gaza bastı
GEZMİŞ AİLE KABRİSTANLIĞI
Mezarlığa gelmiş meyranın mezarına doğru yo almıştık en sonunda mezarın başına geldiğimizde mezarın üstünde kutu denilebilecek bir şey vardı Serkanlara baktığımda tek kaşlarını kaldırmış kutuya bakıyorlardı "abi kaldıralı mı?" dedi rüzgar "mecburen kaldıracağız rüzgar gel kaldıralım" hemen yanıma gelmiş kutuyu kaldırdığımızda
toprağın üzerinde rüyama giren o küçük kızı gördüm cenin pozisyonunda uyuyordu yada bayılmıştı "meyram kızım" dedim saçlarına dokunduğumda kucağıma aldım ardından koşarak arabaya bindim ardından Serkan ve rüzgarda bindi "nereye abi eve mi hastaneye mi ?" dediğinde hemen cevap verdim " hastaneye rüzgar sende devrimi ara atlas ile beraber hastaneye gelsin" dediğimde ikisi de onaylamıştı Serkan arabayı son hızla hastaneye sürüyor rüzgar ise devrimi arayıp dediklerimi söylemişti bense kızımın saçlarını okşuyor uyanması için dualar ediyordum
o sırada amcam aradı beni hemen telefonu açtım "deniz meyra iyimi hangi hastaneye götürüyorsunuz" gibi bir çok soru sıralamıştı "amca baygın benim hastaneye gidiyoruz hata bir iki dakika sonra hastanedeyim" dediğimde amcam "tamam hemen geliyorum" dediğinde kapatmış ardından doktorları arayıp haber verip kapattığımda hastaneye varmıştık hastanenin önünde hastanenin tüm doktorları kapıda adeta etten duvar örmüştü hemen aşağıya indiğimde meyrayı sedyeye almışlardı sedyenin bir tarafına geçtiğimde doktorlar bir yere geçti arından perdeyi çektiğinde perdenin dışında kalmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman aşıklar
RomantizmDeniz ve devrim ayrılmaz ikililerdendi onlar asla ayrılmazdı deniz ölse devrim Devrim ölse deniz unutulmazdı bu ülke denizin ölümünü görmüştü ama devrim hala ayaktaydı devrim kolayca bitebilecek bir şey değildi devim ilk insandan beri vardı aradan...