21 | ah be abi be |

355 42 49
                                    

Hiç bölüm yazacak bir havada değilim ama en azından kendimi böyle oyalayıp eglenebiliyorum...

İyi okumalar☺

-

Elimi nabzımın attığı damara koydum ve derin bir nefes verdim. Sebepsiz o kadar heyecanlıydım ki... kiremitim ile lunaparkın önünde buluşmaya karar vermiştik ve ayrı ayrı gidiyorduk. Seungmin, changbin, felix ve ben aynı anda gelmiştik. Kiremitim daha ortalarda yoktu ve en yakınlarım ile tanışacak olması heyecanlanmamı sağlıyordu. Changbin ile çok yakından olmasa bile zaten tanışıyorlardı ama seungmin için endişeliydim. Inşallah iyi anlaşırlardı!

"Nerede kaldı ya bunlar?"

Felix'in söylediği şeyden sonra motoru ile gelen motorlu prensimi görmem ile kocaman gülümsedim.

"Geliyor gönlümün efendisii!"

Yanımda durduğunda ellerimi arkada birleştirerek sallanmaya başlamıştım. Motordan inip arkamda duran arkadaşlarıma göz gezdirdikten sonra kısaca gülümseyerek bana döndü.

"Hyunjin'ler de seninle birlikte gelmeyecek miydi?"

Başını iki yana sallarken ellerini belime yerleştirdi. Bu hareketi içimde kelebeklerin uçuşmasını sağlarken arkadan gelen hyunjin, chan ve jeongin'i görmüştüm. Jeongin'in geleceğini hiç tahmin etmemiştim. Şu an o kadar heyecanlı bakıyordu ki.

"Geldiler."

"Soojin'i de çağırdım ama gelmek istemedi."

Neden gelmek istememişti ki? Onunla daha düzgünce tanışamamıştık bile. Son günlerde minho ile bile görüşmüyordu. Yanımıza doğru gelen hyunjinler ile elleri belimden ayrılırken hyunjin'e side eyes bakışı atmaktan çekinmiyordum. Sebepsiz eğlenmemi sağlıyordu.

"Jisung, enerjiii amına koyayım! Parka gelik lan bakma öyle."

Hyunjin'in isyanı gülmemi sağlarken parkın içerinsine girmiştik. Hepimiz sırayla bilet aldık ve öylece birbirimize bakmaya başladık.

"Hmm, öyleyse çarpışan arabalara ne dersiniz?"

2 saat sonra

Hiç eğlenmediğim kadar eğlenmiştim ve bir sürü oyuncağa binmiştik. Bizimkiler bir kez daha çarpışan arabalara binmek istemişti ve diğerleri binerken minho ve ben beraber oturarak onları izlemeyi tercih etmiştik.

"Chan şerefsiz ne vuruyosun lan? Zaten kalkışı zor yapmışım bırak süreyim!"

"Lan geri zekalı cisim! uçak mı bu da kalkış yapıyorsun."

Onlar aralarında atışınken başımı iki yana sallamıştım. Ne kadar sinirimi bozsa da hyunjin'i de seviyordum. Hepsi iyi arkadaşlardı. Minho'yu anlayamasalarda.

"Soojin iyi mi?"

Ona doğru döndüğümde yüzünün asık olduğunu görmüştüm. Benim de yüzüm düşerken elimi kolunun üzerine koydum.

"Bir sorun mu var?"

"Aslında, bilmiyorum. Benimle asla konuşmuyor ve o evde kalmaya devam ediyor. Ona bana gelebileceğini bir şekilde o adama karşı çıkabileceğimi söyledim ama reddedildim."

drive | minsung |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin