Tehlikeli Keşifler

7 1 0
                                    

Yazar

Kızlar okula geldiklerinden beri bir ay olmuştu ve ortama artık alışmışlardı. Sınıf savaşından sonra Fivee ve diğer yaralılar revire götürülmüş, neyeseki yaralanmalar çok ciddi olmadıklarından kolayca iyileştirilmişti.

Birçok yeni derse girmişlerdi ve bunların bazıları eğlenceli bazılarıysa ölümüne sıkıcıydılar.

Zoe'nin neredeyse laboratuvarı patlatması, Alice'in telekinezisiyle taşıdığı antik bir vazoyu bir anlık dalgınlıkla çat diye kırması, Fivee'ın onları yanlışlıkla farklı sınıfa ışınlamasıyla yok yazılmaları ve Robin'in kılıç talimlerinde az daha birinin kafasını uçuruyor olması dışında yeni kurulan dörtlü için normal bir ay olmuştu.

O gün haftasonuydu. Zoe büyük ihtimalle günün geri kalanında da yapacağı gibi, uyuyordu. Alice ise büyükannenin onlara verdiği okul rehberini okuyordu fakat okulla ilgili bilmediği pek bir şey görememişti.

Oflaya puflaya yatağından kalktı. Biraz gezineceğini Zoe'ye söyliyecekti ki uyduğunu hatırladı. Arkadaşının yüzünde, uyanıkken çok nadir görülen bir sakinlikle, yatakta deli gibi açılmış kollar ve ayaklar ile uyuyan haline gülümsedi ve odadan sessizce ayrıldı.

Koridorlarda pek fazla öğrenci yoktu. Ya ailelerini ziyaret ediyor, odalarında bir şeylerle uğrasıyor ya da dışarıda arkadaşlarıyla geziniyorlardı.

Alice bir ay içerisinde belki de yüz kere tekrar tekrar önünden geçtiği bir duvarı arkasında bırakacağı sırada gözüne bir şey takıldı. Duvara yaklaşıp baktığında yerde sürtünme izleri gördü. O an duvarda gizli bir kapı olduğunu anladı. Duvarın sağ tarafına baskı uyguladı fakat hiç bir şey olmadı.

Bu sefer sol tarafı ittirdiğinde ve yine herhangi bir kıpırtıyla karşılaşmadığına vazgeçip arkasına döndü. Tam yoluna devam edecekken kafası bir şeye çarptı ve geriye savruldu.

Yerde oturur pozisyonda acıyan başını ovuştururken gözlerini açıp karşısındakine baktı.

Elini uzatıp kalkmasına yardım ederken "Bir dahakine nereye gittiğine daha dikkatli bakarsın artık." dedi Fivee.

Alice kaşlarını çattı:"Bu senin dilinde 'affedersin seni fark etmemiştim' demek sanırım."

Fivee umarsızca omuz silkti. Bunun üzerine Alice başını iki yana sallayarak:"Senin kadar umursamazını görmedim Fivee Northwind."

Fivee saçlarını karıştırdı. Ardından duvarla alıp veremediğinin ne olduğunu sordu.

Alice bu soru karşısında hafifçe kızardı. Tabi ki garip duruyordu! Büyük ihtimalle Fivee'ın durduğu yerden bakınca Alice duvara aşk yaşarcasına sarılıyordu biraz önce. Bunu düşününce daha da fazla kızardığını hissetti.

"İyi misin? Suratın..." deyiverince Alice bir nefeste konuştu.

"Tabi ki de iyiyim! Ve ben kesinlikle mantıklı bir açıklamaya sahibim! Duvarda bir şey fark ettim. Yerdeki izlere bakarsan sen de görürsün ki şey...orda bi kapı var!"

Fivee ilk önce kaşlarını çatarak Alice'e baktı. Ardından bakışları duvarın üzerinde gezindi. İzleri görünce başını yavaşça salladı:"Yani kapıyı ittirmeye mi çalışıyordun?"

Alice artık domates gibi olmuş bir suratla başını salladı.

"Beraber deneyelim." Dedi Fivee ve bu sefer ikisi birden kapıyı ittirmeye başladılar. Birkaç saniye içinde kapı yavaşça oynama başladı. Tam o sırada yanlarından bir öğrencinin geçeceği tutmuştu. Hemen, duvara sadece yaslanıyormuşçasına pozisyon aldılar.

İki KuleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin