three

292 24 51
                                    

🍒

Hepimiz masaya oturmuştuk, odadaki tek ses annem ve Naruto amcadan çıkıyordu.

"Naruto eğer dökersen kafanı bez olarak kullanır, vücudunu parçalara ayırırım. Daha sonra kapının önüne süs niyetine asarım. Anladın mı?" Naruto amca bembeyaz bir yüzle onaylarken ağzının içinden söylendi.

"Siz istediğiniz gibi yiyebilirsiniz. Her türlü Naruto temizleyecek."

"Ne? Neden?"

Annem güldü. "Çünkü ben öyle istiyorum."

"Siz ne biçim misafirperversiniz?" Mavi gözleri bana doğru döndü. "Sarada eğer sana da böyle davranıyorlarsa bizde kalabilirsin."

"Siktir lan. Bir, sen misafir değilsin. Evimin anahtarı bile sende. İki, Sarada'ya öyle davransaydık Sarada burada olmazdı, giderdi." Hafifçe sırıttım. Aslında İtachi amcam ile kalmak fena olmazdı.

"Tamam belki evinizin anahtarı bende olabilir ama on üç yıldır yoktum."

"Gelseydin. Kapı kapalı mıydı?"

Annem araya girdi. "Kesin hadi. Hinata'm şundan da ye."

"Gene başladılar. Hinata, Sakura'ya fazla yaklaşma." diye mırıldandı Naruto amca. Hinata teyze gülerken annem, Naruto amcaya göz kırptı.

"Naruto amca," Sevgi dolu gözlerle bana döndü.

"Efendim kızım."

"Siz ne kadar süre için geldiniz?" Aslında bu soruyu okuldan kaytarmak için sormuştum. Onlar buradayken babam veya annem benimle ilgilenemezlerdi.

"Ah, size söylemeyi unuttum. Biz artık buradayız. Taşındık." Annem sevinirken babam yüzündeki garip ifade ile bana baktı.

"Bunu okuldan kaçmak için mi sordunuz, küçük hanım?" Babamın beni bu kadar iyi tanıması korkutucuydu.

"Ne alakası var baba? Sanki hiç öyle şeyler yaparmışım gibi..." Alayla bana baktı çünkü sadece geçen hafta iki kez okuldan kaçmıştım.

"Bu arada okul demişken Hima ve Boruto da Sarada'nın okuluna nakil oldu."

Elimdeki çöp stiği sıkarken gülümsemem yüzümde asılı kaldı.

Sikerler böyle işi!

"Ne güzel."

💗

Yemek serüvenimiz sorunsuz geçmişti. Şuan ise büyükler sohbet ediyordu. Gözlerim Boruto'ya takılırken duraksadım.

Kaşları çatıktı ve elindeki telefonla ilgileniyordu. Hafif aralık dudakları ve sürekli inip kalkan göğsü yüzünden yanına gidip telefonunda ne olduğuna bakmak istemiştim. Ama sonra vazgeçtim. Zaten bir saniye falan sürmüştü bu istek.

İstemsizce kafamda oluşan soru işaretlerine engel olamadım.

Neden böyleydi?

Nasıl mı?

Duygusuz. Evet, tam olarak duygusuz.

"Sarada abla?" Kafamı iki yana sallayıp sesin sahibine yani Himawari'ye döndüm. Cidden çok tatlı bir kızdı. Yanaklarından tutup ısıracaktım. O derece tatlıydı.

"Efendim Himawari." Utangaç olduğundan dolayı etrafına bakındı. Benimle konuşmak istiyordu ama çekiniyordu, bunu anlamıştım. İşini kolaylaştırmak adına gülümsedim.

"Odama gidelim mi? Kız kıza konuşuruz, ne dersin?" Minnet dolu bakışlar atarken ayağa kalktı. Bende ayaklanırken annemler bize döndü.

"Nereye?"

Who are you? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin