mutluluk hayeleri karşınızda iyi okumalar dilerim bu bölüm denizin ağzındandır
dünyanın en güzel beklemesidir kendi bebeğini beklemek bebeğini beklemek anneni babanı veya bir arkadaşını beklemekten o kadar farklıdır ki o 9 ay size yılar gibi gelir ama aslında su gibi akıp gider bunu bebeğinizi kuçağınıza aldığınızda anlayacaksınız ama ya alamasanız o zaman ne olacak bana sorarsanız üzülmeyin aksine mutlu olun çünkü ona alıştıktan sonra onu kaybetmek daha kötü bir acıdır bunu en iyi en sevdiğini kaybetmiş kişiler bilir onu kaybetmek kendinizi kaybetmek demektir o öldükten sonra aklınızdan her türlü düşünce geçer intihar düşünceleri olur bu düşüncelerin çoğunluğu ama hepsi ortak bir noktaya çıkar oda ölümdür 4 harften oluşan kısa bir kelime gibi gelebilir sizlere ama eşiniz arkadaşlarınız kardeşleriniz o ölüm kelimsini sizden duyunca o kadar üzülür ki acaba niye böyle düşünüyor acaba ben ona yeteri kadar sevgimi hisetiremiyomuyum diye düşünür ve kendini üzer bu yüzden bebeğinizin karnınızdayken ölmesi biraz daha iyidir
Devrim ile beraber oturmuş aile filmleri izliyorduk tabi benim izlediğim pek denemezdi ben devrimin karnını seviyor bebeğimizle beraber geçireceğimiz güzel anıları düşünyordum mesela
3 veya 4 yaşına geldiğinde onunla beraber parklara şehir dışlarına gezmelere çıkartacaktım asla benim büyüdüğüm gibi korkarak acaba babam beni dövecekmi veya babam acaba gene sarhoş şekilde evemi gelecek diye düşünerek büyümeyecekti benim çoçuğum acaba babam beni gezmeye götürürmü diye yada o çocuğu babama söylesem ne yapar diye düşünerek büyüyecekti
ben bunları düşünürken devrim gözümün önüne elini getirip iki tarafa doğru salıyordu " denizim devrimden denize " diye bana sesleniyordu "efendim devrimim "diye cevapladım devrim "hayatım film biti sen hala karnıma bakarak bir şeyler düşünüyorsun söyle bakalım neymiş bunlar "
diyerek bir soru yöneltmişti "bebeğimiz büyüyünce bizim gibi mi büyüyecek onun gibi bir şeyler düşünüyorum devrimim"diyerek kısa bir cevap vermiş oldum omzuma yatıp "asla bizim gibi büyümeyecek o eğer kız olursa seni benden kıskanacak elini tutmayı bırak aynı yatağa yatırmayacak"
dedi devamında ben şu şekilde devam etim "eğer oğlum olursa da ben sana yaklaşamayacağım sanırım "diyerek cümlemi sonlandırdım devrim gülümseyerek daha belli olmamış karnını okşadı "sedef bizim bebek büyümeden 2-3 çocuk daha yapmamız gerekiyor"
"ne 2-3 çoçuk mu arda saçmalama ben kedi miyim ya "diye söylendi "hayatım benim bir tanıdığımın 12 tane çocuğu var ve kadın şu an üçüzlere hamile biliyor musun "
diyerek sedefin karnına bakarak konuştum "ne 15 tane çocuk arada bu kadın tavşan mı ya korunma nedir bilmiyorlarmı" dedi "hayatım kadın doktor birde eşini tanıyorsun desem ne dersin acaba"dedim
"kim bu arda nereden tanıyorum ben 15 çocuklu birisini" dediğinde gülmeye başladım "hayatım adamın evli olduğunu bilmiyorsun bile dedim şaşkın gözlerle bana bakıp kimmiş bu ya çok merak etim"gözlerimle kapıya bakıp
"serkan" dedim gülmemi durdurmaya çalışarak "SERKAN MI"diyerek bağırdı o sırada serkan içeri girdi "benimi çağırdın yenge"dedi "yok serkan yok serkan ya senin 12 çocuğun mu var" dedi sedef serkan "evet yenge eşim hatta 15.çocuk yolda" dedi sedef o kadar çok şaşırmıştı ki ağzı 2 karış açılmıştı
"serkan cım allah bağışlasın da senin eşin tavşan mı acaba diyrek" serkana saçma bir soru yöneltmişti "yok yenge senin benim gibi insan işte bende çocuklarımı deniz abi gibi mafya veya koruma falan yapmak istiyorum ondan dolayı o kadar çoklar"
"serkan çık sinirlerimi bozma" dedi devrim serkan devrimin dediğini yapıp dışarı çıktı serkan çıkar çıkmaz kahkahalara boğulmuştum ki kafama gelen yastıkla susmak zorunda kaldım "ne gülüyorsun be ayı"dedi devrim ayı ben neyse sedef için ayı olmaya değerdi
Burası çook sıcak arkadaşlar ondan bölüm çok kısa geldi neyse diğer bölümde güzel bi kaosa hazır olun sizleri seviyorum ballı çöreklerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman aşıklar
RomanceDeniz ve devrim ayrılmaz ikililerdendi onlar asla ayrılmazdı deniz ölse devrim Devrim ölse deniz unutulmazdı bu ülke denizin ölümünü görmüştü ama devrim hala ayaktaydı devrim kolayca bitebilecek bir şey değildi devim ilk insandan beri vardı aradan...