2.Bõlūm

35 14 15
                                    

Tanışma

Sabahtan beri telefonum susmak bilmiyor.Bir şirket bana kafayı takmış durumda.

Vermiyorum kardeşim kira mira

Gemim benim gõz bebeğim.

Ben Giran Erener.


Gõzūmū açtım açalı kimsesizler evinde būyūdūm.Ne annem var ne babam. Hiçbirini tanımak dahi istemedim zaten.

Anlaşıldığı ūzere çõpsūz  ūzūmūm. Bir ustam vardı ama maalesef onu 1 yıl õnce kaybettim.

16yaşımdayken çocuklar evinde mobbinge uğradım. O gūnden sonra bana ordan ekmek çıkmayacağını anladım. Ustamı buldum ayağına kapanıp beni çaylak olarak yanına almasını istedim. Aldı da..

Bana acıyan tek adamdı.

Onunda benden başka kimsesi yoktu.Birbirimize sahip çıkmıştık.

Yıllarca çıraklık yaptım,balık tuttuk,denize açıldık,Restoranlarla çalıştık. O kadar çok anı biriktirdik ki. Işten ziyade babalık gõrdūm.

Sonra ustam işleri boşladı. Ne balığa gitti ne de tekneden dışarıya addımını attı.

Işleri ben devraldım.Gecemi gūndūzūme katıp eksikliğini gidermeye çalıştım.Kim derdi ki onu mutlu etmek için aldığım iş beni mutsuzluğa sūrūkleyecek?
Hayatımın yitiğini verdim o gece ben.

Bir anlaşma yapmıştım,benden mutlusu yoktu. Biran õnce ustama anlatıp gurur duymasını sağlamaktı arzum.

Geldiğim limanda cenaze arabası,ambulans ve polis vardı. Tek duyduğum şey "Adınıza vasiyyet var" oldu.

Hiss etmiş gideceğini. Ama bana çaktırmamıştı? Erkekler ağlamazdı hani...

Õyle derler genelde

Ben sabaha kadar Içim içim ağladım. Mezarında,morgunda,yıkanmasında...

Adına ne kadar teknesi vardısa hepsini bana bırakmış. Vasiyyetnamede bile benden "oğlum" diye bahsetmişti.

Eksikliği her zaman gerdanımdan gõgsūme kadar olan damarları sızlatıyordu.

Bir anlık buradan,onun doğup būyūdūğū bu şehirden defolmak istedim. Ama sadece istedim. Hatırasına bu saygısızlığı yapamazdım. Mezarını aynı kendisi gibi terk edemezdim. O beni okutan hayata tutan tek ebeveynimdi.

Hayat devam ediyor gibiydi ancak geçen sadece saatler ver lanet olası takvim yapraklarıydı.

Bana miras olarak kalan her detaya baktığımda için acıyordu. Hepsini satmakta kararlıydım  ancak yabancıya gitmeyecekti. Onlar gõzūmūn õnūnde olmaya devam edeceklerdi. Sadece benim adıma olarak kayda geçmesi sinirimi bozuyordu. Onları marinadaki kaptanlara bağışladım. Zaten hepsi tanıdıktı. Beraber ihtiyarın ismini ve hatırasını yaşatacaktık.

Ben mi? Benim zaten hiçbir şeyim yoktu.  Kaptan olabilmek için zamanında ihtiyar beni okumaya teşvik etti. Ancak bitirdiğim sene işime değil, ustanın işlerine koştum.

INŞIRAH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin