Kurşun İzleri.

2.4K 120 52
                                    

Merti durdurdum ve hafifçe geri çekildim. Sorgulayan gozlerle suratıma aval aval bakıyordu.

"Şuan bunun için hazır değilim, fazla erken." Mert içten içe kırılmış gibi görünüyordu, derin bir nefes aldım ve tuvalete gideceğimi söyleyerek sinema salonundan çıktım. Derin nefes aldım ve tuvalete ilerledim, o esnada başımı etrafa bakmak için çevirdiğimde gozüme birisi takıldı, Ferit.
Yanındakini görmemle birlikte vücuduma bir ok saplandı, Pelin. Ferit inadına mı yapmıştı yoksa farketmemiş miydi bilmiyorum ama, ne tesadüfse bizimle aynı avmye gelmişlerdi. Hemde aynı sinemaya, Ferit beni görmesiyle birlikte yüzündeki sahte gülümseme soldu ve Peline kısa bir bakış attı. Çatık kaşlarımla onlara bakarken Pelin Feritin nereye baktığını çözmeye çalışırken beni gördü, hızlı adımlarla derin bir nefes alarak onların yenine gittim.

"Merhaba canım, bir saniye kocamı alabilir miyim?" Cevabı beklemeden Feritin elinden tuttum ve tuvalete götürmeye başladım. Feritin sırıttığına emindim çünkü şuan elini tutarak tuvalete götürüyordum. Kimsenin pek göremeyeceği bir yere getirip elini bıraktım.

"Bilerek mi yapıyorsun?" Kollarımı göğsümde birleştirdim ve soran gözlerle yüzüne baktım. Tahmin ettiğim gibi sırıtıyordu. Çapkın çapkın sırıtmaya devam ederken bir adım attı, bir adım geri gittiğimde sırtım duvara yaklaşmıştı ve Ferit bir iki adım daha yaklaştığında iyice duvara yaslanmıştım.

"Bilmem, olabilir." Konuşurken gözlerinin dudaklarıma kayması dikkatimi dağıtıyordu.

"Sebep?"

"Antep fıstığı, bu kadar aptal olamazsın."

"Anlamadım?" Ferit çapkınca sırıtti ve yüzüme yaklaştı.

"Anlatıyım canım." Elini belime yerleştirdi ve sertçe kendine çekti, ellerimi omuzlarına koyarak ondan tutundum, burnu burnuma değiyordu. Gözlerim kocaman açıkken soldan kulak tırmalayıcı bir ses geldi, Feritle birlikte o kişiye döndük.
"Ferit?" Pelin kollarını bağlamış bir şekilde bize bakıyordu. Şuan bulunduğumuz konumu sevgilisine nasıl açıklayacakti merakla bekliyordum.
Feriti göğsünden ittim.

"Ne var Pelin?"

"Ne mi var? Ben karınla cilveleşmenizi böldüm galiba? Gideyim ben en iyisi." Pelin bana içinden keskin olduğunu düşündüğüne emin olduğum bir bakış atarak yanımızdan uzaklaştı.

"Sen cidden gerizekalısın."

"Ne alaka be?"

"Sevgilin bizi öyle bir durumda görüyor ve sen hiçbir şey yapmıyor musun?"

"Of, onu aldatsam bile Pelin beni bırakmaz, bu yüzden boşuna uğraş sergilemiyorum."

"Toksikliğin nirvanası."

"Sağol karıcım."

"Her neyse, sizin tatlı ilişkinizle uğraşamayacağım, sevgilimin yanına dönmem gerek. Hadi bay tatlım." Sevgilim kısmını basa basa söylemiştim ve Ferit burnundan soluyarak bana bir bakış takdim etti, bende itici bir sırıtmayla yanından uzaklaşıp sinema salonuna girdim. Koltuğuma oturduğumde iç çektim.

"Neden bu kadar uzun sürdü?" Mertin sorusuyla ona döndüm. Sert bir şekilde baktığımda cümlesinin devamını getirdi.
"Yani bir problem yoktur umarım?"

"Hayır yok, Feriti ve Pelini gördüm de o yüzden Ferit akşam yemeğiyle alakalı bir şey sordu." Başimı devam eden filme çevirdim.

"Aa, Ferit burada mı? Tanışmak isterim." Gözlerim açıldı, sertçe yutkundum ve Merte dòndüm.

"Nasıl yani? Kocamla mı tanışacaksın?"

"Evet? Neden olmasın? Sonuçta ikinizin de arasında kağıt üstündeki imzalar dışında bir şey yok ve bizim seninle bir ilişkide olduğumuzu biliyor öyle değil mi?"

YALI ÇAPKINI/ Karanlık Yalı'nın Sırları +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin