ÇİZİK

4 0 0
                                    

    Kitty'nin cenaze zamanı gelmişti . Saat ise sabah 14:00 . Ölümünün üzerinden yaklaşık 4 gün geçmişti . Popüler bir insan olmasına rağmen çevresindeki insan sayısı iki elin parmaklarını geçmezdi . Ailesi çoktan ölmüş ve insanlar onun güvenini çoktan sarmıştı . Bu olaylar , Kitty'nin az arkadaşı olmasının nedenini açıklıyordu . Cenazede Marco , Dedektif , Yumeko , Yumeko'nun maskeli arkadaşı , tanımadığı bir çift ve her gün gittiği pastanenin çalışanları vardı . Bazıları için bir şeylerin başladığı gün , bazıları için bir şeylerin bittiği gündü .

    Marco Kitty'nin ölüsünü gördüğünde bu kadar üzülmemişti , çünkü o an yaşanan durum ona rüya gibi gelmişti . Gerçeği yeni yeni kabullenmeye başlıyordu . Yanında duran Yumeko'nun yüzünü görmese bile sakinliğini hissediyordu . Yumeko'yu sakin bir halde düşünmeye başlayınca sinirlenmeye başlamıştı . Ağlamasa bile en azından üzülmesi gerektiğini düşünüyordu . Aylarca söz verdiği için söylemediği bir şeyi sözünü bozarak o anki üzüntüsüyle Yumeko'ya söyleme kararı aldı .

    " Yumeko biliyor musun ? Kitty sana aşıktı ... Bazı geceler viski içerken , bazı geceler sadece yıldız ışıkları altında dururken , bazı geceler ağlarken senin fotoğraflarına bakıyordu . Seni istese de kurtaramayacağını , tek istediğinin yanında bulunmak olduğunu söylüyordu . Ama onun dediklerine göre sana en çok zarar veren şeylerden biri de buymuş . Sana ip kendisine ise ateş derdi . Her şeyi yapabilecek bir ip ve her şeyi yakabilecek ateş . Dediklerine bakılırsa sana aşık olduğunu söylememeliydim ama yine de söylemenin daha doğru olduğunu düşündüm . Onun sana aşık olduğunu söylemek istediğimi söylediğimde ise bana karşı geldi ve " Savaştan nefret eden sen , neden barut olmaya çalışıyorsun ? " dedi . Ama senin bu sakinliğini görünce barut olma- "

    Marco o anki siniri ile fark edemediği koku yüzünden aniden konuşmasını kesti . Kan kokuyordu . Kan kokusundan nefret eden biri nasıl oluyorda bu kokuyu yeni alırdı ? Hızlıca etrafına bakındı ve kan kokusunun Yumeko'dan geldiğini farketti .

    Yerde bir damla kan görünce Yumeko'nun kafasını eliyle tutarak kendisine çevirdi . Çevirir çevirmez Yumeko'nun maskeli arkadaşı elini Yumeko'nun yüzünden çekmişti . Ama eğer çekilen el Marconun değilde normal bir insanın olsaydı kesinlikle kırılmıştı . Ama bunu fark edemeyecek kadar şaşırdığı başka bir şey vardı . Yumeko'nun yüzünü sadece 2 saniye görmüş olsada gördüğü şeye emindi . Sakin kaldığını sandığı Yumeko ağlıyordu . Ama gözünden gözyaşı değil kan geliyordu . Çenesini kapatmaya geçte olsa karar vermişti .

    Cenaze töreni ise bir süre sonra bitmişti .

    Marco etrafına baktığında tek tanıdığının dedektif olduğunu farketmişti . Yumeko ve yanındaki maskeli kişi dışında kalan çiftte onun ilgisini çekmemiş olsa gerek , cenaze sonrası pastane sahibinin yanına gitti . Görünüşüne göre kibar davranıp pastane sahibine bir günlüğüne dükkanını kiralamak istediğini ve çalışan olarak ise sadece pastane sahibini istediğini söyledi . Ödeme yapmak için iban sorduğunda ise pastane sahibi bu seferlik müesseseden olduğunu söyledi .

    Pastane dükkanının sahibi Pastaneye giriş yapmak için anahtar seçerken " Bu arada benim adım Yoshimura , Marco bey " dedi . Kapı açıldı ve içeri girdiler .

    Pastaneye girip rastgele bir yere oturduğunda ise pastane sahibi gülmüştü .

    " Marco bey tebrik ederim . Dükkan açıldığından beri o masaya oturan 2. kişisiniz " dedi Yoshimura .

    " Ama bu dükkan bildiğim kadarıyla 7 yıldır açık . Yoksa masaları yeni mi aldınız bay Yoshimura " dedi Marco .

    " İnanır mısınız bilmem ama dükkan açıldığından beri aynı masalar kullanılıyor bay Marco . Genelde müşterilerimiz hep sakindir bu yüzden eşyalarımız kolay kolay eskimez . Kahvemin çok sakinleştirici olduğunu söyleyen insanların bu kadar dürüst olması hoşuma gidiyor elbette . Kahve demişken , kahve ister misiniz ? " dedi Yoshimura .

NÖROGRAFİTİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin