İyi okumalarrr:))
Bu saate kalırsam iyi olurdu bana. Saat çoktan gece 1'i geçmişti ve otobüsler artık geçmiyordu. Changbin kendini iyi hissetmediğini söylediği için akşam ona gitmiştim ama annemlerin haberi olmadığı için fazla kalamamıştım. Saat de gece yarısını geçince otobüse binememiştim. Sonuç olarak bu saatte toplam 3 km yürümem gerekiyordu. Bacaklarına gay gay de han jisung!
Rüzgarın vurması ile titremeye başladım ve kollarımı birbirine sardım. Hava da oldukça soğuktu. Gidene kadar hasta olabilirdim. Bu rüzgarı yedikten sonra başım feci ağrıyacaktı.
"Hrrr! Hauv! Hav! Hav!"
"Amına koyayım n'oluyo?"
Karşı kaldırıma dönemem ile gördüğüm dört kangal ile gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Köpekler havlamaya devam ederken korkudan ağlamak üzereydim. Benim de köpeğim vardı ama bu köpekler gibi vahşi değildi!
"Bakın bende bir köpke- pardon köpek babasıyım. Anlaşabiliriz-"
Köpeklerden birinin üzerime doğru koşmaya başlaması ile cığlığı bastım ve nereye gittiğimi bilmeden son hızımla koşmaya başladım.
"Ay hoşt ulan! "
"Hrrr!"
"Asıl sana hrrr! Köpke!"
Soluk soluğa koşarken arkama bakmak gibi bir hata yapmıştım. 4 köpeğin de arkamdan geldiğini görmem ile yüksek sesli bir çığlık attım ve koşmaya devam ettim.
"Allah'ım sen koru! Yemin ederim günde 5 rekat namazımı kılacağım! Bir daha küfür yok! Hatta- Hatta birdaha tarih öğretmenimin kafası kel diye, hocam saçınıza şekil vereyim mi spreylen demeyeceğim! Allah'ım yemin ederim çok hayırlı bir kul olacağım- lan motor! Lan insan! Bastır jisung, tabana kuvvet!"
Son hızımla koşarak motorlu şahısın arkasına atladım ve sırtına vurmaya başladım.
"Kardeşim çabuk sür köpke kabilesi geliyor!"
"Ne?"
Kaskını çıkarmaya yeltendiğinde duyduğu köpek sesleri ile durmuştu. Hafifçe yana dönüp arkaya baktı ve aynı saniye içinde hızlıca önüne dönerek motoru çalıştırdı. Köpekleri arkamızda bıraktığımızı gördüğümde derin bir nefes verdim ve köpeklere hareket çektim.
"Düzgün dursana. Gitmiş köpeğe hareket çekiyor."
"10 dakikadır koşuyorum ben haberin var mı?"
"Yok."
"Tamam."
Kısa konuşmanın ardından köpeklerin gelmediğine emin olarak motoru durdurmuştu. Motardan indim ve ellerimi belime koyup etrafa bakmaya başladım. Burası neresiydi?
"Ananı avradını soba borusuna sokayım! lan burası neresi?"
"Ney ney ney? Kardeşim sen sorunlu musun neden anamı avradımı soba borusuna sokuyorsun?"
Hızlıca arkamdaki şahısa dönerken bir yandan da söylenmeye başlamıştım.
"Sana mı dedik ya? Ayrıca sa-"
Çet bu riyal mi?
Karşımdaki şahıs kaskını çıkarmış ve kolunun altına sıkıştırmıştı. Turuncu saçları kaskı çıkarırken olacak ki dağılmıştı. Uzun kirpikleri ve keskin yüz hatlarıyla oldukça yakışıklı görünüyordu. Tam da benim tipimdi!
"Ay! Çok teşekkür ederim ya! Köpke kabilesi sen olmasan parçalayacaktı beni..."
Köpekleri düşünürken tüylerim diken diken olmuştu. Resmen canlı canlı yenilecektim. Başımı iki yana salladım ve etrafa bakınmaya devam ettim.
"Bu arada neredeyiz?"
"Ne yani, nerede olduğunu bilmiyor musun?"
Başımı iki yana sallarken cebimdeki telefonumu çıkarmıştım. Haritalardan nerede olduğumu ve yol tarifini açtığımda 3 saat boyunca yürümem gerektiğini görmüştüm. Ağzım aralanırken telefonu kapattım ve sevimli olabileceğini düşündüğüm bir şekilde karşımdaki kiremite baktım.
"Acaba beni merkeze kadar bırakır mısın? Benzin parasını ödeyeceğim! Gerçekten eve geç olmadan varmam gerek yoksa bir telefon cezası daha!"
Kararsız bir şekilde bakarken dudağımı sarkıtmam ile bakışları birkaç saniye oraya kaydı. Kaskını tekrar başına geçirirken konuştu.
"Atla."
Gol lan! Seke seke ilerleyip arkasına atladım ve sıkıca beline sarıldım. Acaba numarasını ya da instagramını nasıl alabilirdim.
"Seo changbin'i tanıyor musun?"
Birkaç dakika seğsiz kaldığında tanımadığını düşünüp somurtmaya başlamıştım.
"Hmhm. Şu kısa olan değil mi?"
Görmeyeceğini bilsem de heyecanla başımı sallamıştım.
"Evet! Ona gitmiştim. Kendini biraz kötü hissediyormuş da. Sonra otobüs seferleri de bitince yürümek zorunda kaldım. Tam gidiyorum bu Allah'ın köpkeleri çıktı işte. Dedim köpkecim bende Köpke sahibiyim anlaşabiliriz. Ama yok! Namussuz koşturmaya başladı!"
Gülme sesi geldiğinde durmuş ve gözlerimi büyüymüştüm. O. Az. Önce. Bana. Gülmüştü.
"Şey bu arada ismin ne?"
"Minho. Senin?"
"Han jisung ama arkadaşlarım hanji derler. "
"Memnun oldum."
"Bende."
Evet, şimdi changbin'e bay kiremiti sorma vakti. Zorlukla cebimdeki telefonu alırken tek elimde sıkıca kavramış ve wp girmiştim.
Jisung-Changbin
Siz:
Pist
Changbinie baksanaChang:
Efendim Jisung
Lan noldu başına bir şey mi geldi yoksa
Çabuk konum at 110 ile birlikte geliyorumJisung:
Amk 110 orman yangin hatti birkereChang:
Eee hangi numarayi arim benJisung:
Slk ya off
Neyse 158 i aricaksinChang:
Nasil ya 158 ambulans degil miJisung:
Hayir ya 155 ambulansChang:
Tmm o zaman ariyorum
KARDESIM DAYAN KURTARICAM SENIjisung:
Hayir amk dur iyiyim ben
Bisi sormak icin yazdim sanaChang:
Bastan desene amkJisung:
Tamam bak motordan dusucem senin yuzunden
Neyss
Sey bu minho yu taniyor musun senChang:
Hee su motorcu olanJisung:
EVET LAN KIREMITChang:
Kiremit ne amkJisung:
Karistirma simdi orayi yarin yazarim guruba
Eeee kim bu minhoChang:
Bizim karsi dairede oturuyo ailesi ile birlikte degil ama ayrica bizim okulda degil bizim evin arkasinda kalan okulda okuyor ole yane
Jisung:
Anlyrm
Hadi baiiChang:
Bayy
-Bu mesajı beğendin❤--
Her zamanki gibi girişi kısa yazdım. Yeni fic inşallah beğenirsiniz. Her gün bölüm atmaya çalışırım yine.Bu arada yan shipleri sizin isteğinize göre yapacağım kuzularım. Buraya istediğiniz shipleri yazın lütfen. Öptüm hepinizi bayy😻😽
![](https://img.wattpad.com/cover/349809338-288-k14638.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
drive | minsung |
FanficJisung gece yarısı evine dönerken köpeklerin saldırısına uğrar ve kurtulmak için önüne çıkan bir motorcunun motoruna atlar. Drive#: 1 😎 Ryuk#: 1 😎 San: 4 😎