nine

266 22 89
                                    

🍒

Himawari ve ben arkada, Boruto ve Kawaki önde arabayla bizimkilerin yanına gidiyorduk. Yol boyunca Kawaki ve Boruto konuşmuştu, Hima müzik dinlemişti, ben ise kafamı cama yaslayıp yolu izlemiştim.

Bu süre zarfında bakışlarım istemsizce kusursuz olan yüzüne kaymıştı. İncelemiştim. Uzun uzun.

Kabul etmek istemesem bile o benim atlatamadığım çocukluğumdu. Çocukluğum ise her şeyimdi.

En sonunda araba yavaşlayınca Kawaki "Geldik." diyerek inmemiz gerektiğini haber verdi. Arabadan inerken gözlerim yavaşça etrafta gezindi. Güzel bir piknik alanına gelmiştik. Bakışlarım ChoCho'ya değdi. Deli gibi el sallamaya başlayınca gülerek elimi salladım.

"Mor saçlı kız kim?" Ben Cho'ya bakarken Kawaki'nin dibimde bitmesi ile korkuyla irkildim.

"Ne?"

"Sarada bende mor saç fetişi var. O kız kim?" Şaşkın bir gülümsemeyle Kawaki'ye baktım.

Mor saçlı sadece Sumire vardı.

"Sumire'den mi bahsediyorsun?"

"Mor saçlı kişi Sumire'yse, evet ondan bahsediyorum." Sonra aniden bana doğru döndü ve elimi kavrayıp değişik bir bakış attı.

"Bana onu ayarla, lütfen."

"Sen ciddi misin?" Biz konuşurken Boruto ve Hima oturacağımız yere gitmişti bile.

"Niye bu kadar şaşırdın? Yoksa sevgilisi falan mı var?

"Hayır, hayır yok." Çapkın bir şekilde sırıttı.

"O zaman?"

"İyi öyle olsun." Ellerimi serbest bırakıp yanağımı kavradı. Bir abi misali sıkıp çekerken gülümsedim.

"Sen bir tanesin!"

Kolumdan tutup masaya sürüklerken ona izin verdim ve dizime aldırmamaya çalışarak kıkırdadım. Onun bu çocuksu heyecanı bana Naruto amcayı hatırlatmıştı.

"Sarada, seni çok özledim!" Cho'ya gülümserken herkesle merhabalaştık.

"Bende Cho."

"Siz sevgili misiniz?" Birden bire gelen soru ile gözlerim etrafta gezindi.

Sumire kimden bahsediyordu?

Bakışlarını takip edince Kawaki ve beni gösterdiğini anlamak çok zor değildi.

"Hayı-" Sesimi bastıran tanıdık sesle kaşlarım havalandı.

"Hayır, değiller." Sarı saçları, çatık kaşları ve masmavi gözleri ile sözümü kesen kişi Boruto'ydu.

Hızlanan kalbime lanetler okudum.

"Öyle mi? Pardon." Sumire Kawaki'ye kısa bir bakış atıp önüne döndü. Kawaki bu bakışı kaçırmamıştı, yüzünde beliren çapkın sırıtış bunun en büyük kanıtıydı. Sumire bu sırıtışı fark edince kaşlarını çatarak cevap verse bile yanaklarının saniyelik olarak pembeleştiğini görmüştüm.

Yakışıyorlardı.

"Her neyse, Shikadai piknik çantasını uzat." İnojin bu saçma diyaloğu sonlandırdığında memnuniyetle sırıttım. Üşengecimiz olan Shika söylenerek piknik çantasını uzatınca Sumire çantayı aldı ve getirdiklerini dizmeye başladı.

"Sen bizim okulda mıydın?" İnojin eskiz defterine bir şeyler karalerken sorduğu soru Hima'yaydı.

"Ah, evet." Bakışlarım ikili arasında gidip gelirken Himawari'nin kızarmış olması ile şaşırsamda bıyık altından güldüm.

Who are you? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin