Diğdem erkenden yatmak için odasına gitti. Erken saate alarmını kurup ışıklarını kapattı. Gözünü kapatıp dualarını okuduktan sonra uyuma çalışmalarına başladı. Erken saatlerde uyumaya alışık olmadığından Diğdem, yatakta dönüp duruyordu.
"Artık uyumak istiyorum!"
Zaten uyumak yaz aylarında daha da zor oluyordu.
Diğdem rahat olduğu bir pozisyona geçince gözlerini kapattı. Yavaş yavaş uykuya daldığını düşünüyordu.
Odasının kapısının yavaşça açıldığını duydu. Ardından annesinin sesi geldi.
"Diğdem?"
Diğdem biraz bekledi. Uykusunu kaçırmamak için cevap vermiyor, annesinin gitmesini bekliyordu.
"Diğdem?"
Diğdem yine bekledi.
"Diğdem?"
Diğdem annesinin olduğu tarafa döndü.
"Ay anne! Ne oldu?"
"Uyudun mu?"
"Yok anne! Horon tepiyorum. Görmüyor musun? Uyumaya çalışıyorum."
"Annenle doğru düzgün konuş! İyi o zaman iyi geceler!"
Diğdem hafifçe güldü.
"Te Allah'ım! İyi geceler anne!"
Annesi kapıyı çekip gittikten sonra Diğdem, uyumaya çabalarına devam etti.
En sonunda çabaları karşılık verdi ve uykuya daldı.
_ _ _
06.30'da alarmın sesi ile bir kıpırdanma yaşadı. Diğdem'in uyanmaya hiç alışık olmadığı saatlerdi.
Alarm çalarken yarım açık gözlerle tavana bakıyordu. Biraz uyanmış gibiydi ama asıl sorun yataktan kalkmaktı.
"Üşeniyorum ama kalkmam da lazım! Allah'ım sen bana yardım et!"
Birkaç saniye sonra fırlama tekniğini kullanarak yataktan doğruldu.
Kalktığı gibi elini yüzünü yıkamaya gitti. Ardından hemen mutfağa gitti.
Bir tavaya tereyağı korydu, ısıttı ardından da bir yumurta kırdı. Çok az tuz ekleyerek pişirmeye başladı. Kısa bir süre sonra pişen yumurta tavasını masaya koydu.
Su ısıtıcısındaki su da kaynayınca bardağına poşet çayını koydu ve sıcak suyunu ekledi. Masaya oturdu.
Ekmekle birlikte yediği yumurtasını hızlıca bitirdi. Çayının da son yudumunu alıp. Masadan kalktı.
Banyoya gitti. Dişlerini iyice fırçaladı ve ardından odasına gitti.
Dolabını açtıktan sonra kombinini hazırladı.
Beyaz ince bir kısa kol giydi. Altına koyu olmayan hafif bol bir kot pantolon, beyaz bir gömlek ile de kombinini tamamladı.
Bu sefer vakti olduğu için saçlarını tarayıp şekil verdi. Hafif makyaj yaparak işini bitirdi.
Siyah bir çantayı da kombinine ekledi. Çakma pazar çantası... Dün taktığı çantadaki eşyalarını yeni çantaya koyduktan sonra kapıya gitti ve evden çıktı.
Otobüs durağına ilerledi. Biraz sonra otobüs geldi. Yine bomboş olmasada düne göre çok daha iyiydi oturacak bir yer bulmuştu.
Camdan yola bakarken yavaş yavaş Şişli'ye ve şirket binasına yaklaşıyordu.
Evet!
Bu Sefer Pazara Giden Teyzeyle Ve Kıymet Kalabalığıyla Karşılaşmadık!
😂
Bakalım Nasıl İlerleyecek Bölümler?
❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron ve Asistan | Yarı Texting
Teen Fiction"Klişeyle Başlayıp, Klişeden Uzaklaşan Bir Hikaye..." Her şey Diğdem'in bir iş arayışı ile başlar... Karşısına "Karaduman Şirketi" nin yönetici asistanlik ilanı çıkar. İşe gerçekten ihtiyacı vardır. İş için başvurur... Fakat asistanı olacağı patron...