Hyunjin'den:
Şu an ne düşündüğümün önemi yoktu. Sinirle odadan çıkıp, elimdeki çikolataları bir kenara atıp, sinirle aşağıya indim. Gözyaşlarım istemsizce akıyordu. Tek istediğim bu cehennem şirketten kurtulmaktı. Arkamdan gelen seslere bile kulak veremiyordum.Sadece başım fırlanıyordu. Kolumda bir el hissetmemle durmam bir oldu. "Hyunjin" dedi endişeyle Minho. Ben ise şu an en zayıf halim ile bebek gibi ağlıyordum. "Ne oldu?" dedi arkasından Jeongin ve Chan gelerek.
Ben ise Minhonun kollarına çoktan yığılmıştım."Bir şey söylesene" dedi Jeongin endişeyle. Sadece gözüm karalıyordu. Sesler artık gelmiyordu. "Sıkı tut" dedi Chan bağırarak. Tek bildiğim şey koca bir karanlıktı.
Gözümü açtığımda, yurtda kendi odamdaydım, yanımda yine Chan, Minho, Jeongin ve bu sefer Yeji'de vardı. "Açtı gözlerini" dedi Yeji büyük bir heyecanla. "Sessiz olun, doktor çok ses olmasını söyledi dimi" dedi sakin bir şekilde Chan.
"Neredeyim, ben noldu bana, of başım ağrıyor" dedim acı içinde. "Yurtdayız, hemen buraya geldik diğerleri orada kaldı ve haberleri yok, ben Jisung'u arayıp, haber veriyim" dedi endişeyle Minho. "Hayır" dedim bağırarak. "Neden Hyunjin?" dedi endişeyle Chan.
"Söylerim şimdi başım feci ağrıyo" dedim acı içinde. "Hyunjin bitanem, son zamanlarda baya zayıflamışsın hem kilo olarak hemde zihinsel olarak, doktor öyle söyledi" dedi endişeyle bebek ekmeğim. "Aynen Fransa'ya geldiğimizden beri sadece su içmişti, arada mandalina yediğini görmüştüm" dedi sinirle Yeji.
"Ne oldu hadi anlat bize" dedi Chan endişeyle. "Felix ile ayrıldık" dedim boş bir ifadeyle. "Ne?" diye bağırdılar 4'ü aynı anda. "Pardon pardon anlat hadi" dedi Jeongin mırıldanarak. "Lan nasıl yine noldu, siz baya iyiydiniz" dedi Minho afallayarak.
"Benim onu Yeji ile aldatdığımı düşünüyor" dedim yine ve yine boş ifadeyle. "Ne" diye bağırdılar yine 4'ü aynı anda. "Of bağırmayalım, şunu düzgün anlat Hyunjin" dedi Chan yanağımı okşayarak.
Her şeyi herkese söylemiştim. Baya şok olmuştular anlaşılan. "Yine üzdü seni dimi, yine" dedi sinirle Jeongin. "Felix'i tanıyamıyorum" dedi şaşkınlıkla Chan. "Lan benim Ryujini sevdiğimi herkes biliyo zaten, Felix nasıl böyle şeyden şüphelene bilir, hiç'mi güveni yok sana" dedi sinirle Yeji.
"İnanamıyorum Hyunjinim güçlü kal tamam'mı?" dedi Minho bana destek verirmişcesine. "Doktorlar bir süre sana serum takıcak bir süre, kendine gelmen için 3.4 kilo vermişsin balım" dedi buruk bir şekilde Jeongin...
"Şimdi biz çıkalım, güzelce uyu akşam zaten, yine serum yiyiceksin bu serumun bitsin" dedi Yeji anlayışla. "Hadi çıkalım" dedi Chan kapıyı göstererek. "Jeongin kal bebeğim" dedim burukça gülerek.
Hızlıca yanıma uzanıp, bana sarılmıştı. Diğerleri çoktan odadan çıkmıştı bile. Serumun etkisiyle baya bir yorgundum, o yüzden gözlerimi kapattığım gibi uyumaya başladım...
______________________________________
Felix'ten:
Yurda döndüğümüzde, Jisung'un odasına gidip, yine konuşmaya başlamıştık. Ben ise hıçkırarak ağlıyordum. "Tamam, sakin ol bir nasıl onla barışacağını düşün" dedi sinirle Jisung. "Nefret ediyo benden Jisung nefret, nasıl böyle bir şey düşünürüm. Allah kahretsin beni" dedim ağlayarak."Ona zarar veriyorum Jisung belki de en doğrusu ondan uzak durmam" dedim hala ağlamaya devam ederek. "Felix, ona zarar veriyorsun ama onun ilacıda sensin" dedi sinirle Jisung. Birden telefon çalınca umutlanmaya başlamıştım. Fakat o teleon Jisung'un telefonuydu.
"Efendim bitanem" dedi mikrofona koyarak Jisung, çünkü çok sinirliydi ve elleri titriyordu, Jisungda öyle şeyler oluyo arada sırada. "Bebeğim şimdi bunu Felix duymasın, Hyunjin istemiyo, prova odasından çıktıktan sonra Hyunjin bayıldı, yurda doktor çağırdık, Hyunjin zayıflamış baya bu 3 günde, serum takılı ve bir az daha tedavi görücek mental açıdan'da iyi değil" dedi Minho tek nefeste...
Sanki bu cümleler kalbime bir ok gibi saplanıyordu.. Ben sevdiğim adama zarar veriyordum.. Ama köpek gibi severken...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aşıkmıyım? /Hyunlix
AléatoireFelix ve Hyunjin her zaman shiplenen çifti fakat Felix bu durumdan hiç memnun değildi.