Şans

6 0 0
                                    

~ İyi okumalaaar
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Toprak'tan

Sabah uyanmıştı genç adam. Yanına bakınca sevdiğini göremedi. Aşağıdan gelen seslerden sevdiğinin kahvaltı hazırladığını anladı.

Yataktan kalktı ve lavaboya girdi. İşlerini hal etdikten sonra aşağı kata indi. Sevdiğinin kahvaltı hazırladığını gördü. Ona yakınlaştı ve arkadan sarıldı. Bu hareketi çok seviyordu..

Deniz'den

Arkamda iki çift el hissettim. Kim olduğunu anladığım için yüzüme geniş bir gülümseme yerleşti.
Onun bana verdiği güven o kadar paha biçilemezdi ki, anlatamam.

Toprak:
"Günaydın sevgilim."

Deniz:
"Günaydın bitanem."

Toprak:
"Bensiz kahvaltımı yapıyorsun. Çok ayıp ama."

Deniz:
"Birazdan işine geç kalınca öyle demiğeceksin ama."

Toprak:
"Saat kaç ki?"

Deniz:
"11:00 olmak üzere."

Toprak:
"Ay gerçekten çok geç olmuş. Aman neyse, boş ver böyle daha huzurluyum."

Deniz:
"İşlerine önem veren adama bak sen."
Ufak atışma yapsam fena olmaz. Onun da sevdiğini biliyorum :D

Toprak:
"Ne yapayım be güzelim, sen olunca gözüm hiç bir şey görmüyor ki."

Genç kız bu söz karşısında çok mutlu olmuştu. Onu böyle güzel seven bi adam bulduğu için çok şanslıydı.

Deniz:
"Tamam, yeter bu kadar gevezelik. Sen kollarını bıraksan ben işime devam ede bilecem."
O da seviyordu onula birlikte olmayı ama işini de hal edemiyordu.

Toprak:
"Hayır bırakmam."

Deniz:
"Ama Toprak işimi hal edemiyorum. Yemek yememiz lazım."

Toprak:
"Tamam tamam bıraktım, ama sadece acıktığım için yoksa senden kurtulmak o kadar kolay değil."
Genç adam kollarını ayırdı ve genç kıza göz vurarak etkilemeye çalıştı.

Deniz:
"Hey Allah'ım."
Geniş gülümseyerek kafasını sallıyordu. Sonra işine devam etti.

[Yarım saat sonra]

Yemekler yiğildi ve sofra toplandı. Genç kız nedensizce huzursuz hissediyorudu. Kaç gündür böyleydi ve anlam veremiyordu.
" Hayır Deniz kötü düşünmek yok. Git gide paranoyaklaşma"

O sırada da genç adam yukarda acele bir şekilde hazırlanarak işe yetişmeye çalışıyordu.

Toprak bağırarak:
"Aaa! Kravatımı takamıyorum! Deniiiz! Çabuk gel gecikiceem!"

Gelen seslerle daldığı yerden ayıldı genç kız. Deniz yukarıya bakarak yüksek sesle konuştu:
"Sana dedim ama işe geç kalıcaksın diye!"

Deniz her zamanki gibi sakin bi şekilde yukarıya çıkıyordu. Kapıyı açıp içeriye girdi. Sevdiği adam siyah bir takım elbise giymişti. Altında da siyah gömlek vardı. Öff! Bi manzaraya insan kaç kez düşe bilir ki.

Sevdiğinin karşısına geçti ve kravatı eline aldı. Boyu yetmediği için ayak parmaklarının uçlarına kalktı. Bir kaç saniye sonra halletmişti.

Toprak derin nefes alarak:
"Ohh be, sonunda! Kaç saattir can çekişiyoruz burda!"

Deniz genç adamın gözlerinin içine bakarak:
" O senin sorunun beyefendi. Enin sonunda öğreniceksin" diye çok bilmiş bi tavırla cevap verdi.

Toprak sevdiğinin gözlerine öyle bakıyordu ki, saatlerce bıkmadam baka bilirdi bu manzaraya.

Deniz:
" Tamam güzel olduğumu biliyorum ama işe geç kalıyorsun"

Toprak geniş gülümseyerek:
" Tamam güzellik,siz nasıl isterseniz"

Yine isyan ederek:
" Şirket sahibisindir ama hala karın tarafından azarlanıyorsundur. Vay arkadaş, vaay!"

Deniz gülümseyerek:
" Homurdanma bakalım küçük müdür, hangi konumda olursan ol karın azarlamaya bir şey bulur"

Toprak:
" Senden çekiceğim var daha diyorsun ha" diyip daha da yakınlaştı.

Deniz oflayarak:
" Ööff amma uzattın, geç kalıyorsun diyorum be adam!"

Toprak onu taklit ederek:
" Ööff geç kaldım be kadın!"

İkisi de kahkaha atmaya başladılar.

Aynı anda:
" Tamam tamam yeter"

Genç adam sevdiğinin yanağına küçük bi buse kondurdu ve çantasını alarak odadan çıktı.

Deniz kendi kendine:
" O kadar güzel seviyorsun ki, oturup düşünüyorum da, ben seni hakk edecek ne yaptım?"

Genç adam evden çıktı ve arabasına bindi. Çalıştırdıktan sonra işe doğru yol aldı.

~ Bitti

Diğer bölümde görüşmek üzere. Umarım beğendiniz...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

SevgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin