7.Bölüm

1K 73 3
                                    

Bu aralar favori şarkım.


O günün ardından 1 hafta geçmişti. Onunla şuana kadar hiç görüşmemiştik. Ama artık hem ailem hemde onun ailesi evlenmemiz için sıkıştırmaya başlamışlardı.

Kalkıp kahvaltımı yapmak için aşağı indim. Herkes kahvaltıya başlamıştı.

"Günaydın" dedim

Babalarım aynı anda  "Günaydın" dediler.

Masaya geçip bende yemeğe başladım.

"E oğlum konuştunmu drewle"

Lucas babama bakıp. Başımı hayır anlamında salladım.

"Bak oğlum evlenmek istemesen başka yollar buluruz yeter ki söyle bize"

Of bilmiyordum drew o günden beri resmen iletişim kurmuyordu benimle hem iptal etsem napabilirdiki.

"Yok baba hem biz anlaşabiliyoruz " dedim

Kahvaltımı edip. Alvinle buluşma ayarladım. Biraz onunla dertleşsem iyi olucaktı.

Odama çıkıp. Kıyafetlerimi değiştirdim.

Kapıdan çıkarken babamlara çıktığımı söyleyip. Evden ayrıldım. Bugün onunla birlikte şehirdeki kafeye gidicektik. Nasıl olsa evlenicektim o yüzden sorun olmazdı. Oraya gitmem.

Yürüyerek alvini evine gittim. Nedense bugün kurt formunda dolaşmak istememiştim.

Evin önüne gelip. Kapıyı çaldım. Biraz bekledikten sonra içerden bir gürültü ardından inleme sesi geldi.

Noluyordu lan içerde kapıyı bir kez daha çaldım birşeymi olmuştu acaba.

Kapı açılınca başını tutan bir alvin görmeyi beklemiyordum.

"Kanka kusura bakma hızlı iniyim derken son 3 basamağı zıplamıştım ayağım takılıp düştüm" Dedi

Salak bu haline güldüm.

"Neyse iyimisin " dedim

"İyiyim merak etme"

"Hadi koş hazırlan gidelim"

"Tamam cüzdanımı alıp geliyorum"

O içeri gidince birden vücudumu bir izlenme hissi doldurdu.
Kurdum da içimde sevinçten dört dönmeye başlamıştı. Neden böyle hissetmiştim. Arkamı dönüp ağaçların arasına göz gezdirdim ama hiçbirşey yoktu.

Daha fazla bakmak istiyordum ama alvin gelince mecburen bakmaktan vazgeçtim.

"Hadi gidelim" dedim
 

Birlikte yürüyerek şehre indik. Önceki gelişimdeki gibi kalabalıktı.

Birlikte yemek yemeğe karar verdik.
Bir restoranta girip sipariş verdik. Siparişlerimizi garsona söyleyip etrafı incelemeye başladım.

Etrafıma bakarken kapıdan giren drewin arkadaşı olan kırmızı saçlı çocuğu gördüm.(Daha önceki bölümlerde hangi renk söylediğimi hatırlamıyorum. O yüzden kırmızı yazdım. Bide şu çocuğa isim verdimi hatırlayan varmı)

Onu görünce direkt alvine baktım. Oda çocuğa bakıyordu. Çocuk bir kaç arkadaşıyla gidip. Bir masaya oturmuşlardı. Yanlarında drew yoktu.

Yemeğimiz gelince yemeğe başladık. Alvine baktığımda çocuğa kaçamak bakışlarla izlediğini gördüm. Bir vampire bu kadar bağlanması Onu üzebilirdi.

Yemeğimiz yiyip. Şehri dolaşmaya başladık. İkimizde hem alışveriş yapıp. Hemde gezmiştik. Akşam olduğundaysa alvinin ısrarlarıyla bir bara gelmiştik.
.
.
.
.
.
.
Ne kadar saat olmuştu bilmiyordum. Ama artık etrafı bulanık görmeye başlamıştım. Karşımdaki alvinse bir çocukla öpüşüyordu. Benim yanımda da çocuk bana sırnaşmaya çalışıyordu ama ben izin vermiyordum.

Bir süre daha oturmuşken ben resmen uyumamak için savaş veriyordum. Tam uykuya dalıcakken biri beni kucaklayıp
 
Kaldırmıştı. Alvine baktığımdaysa onuda şu kırmızı saçlının kaldırdığını görmüştüm.

Uyumadan önce duyduğum son söz de

"Uyu tüy yumağı" olmuştu.


Herkese iyi geceler 🤩
Umarım bölümü beğenirsiniz.

Love Of The Dark (Boy×Boy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin