Sevgi

En iyi seçim

İyi okumalar

Öğlen olmuştu. Genç kız hala salonda oturmuş kitap okuyordu. Saatin nasıl geçtiğini anlamıyordu. O kadar kendini kaptırmıştı ki, telefonundan gelen sesle irkildi. Bir mesaj gelmişti, sevdiğinden..

( kalın yazılar mesajlardır)
Gönderen kişi "Birtanemmm"

-Naber güzellik
+Iyi senden naber?
- Hiç ben de öyle dosyalarla uğraşıyordum
+ Işin mi düştü yoksa bana, ne için yazdın?
- Özledim sanki

Genç kızın yüzünde büyük gülümseme oluştu. Birazdan gelicek olan iltifata hazırlıyordu kendisini. Hep böyle yapardı sevdiği.

- Asıl sevenler aslında seni özledim demezler
+ Ne derler peki?
- Sanırım seni sonsuza dek özleyeceğim, tıpkı yıldızların sabah gökyüzündeki güneşi özlediği gibi

Ahh! Genç kızın kalbi teklemişti. Böyle bir iltifat beklemiyordu. Kendisi de biraz iltifat yapmak istedi

+ O zaman ben de bir şey söylemek istiyorum
- Dinliyorum birtanem
+ Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç,
   Başka şehirleri özleyelim orada seninle
   Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
   Ikimize yetmez.
- Woow, kız neler döktürdün böyle
+ Eee o kadar kitap boşuna mı okundu?
- Tamam o zaman akşam görüşürüz, gelince bir şey alayım mı?

Genç kız biraz düşündü. Aklına ilk gelen şeyi yazdı.
+ Erik istiyor canım, ala bilir misin?
- Tabi ki, alırım. Senin bu erik sevdan hiç bitmez dimi jkhmjh
+ Bitmez jnmkjh

...

Akşam olmuştu. Genç kız yemek sofrasını kurmuştu. Sevdiğinin gelmesini bekliyordu. Kapının anahtar sesi geldiğinde çabucak ayaklandı ve kapıya doğru gitti.

Sevdiği elinde poşetle içeri girdi. Genç kız poşetleri görür görmez gözleri parıldadı. Hemen poşeti götürüp içinden birtane erik seçip yemeye başladı.

Deniz ağzı sulu bir şekilde:
" Ayy çokta lezzetliymiş!" diyerek konuştu.

Toprak bu görüntü karşısında dayanamayıp kahkaha attı. Ama sonra tekrar ciddileşerek cevap verdi:
" Bakıyorum da erikleri görünce beni unuttun" tatlı bi sinirle konuşuyordu.

Deniz:
" Ayy özür dilerim birtanem. Sen de biliyorsun ki, ben erik çok seviyorum" diyerek sevdiğine sarıldı.

Toprak:
" Bilmez olurmuyum" diyerek o da karşılık verdi.

İkisi de gülmeye başladılar.

Toprak sevdiğinden ayrılırken konuştu:
" Sen başka meyve sevmiyor musun? Erik'e karşı ne bu sevgi?"

Deniz:
" Yok canım daha neler. Erik'ten de kıskandığını söyleme sakın!"

Toprak:
" Yok tabiki de!"

Deniz:
" Diğer meyveleri de seviyorum tabi ki. Mesela erik, armut, erik, elma, karpuz, bi de erik çok severim!"

Toprak:
" Orasını anladık" diyerek gülümsedi:
" Ocakta yemek yok sanırım, burnuma yangın kokusu gelmiyor" diyerek kıkırdaıd.

Deniz:
" Yok, önceden ısıttım. Tedbiri elden burakmamak lazım" dediğinde ikisi de gülmeye başladı.

Deniz:
" Tamam hadi, soğumasın yemekler. Ellerini yıka gel"

Toprak:
" Tamam"

Genç adam ellerini yıkayıp mutfağa indi. Deniz de onu bekliyordu.
" Ööff! Yine döktürmüşsün!" diyerek yemeğe başladı.

Deniz sevdiğine bakarak:
" Afiyet olsun hayatım" dedi.

Toprak ağzı dolu bir şekilde:
" Teşğekkürleeğr" diye cevap verdi.

Yemek bittikten sonra sofra toplandı ve salona geçildi. Deniz hala erik yemeğe devam ediyordu.

Toprak:
" Az önce unutup yıkamadan yemiştin. Umarım bu sefer kendini o kadar kapdırmamışsındır"

Deniz:
" Yok canım yıkadım, al sen de ye" diyerek elinde ki kaseyi ona da uzattı.

Toprak:
" Bir an hiç sormayacaksın sandım" diyerek o da kaseden erik götürdü. İkisi de gülmeye başladılar.

Bir süre sonra Toprak'ın aklına bir şey gelmiş gibi bir anda konuşmaya başladı:
" Kalk hazırlan bir yere gidelim"

Deniz:
" Bu saatte nereye gidicez ki?"

Toprak:
" Aklımda bir yer var. Hadi sen hazırlan da gidelim"

Deniz heyecanlanarak kalktı:
" Tamam"

Deniz yukarı kata çıktı ve hazırlanmaya başladı. Hafif makyaj yapdı. O sırada toprak içeri girdi.
" Çok abartılı şey giyme. Azıcık kalın giyersin" diyip kendisi de giysi dolabına yaklaştı.
Kendisine sport bi kiyafet seçti. Üstünede az kalın olan olan sweat tarzı bir şey attı. Altına da siyah eşorfman giydi.

Deniz de kollu bir bluz giydi. Altına da siyah bi eşorfman.

Uyumlu olmuştular. Farklı düşünce sahibi olsalar da giyimleri her zaman bir birilerini tamamlıyordu.

~ Bitti

Umarım keyifle okumuşsunuzdur.