Üzerime tam oturan takımla kendime baktım son kez. Telefondaki mesaja tıkladığımda Gül olduğunu görmüştüm, dışarıda beklediğini söylüyordu. Masadaki kağıdı da alıp evden çıktım.
Lüks arabaya yaklaştığımda şoför hızla inip arka kapıyı açtı, içerideki adam Kerem'di. Yutkunup büyük arabada karşısına yerleştim. Bakışlarını üzerimde hissettiğimde ona döndüm, göz göze geldiğimizde yutkunmuştu. Yutkunurken aşağı kayan adem elması, her şeyi daha ateşli yapıyordu. Üzerinde siyah bir takım elbise vardı. Daha fazla incelemeden elimdeki kağıdı uzattım. Kağıdı uzun ve damarlı parmaklarının arasına alıp göz gezdirdi, detayları okumaması için içimden yalvarıyordum. Neyseki aşağılara inmedi. Yanımdan hafif eğilerek kağıdı ön koltuğa uzattı. Arabadaki yoğun ve hoş olan koku bir an daha fazla belirginleşti, bu onun kokusuydu. Geri çekildiğinde arkama hafifçe baktım, ön koltuktaki Gül'ün tebessümüyle karşılaşınca biraz olsun rahatlamıştım.
Kerem'e baktığımda o da bana baktı. Bir süre bakıştıktan sonra ikimiz de tepki vermeden gözlerimizi kaçırdık. Onu bilmiyordum ama ben ilk defa bir erkekle sevgili görünecektim, üstelik Kerem öyle erkeksiydi ki ilişkideki konumumu herkes anlayacaktı. Bunun tedirginliğiyle dizimi sallarken araba durdu, sanırım gelmiştik.
Kaygıyla Kerem'e baktım.
"Sadece yanımda dur, başka bir şey yapmana gerek yok."
Sesi oldukça samimiydi ve bu olayı her gün yaşıyor gibiydi. Başımı salladım. Arabadan indiğimizde büyük bir bahçenin kapısındaydık. Her yer süslenmişti ve büyük bir kalabalık vardı. Aniden elimi saran parmaklarıyla kalbim hızlandı, içeri adım attığımızda sanki herkes bize bakıyordu.
Kerem'e saygıyla selam verip bana tebessüm eden kişilerin yanı sıra ikimize de takınabildikleri en kötü bakışlarıyla bakanlar da vardı. Kalabalığın içine karışıp boş ve yüksek olan sandalyesiz masalardan birinin etrafında durduk. Gül de masamıza geldiğinde kendimi biraz olsun daha iyi hissetmiştim. Kerem durmadan yanına gelip giden adamlarla merhabalaşıp samimi sohbetler ederken elimi hâlâ sıkı sıkı tutuyordu. Bir anda gözüm bize doğru gelen kırmızı elbiseli bir kadına ilişti. Gelip Kerem'le el sıkışıp birbirlerine soğuk bakışlarla baktılar.
"İşleri bıraktığını duydum. Aşık olduğunu tahmin etmiştim ama ne yalan söyleyeyim, bir erkek olacağını düşünmemiştim."
Yutkunarak Kerem'e baktım. Jigololuğu ne zaman bırakmıştı? Eminim yalandı. Bir anda o da bana bakıp hafifçe gülümsedi, aşık gibi bakıyordu ve bunun rol olduğuna ben bile inanamıyordum. Yanaklarım yanarken bakışlarımı kaçırdım. Kadın bana başıyla selam verip uzaklaştığında Gül bana yaklaşıp kulağıma eğildi,
"Serap Hanım, tüm bu organizasyonu yapan kadın. Eskiden Kerem'in müşterisiydi, sonradan o ve başka kadınlar Kerem'i takıntı haline getirince işler değişti. Şimdi sadece ağır maddeler içeren protokolü imzalayanlarla çalışıyoruz."
Gergince kıpırdandım,
"Nasıl maddeler ki onlar?"
Hafifçe gülümsedi.
"Senin durumun farklı, onu imzalaman gerekmeyecek."
Rahat bir nefes verirken yaşlı bir adamla konuşan Kerem'e baktım. Terleyen ellerimizi ayırmak isteyince adamla konuşmasını bölüp bana baktı. Elimi pantolonuma yavaşça sürterken kulağıma eğildi. Boy ve cüsse farkımıza her yaklaştığında şaşırıyordum.
"Sıkıldın mı?"
Gergince gülümseyip başımı hayır anlamında salladım. Nefesi kulağıma değerken uzaklaşmadan yanağımdan öptü. Dudaklarının sıcaklığını ilk defa hissetmek kalbimin teklemesine sebep olurken o hiçbir şey olmamış gibi yaşlı adama dönüp konuşmaya devam etti. Titrek nefesler veriyordum. İnsanların bakışları giderek sıklaşıyordu zaten, bir de öpmüştü. Sarışın bir kadınla kahkahalarla konuşan Gül'e döndüm,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİRAS (GAY)
Romance(...)"Hayırdır, Jigololuk bitti, şimdi de damat mı getireceksin eve? Daha ne kadar utandıracaksın beni?"(...) Gay hikayesi Cinsel içerik barındıracaktır, rahatsız olacaklar başlamasın.