Viraj.

2.1K 116 33
                                    

"Aynen öyle, torun."

"Ben bunu düşüneceğim. Teşekkür ederim İfakat hanım."

"Rica ederim canım."

***
Ifakat hanımla biraz daha sohbet ettikten sonra Feriti aradım, alışverişe gitmek için arabanın orada Feriti bekledim. Birlikte en büyük avmye gittik, Ferit otoparka girdi.

"Hadi bakalım Seyro." Birlikte arabadan indik ve avmye girdik. Her yerde gezinmeye başladık, sürekli kıyafet alıyorduk ve yeni eşyalar alıyorduk, Ferit kendine de bir sürü şey almıştı. Alışveriş yaparken bir bebek mağazasının ònünden geçiyorduk, gözüm çarpınca farketmeden duraksamışım Feritte durdu, birbirimize baktık çekinerek.

"Baksak mı?" Birkaç saniye bakıp güldüm ve Feriti elinden çekerek içeri götürdüm.

"Merhaba hoşgeldiniz efendim." Çalışanlar güler yüzüyle karşıladı bizi, gülümsedik.

"Hoş bulduk."

"Hamile misiniz? Yoksa yeni mi doğum yaptınız. Gerçi doğum yapmış gibi durmuyorsunuz fiziğiniz çok güzel. Kaç aylıksınız?" Hafif bir kahkaha attım.

"Yani biz öylesine bakmaya gelmiştik, hamile değilim maalesef." Ferit bana dönüp sinsice gülümsedi.

"Henüz." Dirseğimle hafifçe karnına vurdum, Ferit yalandan hafifçe inledi.

"Ah! Acıdı." Ona delici bakışlarımı yolladım o ise gülümsedi, birlikte bebek kıyafetlerine bakınmaya başladık. Gözlerim kamaşmıştı, pileli etekler, tiril tiril minicik elbiseler, küçük sandaletler, minnacık ceketler gözlerimi kamaştırmıştı. Feritte fazlasıyla duygusal görünüyordu. Eşyalara bakarken göz göze geldik gözleri parıl parıldı. İçimde aniden bir çocuk aşkı doğdu. Gözlerimi hemen gözlerinden çevirdim. Ben gözlerimi kıyafetlere dikmişken bileğimi saran ele doğru dòndüm, o anda Ferit beni elimden çekiştirerek avmden çıkarmaya başladı. Kolundan tutarak durdurdum.

"Noluyor ya?"

"Seyran acilen çocuk yapmamız lazım." Kahkaha attım.

"Acilen mi? Sen iyi misin yaa? Bebek ürünleri görünce mi çocuk yapasın geldi?"

"Evet, çok tatlılar minicik minicik ya, şöyle küçük bi Seyromuz olsa ya da küçük bir Feritimiz, çok güzel olmaz mıydı? Minik minik yürüse odamızda." Güldüm.

"Minik bir Feritimiz olmasın da, Seyromuz olabilir." Yüzünü tuhaf tuhaf buruşturdu.

"Hıı." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Hadi eve gidelim." 

"Peki." Birlikte otoparka gittik ve arabaya bindik. Ben kemerimi takarken Ferit bana döndü ve bakmaya başladı, bende ona döndüm, sorgular gözlerle bana bakıyordu.

"Noldu?" Dedim yumuşak bir sesle.

"Seyran, seni ne kadar istediğimi bilemezsin..." Feritin cümleleri ortamın kırmızılara boyanmasına yetmişti. Kalbimin atışının hızlandığını hissediyordum, Ferit gözlerimizi ayırmıyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken Ferit aniden elini yanağıma götürdü ve beni çekerek dudaklarımızı birleştirdi ve beni öpmeye başladı. Ferit beni öperken bende karşılık vermeye başladım, karşılık vermemle birlikte Ferit daha sert öpmeye ve resmen dudaklarımı sömürmeye başladı. Büyük bir açlıkla dudaklarımı öperken eli hızlıca kemer tokasına gitti ve kemerimi açarak beni belimden kucağına çekti, bunlar toplam birkaç saniyede olmuştu ve bir anda Feritin kucağında belirmiştim. Kucağına oturduğum ve bacaklarımı ayırdığım için eteğim belime doğru toplanmıştı. Feritle öpüşmeye devam ederken elini iç çamaşrımın kenarına götürdü ve parmağıyla kadınlığıma doğru sızmaya hazırlanırken elini tuttum ve durdurdum. Elini belime yerleştirdim ve öpmeye devam ettim. Şişmiş erkekliği kadınlığıma baskı uygulamaya başladığında Ferit kendini bana doğru itmeye başlamıştı, erkekliğini kadınlığıma bastırmasıyla dudaklarımdan bir inilti çıktı.

YALI ÇAPKINI/ Karanlık Yalı'nın Sırları +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin