Ben Baharbaros ve size 08 numaralı odada yaşadıklarım ve sonrasınını kısaca anlatacağım.
Yıl 2019 sınıfça gittiğimiz Küdür Halk Plaj'ında Kürt yavuklum Abdü ile birlikte gece şırdan krizine girdiğimiz için sınıfça kaldığımız pansiyondan kaçarken, ZKİE (Zenci ve Kürt İmha Ekibi) tarafından kaçırıldık. Profesör Qamish ve YKTK (Yaşarakkan) bu deneyin baş sahipleriydi. Kaçırılmamız şırdan yerken Abdü'nün boğazında kalması sonucu YKTK'nın ona heinlich manevrası yapması ve Abdü'nün midesinden kol kadar çıkan şırdandan sonra kısa bir muhabbeten sonra kaldığımız Küdür köyünün yerlisi olduğunu düşünüp ona kaldığımız pansiyona geri nasıl gidebileceğimizi sorduk. YKTK bize kendi arabasıyla bırakabileceğini söyledi. Ben başta pek gitmek istemesem de Abdü binelim diye tutturunca onunla birlikte binmek zorunda kaldım ve 8 aylık işkence orada başlamıştı.
Araba 2000 model altın dobloydu. Artvin burnumun aldığı köz ve kürt kokularını biraz bastırmak için arabanın camını açabilir misiniz diye sordum. YKTK ise bana orda sus be artvinli uşak diyerek bağırdı arabadan inmek için çaktırmadan arabanın kapısını açtım ve şimdiden götü devirmiş olan Abdü arabadan yuvarlanarak düştü. Abdü'nün göbeğini hava yastığı olarak kullanıp üstüne atlayacaktım ki Abdü'nün ayağı kapıyı kapatıp üstüne YKTK'da üzerine kapııyı kitledi ve içerideki köz ve kürt kokuları sebebiyle bayıldım.
Uyandığımda merdiven altı bir testisdeydim saçımın ortasını kazımışlardı çakma zenci barbieler gibi duruyordum. Beni dere kenarında ki lastikçinin oturduğu yere bağladılar ve sıcak demirle kafama ZKİE logosunu ardından koluma bir numara bastılar ve bana turuncu bir tulum verdiler.
Koluma baktığımda 08.08 yazıyordu. Yani 8.koğuş 8. denek anlamına geliyordu. Odaya baktığımda Abdü harici 6 ceset vardı. Abdü'nün yanına koştum ama Abdü beni duvara Artvin burnumdan kan gelicek kadar sertçe itti. Anlam veremediğim derece sinirli bir şekilde SEN KİMSİN ÖCÜ diye bağardı. Benim kürtçüğüm benim diyerek yavaşça yanına yaklaştım ama Abdü hala sinirliydi tam elini kaldırmış bana vuracakken kapı açıldı ve ikimizide sertçe kolumuzdan tutup deney odasına götürdüler.
İlk Abdü'yü alıp garip bir makineye bağladılar. Bağlayan kişiyi görünce tam anlamıyla şok olmuştum. Çünkü o husumetli olduğum ve bu geziyi planlayan müzik öğretmenim PROFESÖR QAMISH'TI. Altın doblosundan ve burnuma gelen kürt kokularından onu tanımalıydım. Tüm yolculuk boyunca bagajda oturmuştu aslında onu aynadan görmüştüm ama hayal gördüğümü düşünmüştüm.
Tam ona bağıracakken Abdü'nün kürt gibi geğirmesinden ardından beyninden de gelen köz kokularıyla oracıkta bayılmıştım ve beni küdürtememişlerdi. Uyandığımda Abdü ile birlikte 8 numaralı koğuştaydım Abdü'ye uslu durduğu için karpuzlu falım sakızı vermişlerdi. Abdü kürt gibi sakızını çiğnerken bende sakızı veren adama Abdü'yü bağladığınız makine neydi diye sordum. O ise sadece 'Küdürtme makinesi' dedi ve ardından bana laz burunlu sus da yat kürt damarımı oynatma diye bağırdı.
Zar zor da olsa uyumayı başarmıştım ta ki Abdü'nün beni çiğnediği karpuzlu falım sakızı artvin burnuma sokmaya çalışmasıyla uyandım. Burun deliklerim artvin genimden dolayı yuvacık barajı gibi olduğu için çiğnediği sakız onları kapamaya yetmemişti ve artık dibine dibine sokmaya çalışırken keline başına yandığımın kafasına geçirdim.
Abdü küçük bir çocuk gibi köşeye geçti ve yere çöküp ağlamaya başladı ardından yavaşça fısıldayarak 'amacım kötü birşey yapmak değildi sadece insanları keşfetmeye çalışıyordum' dedi. Burun kıllarıma yapışan sakızı çıkardım ve geri uyudum.
Sabah olduğunda beni aldılar ve deney odasına tekrar götürdüler kapalı bir kadın benden kan aldı ve bir kabın içine şeffaf bir sıvı ekleyip benim kanımdan da 8 damla ekleyip beklemeye başladı. 19 dakika sonra kabın altında tek çizgi çıktı ve bana henüz deneye uygun olmadığımı ve bana protein takviyesi yapmaları gerektiğini söyledi.
Bana laz burunlu diyen adam elinde bir beslenme çantasıyla geldi ve bana uzattı. Çantayı açtığımda protein için 8 adet çekirge, bir diğer bölmede hafızamı güçlendirmek için iki adet hamsili ekmek ve son olarak da 19 adet fındık ve leblebi vardı.
Çekirgeleri gördüğüm an şok geçirdim daha yaşıyolardı şok olduğum için ağzımı açtığımda çekirgelerin biri ağzımın içine zıpladı ve bana laz burunlu diyen adam ağzımı kapattı. Çekirge ağzımda horon teperken daha fazla dayanamayıp ısırdım. Tadı şaşırtıcı derecede çok lezzetliydi ve tamamını yiyip kalan diğer 7 taneyide yedim.
Abdü ve bana kahvaltı olarak süt, öğle yemeğinde sirke shot, akşam yemeği olarak şalgam veriyorlardı ayrıca ikimize de protein takviyesi getiriyorlardı. Benden daha önce de kan alan kadın 2 ay sonra tekrardan gelip benden kan almıştı yine testim negatif çıktığı için çekirgelerin yanına hamam böcekleri de koydular ve ben artık 8 kilo almıştım ama hala testim negatif çıkıyordu.
Artık iyice toparlandığım ve buraları ezberlediğim için kaçma kararı almıştım. Kaçmayı planladığım gece gelmişti, arka bahçenin kapısındaki altın renkli çitlerden atladım ve yola kadar gelmişken karnım guruldamıştı ve gizlice cebime doldurduğum örümcekleri yemeye başlamıştım o sırada gelen sesli ayak sesleri ve kafama gelen sert darbeyle yere yığılmıştım.
Gözlerimi araladığımda gördüğüm tek şey bir adam ve 68.hücre yazısıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laqostele de Kükürt
ActionBir Kürtadam Sevdimin karaketerleriyle dolu bu hikayede... Sanayi devriminden bu yana üretilen KÜDÜRTME MAKİNELERİNİN gizemi devam etmektedir. Abdü ve Bahar ne yapacak planlarına kimler engel olmaya çalışacak? Heyecan dolu bir hikaye sizleri bekliyo...