12

160 8 2
                                    

Kerem: Kapıdayım.

Mesajı görünce hızlanan kalbimle ayaklandım. Dışarı çıkıp bahçeden baktığımda siyah arabasına yaslanmış beni bekliyordu. Sağına bakarken biraz izledim, çok hoştu. Saçları gece koyuluğunda parlayarak arkaya doğru dalgayla uzamıştı ve sakalları her zamankinden daha temiz görünüyordu. Üstünde beyaz gömlek ve altında biraz daha spor duran siyah bir kumaş vardı. Yutkunup ona doğru yürüdüm.

Beni gördüğünde kısık bakışlarla bir süre izledi. Ben de biraz özenmiş olabilirdim. Ama bakışları en çok gözlerimde durmuştu, dudaklarında belli belirsiz bir tebessümle kapımı açtı. Boğazımı temizleyip gülümseyerek koltuğa yerleştim. Kararlı adımlarla arabanın önünden geçip yerine oturdu. Her şey gerçek gibiydi ve bu beni gelecek için korkutsa da şimdi hoşuma gidiyordu.

Kısık sesli müzik arabanın içini doldururken yol daha çekilebilir oluyordu. Bir süre sonra kapıdaydık. Daha önce geldiğim eve bakarken Kerem'in tasarladığını biliyor olmak daha farklı hissettirmişti. Detayları ve kabasıyla çok özenilmiş duruyordu. Güvenlikteki göbekli adam uykulu gözlerle kapıyı açtı ve bahçeye girdik.

Yüksek tavanlı salona girip bir süre loş ışığın aydınlattığı yeri inceledim. Karanlıkken daha sıcak görünüyordu. Kerem sessizliği kalın ve etkileyici sesiyle bozdu,

"Şarap?"

"Olur."

Mutfaktan elinde şık bir şarap şişesi ve iki kadehle geldi. Onu beklerken televizyonun yanındaki raflara yerleştirdiği filmlere bakıyordum. Aşk ve Gurur.

Bakışlarımız birleştiğinde ona doğru yürüdüm. Elindekileri yemek masasına bırakıp doldurmaya başladı.

Uzun parmakları şarap şişesini sararken belirgin damarlarını izledim, bu adam her hayal kurduğumda karşımda beliren bedene sahipti. Etkilendiğim her şeyin ortak kümesindeydi ve onu tanıdıkça etkilendiğim şeylere yenileri ekleniyordu. Uzattığı bardaktan ufak bir yudum alıp masaya geri bıraktım. Artık temasına ihtiyacım vardı. O da bardağını bırakıp elimden hafifçe tuttu ve yürüdük.

İkinci kata elini tutarak çıkmıştım. Bu temas bile kalbimin teklemesine sebep olurken odasına girdik.

Kerem

Sert davranmak istiyordum. O karşımda arzuyla gözlerime bakıyorken yavaş davranmak mümkün değil gibiydi. Gözlerindeki alımlı bakışı ve zarif hareketleri hiçbir kadında etkilenmediğim kadar mükemmel bir uyum içindeydi. Odama girdiğimizde bu odaya giren ilk müşteri olduğundan habersizdi. Açık kahve gözleri loş ışıklı odada parlarken yaklaştım.

Dudaklarında ruj yoktu, gözleri yaşarırsa yanaklarına siyah lekeler bulaşmayacaktı. Tüm güzelliği ve saflığıyla karşımdaydı. Teninde beni çeken şeye yaklaştım, hafif bir esinti gibi yayılan kokusu yoğunlaşırken boynuna dudaklarımı yasladım. Narin parmakları boynumu sararken belindeki elimi sıkılaştırdım. Yıllar sonra ilk defa bir temas gerçek hissettirmişti. Şehvet sözcükleri havada uçuşmuyor ve kimse karşısındakini etkilemek için çaba sarf etmiyordu. Ben aradığım şeyin bu olduğunu anlarken o sıcak ve yumuşak dudaklarını gömleğin açıkta kalan yerinden tenime değdirdi. 

Dudaklarını hissetmek güzeldi, yapmaktan nefret ettiğim o şeye çekiyordu beni. Boynundan ayrılıp yüzüne baktım. Durgunlaşan bakışları ve sıklaşan nefesiyle yüzünü kaldırdı. Herkesten sakındığım ve yapmamak için direndiğim o şey, şimdi bir nefes kadar lazımdı. Kesik nefeslerimizin birleştiği alanı yavaş yavaş daraltıp dudaklarımızı değdirdim. İnce parmakları ensemden saçıma doğru uzanırken dudaklarını bastırdı. İçer gibi öptüğü alt dudağımdan uzaklaşıp üst dudağımı aldı. Bir şey yapmadan etkilenmenin zevkindeyken, bu öpücüklerin güzelliğine kapılmamak umuduyla onu yatağa ittim. Sırtı yatakla buluşurken üstüne çıkıp dudaklarına kapandım.

Yıllar sonra bulduğum ve bendeki varlığından bile habersiz olduğum hisse, dudaklarına bıraktım kendimi.

*****

Burada bırakmadım, diğer bölüm yatakta devam edecek. Kısa olduğu için üzgünüm ama vaktim bu kadarına yetti:( 

İHTİRAS (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin