Aynı anda 2 bölüm attım bundan önceki bölümü atlamayın.
İyi okumalarr <3
***
"Bunu sana Cesare mi emretti?"
Ayağını geri çeken Damia sakin bir tonda sordu.
Sonra Klaus'un narin kaşları çatıldı.
"Ben onun astı değilim."
"Ama aynı taraftasın."
Damia bunu işaret ettiğinde sustu.
Öfke belirtileri gösteren genç yüzü tatminsizdi.
Damia onu fark edince omuz silkti. Cesare'nin neden Klaus'u seferber ettiği ve böylesine hantal bir oyuna giriştiği açıktı.
'Muhtemelen Lord Akkard yüzünden.'
Damia, onun kendisini tanıdığı kadar onu da tanıyordu.
Hiçbir salak, ne zaman saldıracağını ve insanın ensesini ısıracağını bilmediğin bir engerek yılanını görmezden gelmezdi. Bunun yerine, nefes almadan yılanın her hareketini gözlemleyerek hiper farkındalık oluşturudu.
Rahatlamış gibi davranan Cesare aslında gergindi. Akkard Valerian adında beklenmedik bir değişken ortaya çıktığı için tüm planlarını mahvedip Damia'yı alıp ortadan kaybolacağından korkuyordu.
"... Damia Abla [Nuna] "
Klaus kendini onun ayaklarından kaldırdı.
Olgun bir genç adam olarak sırtını dikleştirdi ve kanepede oturan Damia'nın üzerine bir gölge düştü.
"Klaus?"
Damia çarşafı çekip göğsünü biraz daha örttü ve arkasına yaslandı. Klaus eğildi ve Damia'nın oturduğu kanepenin iki kulpunu tuttu. Yüzü, güneş ışığına karşı gölgelerin arasına gizlenmişti.
"Uzun zaman oldu ama cevap ver."
"Ne?"
"Unutma, gönderdiğim mektup. Neden... Görmezden mi geldin?"
"Mektup? Ne mektubu?"
Damia sanki sözlerini hesaplayamıyormuş gibi boş boş gözlerini kırpıştırdı.
Sonra Klaus çok sinirlendi ve sesini yükseltti:
"Bilmiyormuş gibi yapma!! Geçen yıl yılbaşında sana gönderdiğim mektup!!
"...Yılbaşı kartı mı demek istiyorsun?"
"Böyle olamaz. Sık sık takıldığımız tapınağın önündeki boş alana gelmeni istemiştim!!"
Dinledikçe daha da yabancı geliyordu. Bilmediği bir şey için sorgulanamazdı.
Damia sakince cevapladı:
"Hiç böyle bir mektup almadım."
"Yemin ediyor musun?"
"Tanrıçanın adına yemin ederim."
Damia hemen yemin altında cevap verdiğinde Klaus ağzını kapattı.
Bir kuzeyli asla tanrıçanın adı altında yalan söylemezdi.
Bunu bilen Klaus'un sert yüzü yumuşadı.
Onu izleyen Damia dikkatlice sordu,
"Ama neden dışarı çıkmamı istedin?"
"Bilmek zorunda değilsin."
Çenesini sıktı ve soğuk bir şekilde cevap verdi.
Damia'nın zihni yarışmaya başladı. Etrafına bakındı, kaçmak için bir fırsat bulmaya çalıştı ama umutsuz görünüyordu.
Daha da kötüsü, Klaus onun bakışını gördü, kıs kıs güldü ve alaycı bir şekilde sordu:
"Neden? kaçmak mı istiyorsun?"
Evet cevabını verme arzusu içini yakıyordu ama bunun bir faydası olmayacağını bilen Damia onun yerine başka bir şey istedi.
"En azından bir şeyler giymeme izin ver."
"İzin verilmedi."
"Neden?"
Klaus sorusuna cevap vermedi. O zaten başka düşüncelerle meşguldü.
"Mesele şu ki Damia nuna..."
Klaus'un alnı sanki bir şey düşünüyormuş gibi derin bir şekilde kaşlarını çatmıştı ve yavaşça ona hitap ediyordu.
"Öyleyse... Nuna, benim hakkımda ne düşünüyorsun?"
"Senden hoşlanmıyorum. Birlikte güzel çocukluk anılarına sahibiz."
Tabii ki, Klaus bu işe karışana kadar öyleydi. Ancak konuyu açarak Klaus'u kışkırtmaya gerek yoktu.
Damia'nın yuttuğu duyguları bilmeden Klaus'un ifadesi incelikli bir hal aldı.
"Doğulu melez olsam bile mi? Sizce de tuhaf görünmüyor muyum?"
"Sen? Hayır. Bence kara gözlerin çok güzel."
Bu onun dürüst düşüncesi olduğu için, Damia hemen karşılık verdi.
Klaus ağzını kapattı ve onun gözlerinin içine baktı.
Damia bakışlarını kaçırmadı ama onun yerine kızarmaya başladı ve gözlerini yere indirdi.
"O zaman sana bir seçenek sunacağım."
"Ne?"
Damia fazla bir beklenti içinde olmadan sordu.
Klaus'un ses tonunun çok yoğun olduğunu gören Damia, onun muhtemelen boktan bir alternatif sunacağını düşündü.
"Benim olacağına söz ver. O zaman şimdi ciddi bir şey yapmayacağım."
***
Klaus psikopat çıktı geçen bölümden de belliydi.
Klaus Damia'dan küçükmüş ben aynı yaştadır ya da birkaç yaş büyüktür diye düşünmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Try Crying Prettier +18
Historical Fiction[ÇEVİRİ] Daemi hayatında ilk kez ateşle oynadı. "Hayır, yapamam! Çok derin! Karnımda!" "Hayır, yapabilirsin. Dün açgözlülükle belini salladın, benimkini yuttun. Hatırlamıyor musun?" Ne yazık ki, Damia'nın gözyaşları ve erotik feryatları onu daha da...