Ayyy dayanamadım başladım yazmaya bismillah diyerek başlayalım bölüme "heyecanlı yazar emojisi"
Saçları uzun kadınları çok sevin azizim. Her telinde şiir yatar o saçların.
Uzun saçlarını kesen kadınları daha çok sevin. Her telinde bir acı yatar o saçların.
Eğer bir kadını saçlarını kestirecek kadar yıktı iseniz;
Siz bir zahmet kadınları sevmeyin azizim
Yazardan
Sabah herkes ağır bir baş ağrısıyla uyanmıştı herkes dün akşama sövüyordu baş ağrıları çekilecek gibi değildi çünkü
Hepsi ağrı kesici alıp duşa girdiler
Aradan 1 saat sonra hepsinin ağrusı dinmiş şekilde aşağı inmişlerdiHerkes bir ağızdan "günaydın" dediğinde hepsi birden gülümsedi ateş söze girdi hemen "çıkıyor muyuz ?" Dediğinde herkes kafasını sallamıştı
Uzun ince yolardan geçtiler her bir metresinde ateşin alevin ve denizin anıları vardı o anıları anlatılar çocuklara bazen birbirlerine sövdüler bazense yaptıkları şebekliklere güldüler iki dost
Mutluydular araya giren küslük olmasaydı daha mutlu anları olacaktı belkide
Küslük kötüydü ama deniz ve ateş için daha kötüydüÇocuklar bi evi gösterdi ateş frene hafifçe basarak yavaşladı çocukların gösterdiği ev korku filmlerindeki o evi aratmayacak kadar korkunçtu camları patlamış içerideki perdeler yırtılmış gördükleri kadarıyla içerisi çöp ev gibi pisti çevresi sanki binlerce ceset varmışcasına kötü kokuyor kapılarının bazılarında el izleri, mermi delikleri, tekme kırıkları vardı
Ateş eve dikkatlice baktı ama kimin evi olduğunu anlayamadı çocuklara "bilmiyorum ama öğreniriz diyip gaza yüklendi
Ve en sonunda eve vardılar eve vardıklarında alev kucağında tabaklar bi elinde çatal ve kaşıklar vardı yüzünde ise gülücükler vardı
Deniz geldiklerini belli etmel istercesine "kız ne gülüyon öyle" dedi ve kolarak alevin yanına gitti "deniz abiii" diyerek sandalyesini itekledi alev deniz eğilerek aleve sımsıkı sarıldı
Geri çekildiğinde deniz çekirdek ailesini tanıtmaya başladı
"Meyra kızım ikizi kayra seninde yeğenlerin" diyerek çocukları tanıttı "oda eşim devrim hayatımın anlamı desem az gelir" dedigözlerinde aşk dilinde aşkını itiraf etmeye yetmeyen cümleler kalbinde devrimle alakalı her şey varken
Alev denizin devrime nasıl aşık olduğunu gözlerine bakınca anladı asla ayrılmazlar dedi içinden ama zaman herkesi yanıltacaktı
Herkes aleve sarıldı ardından ise deniz hürrem sultanın azarına maruz kaldı
"Oğlum sen niye küstğn bizim bu eşşek sıpasıyla anlat bakim bana" dedi
Hürrem
Deniz ne diyeceğini bilemedi "bende bilmiyorum ki hürrem sultanım hem sen boşvet beni" dedi konuyu değiştirmeye çalışarak"Sen yılar geçtikçe yaşlanmak yerine gençleşiyormusun ?" Dedi gerçektende öyle gibi duruyordu
Hürrem sultan genç yaşta pek çok sevdiği eşini kaybetmiş onun acısı taze iken oğlu ahmet ve kızı zeliha'nın ölümüni görmüştü ıplu ahmetten biricik oğlu ateş zelihadam ise alev kalmıştı alev ise annesinin ve babasının ölümünden 6 yıl sonra kazada bacaklarını kaybetmişti
Kazadan sonra doktor istese yürür desede alev denememişti bile sandalyesinde oturur kitap okur yada odasındaki pencerenden gün boyunca dışarıyı seyrederdi
"De git ordan"dedi hürrem sultan doğu şivesi vardı doğulu değildi aslında rahmetli kocası azad bey doğuluydu kendisi karadenizliydi
YIL 1969
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman aşıklar
RomanceDeniz ve devrim ayrılmaz ikililerdendi onlar asla ayrılmazdı deniz ölse devrim Devrim ölse deniz unutulmazdı bu ülke denizin ölümünü görmüştü ama devrim hala ayaktaydı devrim kolayca bitebilecek bir şey değildi devim ilk insandan beri vardı aradan...