Serkan yanıma gelip oturduğunda hızla ayağa kalktım. Korkuyorum, çok korkuyorum. Bana yaptıklarından sonra bir daha hiç görmemiştim onu.
"Otursana ya sohbet ederiz." dedi suratındaki iğrenç sırıtmayla. Sesinden bile tiksiniyorum o adamın.
Aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve hızla telefonumu çıkardım çantamdan. Mete'yi arayabilirim. Tam arıyordum ki telefonumu elimden aldı Serkan.
"Hayır hayır sadece ikimiz konuşalım."
Sinirle baktım yüzüne ama eminim gözlerimden okunuyordur korkum.
"Ver şunu." dedim kelimeler ağzımdan zar zor çıkarken. Cümle kurmak çok zor geliyordu.
"Üzgünüm ama benimle konuşmazsan hayır vermem."
"Ne konuşmak istiyorsun?"
"Burada değil. Benimle gel seni bir yere götürmek istiyorum."
Geliceğimi mi düşündü gerçekten. Güldüm.
"Seninle geliceğimi düşünmüş olamazsın."
"Geliceksin."
"Nasıl bu kadar eminsin."
Sırıtarak telefonunu gösterdi ve telefonda Mete'nin bir sandalyeye bağlı bir resmi vardı! Bunu görmemle korkumu unuttum ve karşımdaki iğrenç şeye bir yumruk attım.
Bugün de kavga günüm herhalde.
"Ona zarar vermemi istemiyorsan rahat dur ve benimle gel."
Sinirle baktım suratına ama yapaleceğim hiçbir şey yoktu. O yüzden onun arabasına bindim.
Yol boyu korkuyla dışarıyı izlemiştim. Korkumun sebebi bana zarar verebilecek olması yada geçmişim değildi, Mete'ye zarar vermesiydi.
Yarım saat falan sonra araba durdu ve arabadan indik. Harabe bir eve geldik. Etraf ağaçlıktı, ormana gelmiş olabiliriz.
Ağaçlık alanın şehir merkezi olma ihtimali yok zaten. Yine çok zekiyim.
Korka korka Serkan'ın peşinden girdim eve. Bir odaya yönlendirdi beni. Odada bir yatak ve minik bir masa dışında hiçbir şey yoktu. Ben odaya girdikten sonra kapıyı kapattı ve seslere bakılırsa kilitledi.
Yine de geldiğime gram pişman olmadım. Mete için her şeyi yapabilirim.
Bir süre boş boş etrafa bakındım. Sonra da kapı açıldı ve içeri Serkan girdi.
"Kuzen değilmişiz ha."
Cevap vermedim. Boş boş baktım yüzüne.
"Susucak mısın hep böyle? Konuşsana."
Yine cevap vermediğimde bir tokat attı bana. Canım ne kadar yansa da ağlamadım. Zaten alışkındım.
"Ne istiyorsun?" diye sordum sakin bir sesle.
"Seni istiyorum bebeğim." dediğinde yüzümü buruşturdum. Az önce bana tokat atan adamın şimdi böyle söylemesi çok iğrenç.
"Mete'yi bıraktın mı?"
"O fotoğraf hiç gerçekleşmedi ki."
Siktir. Beni kandırmış. Tamam sakin olucam, sakin olucam. Mete çoktan beni aramaya çıkmıştır.
"İğrençsin."
"Beni bekle sana yiyecek bir şeyler getireyim." deyip odadan çıktı. Korkum gittikçe artmaya başladı.
Mete'nin beni bulmasını beklemekten başka bir şey de yapamam ki. Evin etrafı uzun çitlerle kaplı yani istesem de kaçamam.
Ben bunları düşünürken kapım açıldı ve yine Serkan elindeki yemeklerle odaya girdi. Yemekleri yatağın yanındaki masaya koydu. O yemekleri asla yemeyeceğim, içene ne koyduğunu bilmiyorum. Bu adam içine her şeyi koymuş olabilir sonuçta.
![](https://img.wattpad.com/cover/348915403-288-k409322.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Başlangıç
Teen FictionBir telefon on beş yılınızın yalan olduğu haberini verse tepkiniz ne olurdu? Yada şöyle sorayım, sizin hastanedeki sorunlardan dolayı karışmış olduğunuzu öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Benim tepkim sevinmek olmuştu ilk başta ama sonra gerçek ailemin...