Düşman aşıklar

akla gelen şeyler

filistinde olan savaşta yaralanan kişilere geçmiş olsun vefat edenlere baş salığı dilerim en yakın zamanda savaştan kurtulmaları dileğiyle...

seni birinden fazla sevmek birinin beni sende çok daha fazla sevmesi seninle kurduğumuz hayalleri bir başkasıyla yaşamak yakar şu canımı seninle kurmuştum o hayalleri neden bir başkası ile yaşıyorum bu hayalleri duydum ki sende bir başkasıyla yapıyormuşsun kurduğumuz hayalleri beraber dünyayı gezecektik onunla geziyorsun şimdi çocuğumuz olmadan önce bir sürü şey yapacaktık seninle beraber maça gidecektik bağırarak besteler söyleyecektik beraber şimdi ise onun tutuğu takımın maçına gidip beraber besteler söylüyormuşsunuz en yakın arkadaşlarıyla tanışmışsın diyormuşsun ki onun en yakın arkadaşı Sağ koluydu... benim en yakın arkadaşım eşim sırdaşım her şeyim sendin gerek yoktu benim en yakın arkadaşa...senin için tek bir dileğim var bundan sonra hep mutlu ol sevdiğin birisi yaralanınca çok ağlardın baban öldüğünde çocuklarımız yaralandığında ben yaralandığımda öğrenmiştim bunu ağlama olur mu çünkü sen ağlayınca benim canım çok acıyor sevgili...

devrimle beraber hastaneden çıkmış bebek mağazasına gidiyorduk çok ısrar etmiştim bebeklerimize bir iki parça eşya almak için en sonunda ikna olmuştu

5 dakika önce~ "hayatım lütfen bak gidelim ne olacak ya ?" dedikten devrime bakmıştım neredeyse 15 dakikadır yalvarıyordum "deniz daha çocukların cinsiyetini bile öğrenmedik hayatım çok erken cinsiyetini öğrenelim ona göre alırız şimdi gidip pembe aldık eğer oğlumuz olursa ne yapacaksın ?" sonlarda kaşlarım çatılmıştı devrim ne kadarda cinsiyetçiydi

"devrim bir tanıdığım şu cümleyi kurmuştu gelinine o sıra fazla anlamamıştım ama şimdi daha anlamlı geliyor bana o sözü

Cinsiyetin ne rengi vardır cinsiyetin rengi yoktur erkek diye pembe giydirince oğlun kadın olmaz mavi giydirdi diye de kızın erkek olmaz cinsiyetin hiçbir zaman renkleri olmaz hem onlar masum günahsız birer can kız olunca mavi giydirsem ne anlayacak erkek olsa pembe giydirince ne anlayacak derdi o kişi ne de doğru demiş ne anlayacak bebeğimiz renklerden"

dediğimde gülümsemiş gözlerinin içi parlıyordu elini kaldırdı sakalarımı okşamaya başladı bunu yapmasını çok seviyordum

"iyi ki seninle evlenmişim iyi ki beni bulmuşsun iyi ki varsın hiç gitme olur mu sen gidersen ben olmam çünkü "dediğinde yavaştan gözleri dolmaya başlamıştı elimi yavaşça kaldırıp baş parmağım yanağına gelecek şekilde ayarlamıştım parmağımla yanağını okşamaya başlamıştım "eğer bir gün olurda ölürsen sana sözüm olsun morga gelip" dedikten sonra belimde duran tabancamı çıkartıp kalbimin üzerine dayadım "şu tetiği çekerim he eğer küs mü gittin bana atarım kendimi bir dağdan aşağıya atlamadan öncede sıkarım kafama öyle atlarım kısacası sevgilim sen ölürsen ben nefes bile alamam 40 075,01 km olan dünya bana dar gelir sıkışırım kalırım bu dünyada şu oksijen herkese bol bol yeterde bana o oksijen haram olurda gelmez 1 nefes dahi alamam" dediğimde gözümden yaşlar geldiğini hissetim ben neyse de devrim ağlamaya başlamıştı yaşlarını silip sımsıkı sarıldım devrime

Deniz ve devrim ayrılmaz ikililerdendi onlar asla ayrılmazdı deniz ölse devrim

Devrim ölse deniz unutulmazdı bu ülke denizin ölümünü görmüştü ama devrim hala ayaktaydı devrim kolayca bitebilecek bir şey değildi devim ilk insandan beri vardı aradan milyarlarca yıl geçmişti fakat devrim hala ilk günkü gibi ayaktaydı zordu devrimi yıkmak kolay kolay yıkılmazdı deniz olsa da olmasa da fakat deniz devrimin temeliydi ve o temel o kadar güçlüydü ki kaç nokta kaçlık bir deprem olursa olsun ne olursa olsun devrim asla yıkılmazdı çünkü devrimin uğruna ölen kişi çoktu...

Şimdiki zaman~

Devrim mağazaya girince kendini kaybetmişti bir sürü patik bir sürü ayakkabı 40ı çıkınca giyecekleri kıyafetler ve daha niceleri devrimi bu halde görünce çok mutlu oluyordum aylarca ağlamıştı yetimhanedeyken