9

145 7 0
                                    

Vakit gelmişti ve otelin önündeydim. Daha fazla düşünürsem dönerim diye hızla içeri girdim. Asansöre binip on iki tuşuna tıklayarak beklemeye başladım. Ellerim gerginliğimden dolayı terliyordu ve dudaklarımı sürekli ıslatıyordum. Asansörün kapısı açıldı. 505 nolu odanın kapısına geldiğimde aklıma bu kapıdan girdiğini gördüğüm orta yaşlı kadın gelmişti. Yutkunarak kapıyı iki defa tıklattım.

Kerem kapıyı açıp tanıdık heybetiyle beni karşıladı. Çekinerek yanından geçip içeri girdim. Yataktan gözlerimi kaçırarak odanın ortasına geldiğimde Kerem de kapıyı kapatıp içeri gelmişti. Bana doğru gelirken yerimde durmak için üstün bir çaba harcıyordum.

Yaklaştı, aramızda bir kaç adım varken durdu.

"Hoş geldin."

Yutkunarak yüzüne bakmaya devam ettim. Gergin olduğumun farkındaydı.

"Selim,"

Biraz bekledikten sonra devam etti,

"Eğer hazır değilsen-"

"Hayır, hazırım."

Soğukkanlı tavrıyla yanımızdaki masaya uzandı, üzerindeki beyaz gömlek ve siyah kumaşla manken gibiydi. Şarap şişesini masadaki iki bardağa doldurdu. Elindeki bardaklarla yeniden bana döndüğünde onu yarı yolda karşılayarak elindeki bardaklardan birine uzandım. Bardağı kafama dikerken yüzümü buruşturdum. Amacım biraz olsun rahatlamaktı ama tadına yabancı olduğum bu şey ne kadar iyi gelirdi bilmiyordum.

Kerem hafifçe gülüp elimdeki bardağı alarak dibinde kalan şarabı kafaya dikti. Yutkunarak onu izlerken yüzümün alev gibi yandığını hissediyordum. Bardakları bırakıp bana yaklaştı, bu sefer başlıyorduk.

İyice dibime gelip ellerini belime koyarak beni yavaşça kendisine çekti. Hafif eğilerek boynuma doğru sıcak nefesini verdiğinde gözlerimi kapattım. Onu bekliyordum, beni yönlendirmesini. Dudaklarını kulağımın altında hissettiğimde kuruyan dudaklarımı yaladım. Sıcaklığı ve kokusu başımı döndürüyordu. Nefesi tenime çarparken fısıltıyla konuştu,

"Eğer ilkin olacaksam, şartlarım var."

Gözlerimi hızla açtım. Aklımdan yüzlerce şey geçerken devam etti,

"Bunu bir defada yapamayız."

Hafif uzaklaştığında bakışlarımız birleşti. Elleri hâlâ belimdeydi.

"Önce zevk aldığın bölgelerini keşfedeceksin, sonra kendine zevk vermeyi. Daha önce parmaklarını kullandın mı?"

Başımı iki yana salladım. Temizlik için bile çok az zorlamıştım kendimi, oradan zevk almak istesem de deneyememiştim. Sakinleştiren sesiyle devam etti,

"Her şeyi sırayla tatmanı istiyorum. Bu süreçte birbirimize karşılıklı fayda sağlayabiliriz, tabii kabul edersen."

Anlamayan bakışlarıma büründüğümde biraz daha uzaklaştı.

"Sevgili rolüne devam edeceğiz. Ben müşteri almayacağım, sen de hayatına birini almayacaksın. Ailemle sevgilim olarak tanışacaksın ve ben de seni ilk ilişkine hazırlayacağım. Bir kaç ay sonra da herkes kendi yoluna. Ne dersin?"

Gözlerimi açarak ona baktım, başa mı dönüyorduk?

"Peki, senin bundan çıkarın ne?"

"Bu beni ilgilendirir."

Amacını daha fazla üstelemedim. Asıl mesele benim hakkımda olan kısımdı. Dediği şey doğruydu, bir defada yapamazdık. Çünkü daha önce kimseyle yakınlaşmamıştım bile. Benden istediği şeyse arada kalmama sebep olmuştu. Bir şey demeden önce kendi şartlarımı da sunmalıydım.

"Tamam ama benim de şartlarım var."

Başıyla hay hay gibi bir işaret yapınca devam ettim,

"Eski müşterilerinle aynı ortama girmek istemiyorum. Ve bu otel odasını da istemiyorum.  Çok geriliyorum burada, başka bir yer olur mu?"

Ufak bir çocuğu dinliyor gibiydi, dudakları hafifçe kıvrılmıştı.

"Evimde yapabiliriz."

Bu fikir beni tedirgin etse de bu odadan iyiydi. Başımı salladım.

"Şimdi seni biriyle tanıştırmalıyım."

*
Kerem

Babam kardeşlerinin en küçüğü olarak varlıklı bir aileye doğmuş ve tüm varlığın en büyük varisi olmuş. Üç erkek kardeş, birbirine tamamen zıt büyümüş. Babam geleneklere bağlı ve otoriter, ortanca amcam inançsız ve ayyaş, büyük amcam olan Murat ise eşcinsel.

Murat amcam daha gençken dedem tarafından yönelimi sebebiyle reddedilmiş. Şimdi ellili yaşlarda ve merkezden uzak bir evde doktor gözetiminde yaşıyor. Hastalığı her geçen gün ilerliyor. Her pazar yanına gidip dolaştırıyor ve sohbet ediyorum. Dolaşırken, tıpkı küçükken yaptığı gibi bana gençlik aşklarını anlatıyor. İki erkek arasındaki aşkın gerçekliğinin benzersiz olduğunu anlatırken göz yaşlarını tutamıyor.

Selim, amcamı yeniden mutlu görebilmem için güzel bir fırsat. Bu pazar yalnız gitmeyeceğim.

*****

Hikaye güzel gidiyor sanki, sizce?
İyi okumalar❤

İHTİRAS (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin