"Sizcede biraz hızlı gitmiyormusunuz?"
Kapıdan gelen sesle ikisininde bakışları o tarafa döndüğunde anında Minho'nun kucağı boş kalmıştı. "Nasıl girdin içeri?!" masanın önüne ilerlerken Minho'yu kaşları çatık bir biçimde ardında bırakmıştı küçük olan.
Uzun olan genç kendisinden kısa olanın saçlarını karıştırdı sahte bir gülümsemeyle ve "siz ikiniz ne yapıyordunuz? " dedi ardından küçümseyici bakışlarını masaya bacaklarını yayarak oturan adama yolladı. "Ah şey ders saatlerini belirliyorduk. Tanıştırayım keman öğretmenim. " gülümseyerek arkasında kalan adama döndü ve tanıttı kısaca Jisung.
"Memnun oldum çok sıcak kanlıymış öğretmenin kucak kucağa ders saatleri ha? "
Başını Jisung'dan tarafa yavaşça eğerek sordu hafif yüksek tondaki sesiyle. "Yanlış anladın yeon. " dedi tedirgin bir ses tonuyla tamda gelicek zamanı bulmuştu kendisi. Onca yıldır kendisini görmeye gelmiyordu ve şimdimi çıkagelmişti yurtdışından tanrı aşkına!
"Bunu abine kendinde anlatabilirsin tatlım? " hafif ukala tavrı ile konuştuktan sonra kolundan çekerek çıkarttı odadan küçük olanı. Yeonjun, kısa olanı sertce sürüklemeye devam ediyordu salona doğru "napıyordun sen o adamla doğru söyle!" diye bağırdı küçük olana sesinin tonunu umursamadan. "Ya sadece üstüne içecek dökülmüştü! abime söylesen bile inanmaz sana. Zaten sen gelme diye iş çıkarıyordu başına neden geldin ki?!" diye çıkıştı Jisung.
Sinirle başını tuttu Yeonjun gerçekten bu veletten ve şıpsevdiliğindende bıkmıştı. "Ben gitmeden önce böyle saygısız değildin? Ne değişti iki üç yılda ha?" Jisung umursamazca koltuğa attı kendini çok saftı bu adam cidden. "Sen onu hisseleri çalmadan önce düşünecektin aptal." Dalga geçercesine söyledi sinirli bakışlarla kendisini süzen adama karşın. O'nun bu rahat tavırlarına sinir olmuş olacak ki yumruğunu sıkmaya başlamıştı. jisung korumaların onu nasıl içeri alığını düşünürken bir şey unuttuğunu farketti. Doğru ya tamamen çıkmıştı aklından bu gün kuzeninin gelişine özel kutlama yapılacaktı ve hâlâ hiçbir şey hazır değildi. Abisinin işlerinden dolayı bu tür işlerle kendisi uğraşırdı zaten hep, nasıl olurda unutmuştu!
"Benim çıkmam lazım sen ne bok yiyorsan ye ama aman diyim kıskançlıktan hisseleri çalmaya kalkma da...." sonda bariz bir şekilde sırırtırken amacı tamamen karşısındakini sinir etmekti "Nereye gidiyorsun? Böyle sorumsuzca dışarı çıkamazsın!" çoktan yukarı odasına çıkan oğlanın arkasından bağırsada dinleyen olmamıştı onu.
Tabii ya arkadaşınıda unutmuştu. zamansız gelen Yeonjun yüzündenmiydi yoksa abisinin odasında kendisine içki içirdiği yakışıklı öğretmeni yüzündenmiydi bu telaş ve unutkanlık. hızla merdivenleri üçer üçer çıkıp koridoru aştı abisinin odasında duraklasada zamanı yoktu. "Felix! kalk gitmemiz lazım hazırlıkları unuttuk, Amına koyayım!" sonda ettiği küfürü yanında abisi olmadığı için rahat bir şekilde bağırmıştı.
"Ne oldu ya nereye gidiyoruz?" arkadaşının gereksiz sorusunu umursamadan pijamalarını çıkarıp atmıştı bir köşeye dolabından beyaz bir sıfır kollu ve altına uzun ispanyol paça dizine kadar yırtmacı olan pantolonunu alıp giyindi bir çırpıda. Felix için ise siyah kolsuz gömleğini ve mavi kot şortunu çıkardı. "Hyunjin gelecek ya bugün salak nasıl unutursun!" dedi ve aynasının önüne geçip sade bir makyaj yaptı kendine çok sık yapmazdı ancak bu gün yapası gelmişti nedense elindeki rujunu dudaklarına yaydırırken Felix ise çoktan giyinmişti.
"Hadi hadi zamanımız yok Felix, kapatıcı falan sürme çillerin çok güzel duruyor hemen çıkalım bebeğim!"
"Ay dur ya düşeceğim!" Odadan ikiside fırlayıp merdivenleri atlamışlardı nerdeyse. Salonda kendi kendine homurdanan Yeonjun'u umursamadan çıktılar dışarı garaja doğru ilerlerken "çabuk çabuk AVM'ye sür Hyung!" arabada arka koltuğa atlayıp bağırmıştı dışarıda hizmetliyle çay içen Hyung'una alt tarafı kuzeni gelecekti zaten neden bu kadar heycan yapıyordu ki anlamamıştı Felix. Sonunda yola çıktılar. "Neden bukadar acele ediyorsunuz?"
"Hyunjin gelecek hyung!"
......
Kaportadaki sigarasını alarak dudaklarına götürüp yaktı ve zehirli dumanı içine çekti. Arabada sadece radyodan açtığı hafif melodi duyulurken güneşten dolayı gözlerini kısmıştı, birden telefonu çalınca önemli olduğu için açmak zorunda kaldı.
"Tam bilgi öğrendiğimde doğruluğunu araştırmanı isteyeceğim senden."
"Şimdilik küçükde olsa bir pürüz var ancak çözeceğim. Rahat olun siz." diyip kapadı telefonu ve yan koltuğa fırlattı. Sigarasını dudaklarına götürken engel olamadı sırıtmasına. Önde giden siyah arabadan gözünü ayırmadan söylendi.
"Ah şu gösteripte vermeyenler yok mu!"
Direksiyondaki elini saçlarından geçirdi ve sol dirseğini camdan dışarı sarkıttı. Bu gün biraz yorucu bir gün olacaktı sanki 'demek yeon ha?' diye geçirdi içinden. "Ne sikler saklıyorsun Chan?" direksiyonu sağa kırıp atölyesinin garajına giriş yaptı. Bir kaç öğrencisi gelmişti ve onu bekliyordu Chan'ın evinde çalışsada diğer öğrencilerinede kurs veriyordu tabii boş kalmayı kim ister ki?
.....
"Shh sessiz ol şimdi planımız şu Hyunjin uçaktan inmiş Felix onu almaya sen gidiyorsun bende şuraları düzenleyeceğim."
Felix şaşkınca arkadaşına bakarak homurdandı "Neden ben gidiyorum ki ya sen gitsene!" Jisung olumsuz anlamda kafasını sallayıp kapıya kadar ittirdi güzel arkadaşını "Olmaz bebeğim burda çalışanlarla ilgilenmem gerek zaten abim yarım saate gelmiş olacak." Felix her ne kadar içinden oflayıp puflasada çok heycanlıydı uzun zamandır görmemişti onu nasıl olduğunu merak ediyordu doğrusu. Neler yapmıştı uzaklarda? birileriyle tanışmışmıydı? Nereleri gezmişti? Kendisini özlemişmiydi ki?
Kapının önünde saçma bir şekilde düşündüğünü farkedince Jisung'a baktı "Ay doğru şans öpücüğü vermem gerek bebeğime değilmi?" diyip yanağına küçük öpücükler bıraktı Jisung. Tabii nerden bilsin arkadaşının kuzenini bu kadar düşüneceğini?
Felix yeterince oyalandığını düşünüp Jisung'un şoföründen arabanın anahtarını istedi ve yola çıktı. Onun yanına vardığında ne diyeceğini bilmiyordu ayrılırlarken kötü bir izlenim bırakmıştı. En son kendisi gitmeden önce yapılan bir aile yemeğine katılmıştı ve kerevize alerjisi olmasına rağmen yemekte kereviz yiyip Hyunjin'in üstüne kusmuştu bir de üstüne onu hastaneye götürmüştü ya! "Kahretsin rezil olacağım ya!" diye yakındı hava alanına yaklaşmıştı çoktan ve üstelik ona ne diyeceğini bilmiyordu.
O heycanla Hyun'u bekleye dursun o sırada evde büyük bir telaş kopuyordu Jisung çalışanlara ne kadar nazik olmaya çalışsada sinirlerine hakim olamıyordu işte "Hadi hadi birazdan gelicekler biraz hız ama ya!" elinde dikkatlice masalara ikramlık olarak taşımaya çalıştığı içecekleri dökmemek için verdiği savaş sonunda Lee Minho tarafından bertaraf edildi ve elindekilerin hepsi yere savruldu "Hay sikeyim ya!"
"Kusura bakma görmedim seni."
Büyük bir of çekerek hizmetlilerin efendim iyimisiniz ben temizlerim gibi sözlerini dinledi sinirle karşısındaki adama baktı arkasında abisini görmese küfredecekti nerdeyse. "Ne oldu siz ikiniz, iyimisiniz?" olumlu anlamda başını salladı Jisung "İyiyim ben." dedi uzatmadan. Sonradan akrabalarda gelmeye başlayınca koşarak odasına çıktı ve üstüne dökülen içecek yüzünden kolsuz t-shirt'ünü çıkarıp yerine beyaz gömlek altına ise dizine kadar gelen şort eteğini giyip odadan çıktı yavaş yavaş aşağı indi akrabalar olduğu için abisi kızar diye uslu duracaktı şimdilik.
Aşağı indiğinde kenarda küçük laf dalaşına giren abisi ve Yeonjun'u umursamadı tahminince 'neden geldin sikik herif' kavgasıydı bunun olacağını biliyordu zaten.
Konukların bir kaçı daha geldiğinde herşey tamdı sadece Felix'in Hyunjin'i getirmesini bekliyorlardı abisi sonunda arsız Yeonjun'u bırakıp konukların yanında yer alırken kendisi ise bahçe kapısının biraz köşesinde Hyunjin ve Felix'i bekliyordu tabikide kendisini süzen herifi farketmişti üstüne birde takım elbise giymişti sanki kutlamayla çok alakası varmış gibi birden sırıtarak onu izlediğini farkettiğinde hızla kafasını başka yöne çevirdi ki çevirmesiyle gördüğü şey şok olmuş bir şekilde ağızını açmasına neden oldu.
Gerçekten kimse kapının önünde öpüşen ikiliyi beklemiyordu hayır ciddi anlamda kimse beklemiyordu....
Swlamm🤰🏼
Hyunlix sevenler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
violin
Mystery / Thriller"keman çalarken her yanlış notaya girdiğinde sana karşı nazik olmayacağım ve eğer bilerek yanlış notayı çalarsan bundan sonrasında sorumluluk kabul etmiyorum küçük bey. " Jis:seke Min:seme !Bdsm bir ilişki vardır lütfen ona göre okuyun! Asil bir ai...