~|SUS|~

492 8 6
                                    

Saat:03.00

Nehirden;

Duyduğum sesle gözlerimi araladım benimi korku sararken ada olduğunu düşünerek yatağımdan kalkarak kapıya yöneldim.

Kapıyı açıp merdivenleri indiğimde bı mutfağa bide diğer odalara baktım.

Ada sen misin?! Diyerek seslendim.

Adaa

Arkamdan gelen kişinin burnuma kapadığı bezle gözlerim kararmaya başladı ne kadar direnmeye çalışsamda nafile kim olduğu belli değildi son gördüğüm şey ise yüzü maskeli bir adamdı.

Adadan;

Gözlerimi açtığımda nehirin yanımda olmadığını fark ettim film izlerken uyuya kaldığımı hatırladım.Boğazımın kuruduğunu fark ederek mutfağa doğru ilerledim.

Masanın üzerinden sürahi ve bardağı alarak kendime su doldurdum.

Suyu dudaklarıma götürdüm bir yandan içerken bir yandanda düşünüyodum bu son olanlardan sonra kendimi ne kadar köyü hissetsemde güçlü durmaya çalışıyodum.

Arkamı döneceğim sırada karşımda 2 yüzü maskeli adamı görmemle burnuma kapatılar bez bir oldu.

Ne kadar çabalasamda bir işe yaramıyordu gözlerimin kararmasıyla kendimi karanlığın kollarına bıraktım.

°°°°°°°°°°

Gözlerimi açtığımda etraf karanlıktı nerde olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu beni neden kaçırmışlardı?

Ellerim sandalyeye bağlı olduğu için hareket edemiyordum

İmdat yardım edin!!

Kimse varmıı!!

Göz yaşları yanağımdan süzülürken yaptığım tek şey çırpınmaktı.

Duyduğum sesle durdum.Kalın erkek sesiydi.

Sizi burada görmek ne kadar güzel ada hanım düşündüğümden daha güzelmişsin dedi alaylı bir tonla.

Yüzünü göremiyodum karanlıktan dolayı yavaş adımlarla yanıma ilerliyordu.

Sen kimsin?!Beni neden kaçırdınız!?

Bir adım daha attığında yüzünü görebildim siyah saçları koyu kahve gözleri vardı boyu fazlasıyla uzun, üzerindede siyah renkte takım elbise vardı her kızın aşık olucağı biriydi ama benim değil.

Son adımıda atarak tam önümde durdu ne o konuşuyodu nede ben sinirle yüzüne bakarken konuştu.

Nazikçe çenemi tuttu gözlerini gözlerime sabitledi. Zamanı gelince öğreniceksin güzelim.

Başımı yana çevirerek ellerinden kurtuldum.

Bana bir daha dokunmaya çalışma yoksa çok kötü olur.

Söylediğim karşısında kahkaha atarken konuştu.Yoksa nabarsın.

Seni doğduğuna pişman ederim.

Eğilerek başını kulağıma getirdi.

Sizde bu kadar güzel olmayın ada hanım diyerek fısıldadı.

Geri kafasını kaldırdı ve yüzüme baktı.

Benden ne istiyorsun!

Senden birşey istemiyorum sevgili kocanla işimiz var onun içinde sen lazımdın.

Pislik ona dokunursan seni mahvederim!!

Hadi ya nasıl olucakmış o?

Korkak herif noldu korktuğun içinmi beni bağladı çöz ellerimi!!

Dediğimi duymamış gibi arkasını dönerek uzaklaştı.

Nereye gidiyorsun pislik çöz ellerimi dedim sana!!!

Öfkem artarken borayla aralarında ne var diye düşünmeden edemedim ya ona birşey olursa derin derin nefesler aldım.

Birkaç dakika sonra biri geldi uzun iri biriydi kulağında kablo vardı büyük ihtimalle korumasıydı.

Ellerimi çözmeye başladığında şaşırmıştım.Tamamen çözdüğünde bileklerimi ovuşturdum canım acıyodu o kadar sert bağlamışlardı ki korkaklar!.

Yürü gidiyoruz.

Nereye?!

Adam önüme gelerek durdu.

Soru sorma birşey yapmaya kalkma kötü olur.

Gözlerim öfkeyle ona bakarken bakacağının arasına attığım tekmeyle yere yığıldı canı yanmış olmalıydı o bağırırken bende koşarak oradan uzaklaşmaya çalıştım fakat nerde olduğumu bilmiyordum.

Bir yandan ağlarken diğer yandan nereye gittiğini bilmeyerek koşuyordum.

Ormanlık bir alandı ağaçlardan başka hicbirşey yoktu.

Duyduğum silah sesiyle bağırarak kulaklarımı kapadım.Hıçkırıklarım hızlanırken ne yapıcağımı bilmiyordum.

Tekrar koşmaya devam ettim.

Silah sesleri sürekli patlıyodu.

Bora lütfen yardım et...

Yaklaşmaya başladıklarında onlara görünmeden bir ağacın arkasına saklandım ve dizlerimi kendime çekerek oturdum.

Elimle ağzımı kapadım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım

Bağırma sesleri yakından geliyordu.

Ada hemen neredeysen çık yoksa çok kötü olur canını yakmak istemiyorum.

Abi en son burdaydı.

(Sinirle nefesini soludu)Etrafı arayın lan o kızı bulmadan yanıma gelmeyin  dağılın!!!

Sesi bütün ormanlı inleticek derecedeydi.

Bir mermi sesi daha duymamla inledim.

Lütfen duymamış ol lütfenn...

Adımla sesleri yaklasırken elimle ağzımı kapadım gözümden akan yaşlar yere damlıyordu.

Kalk!!

Hızla sesin olduğu yere döndüm.Benimle konuşan adamdı.

Lütfen lütfen bırak beni yalvarırım...

Ada yürü dedim yoksa çok kötü olucak.

Gelmiycem!!

Ada yürü!!

Bırak beni dokunma bana!!! bırak beni ne istersen yaparım yeterki bırak...

Birşey demiyo kolumu sıkarak peşinden götürüyordu.Aracı gördüğümde hayır binmem bırak beni!!

Elini ısırdığımda acıyla inledi.

Havaya sıkarak bağırdı eğer kaçarsan o karnındaki çocuğu öldü bil ada aynı şekilde borayıda!!!

Söylediğiyle yerimde dona kaldım.Bebeğimin olduğunu nerden biliyodu?

Şimdi bin şu arabaya!!!

Gözümden bir damla yaş düştü.Yavaş yavaş arkamı döndüm ve ilerledim kaçıcak bir yerim yoktu bebeğimi ve borayı riske atamazdım.

Arabaya binerek camdan dışarıyı izledim.Yol boyunca tek kelime etmedim.

Göz yaşlarımı durduramıyordum.

Geldiğimizde arabadan inerek onu takip ettim.Koridorlardan ilerlerken elimle karnımı tuttum gözlerim kararırken kendimi bıraktım.

O sırada belimde el hissettim ve beni kucağına aldı sonrası yoktu...

°°°°°°°°°°



Nasılsınızz uzun bir aradan sonra sonunda hikaye atabildim kısa olmuş olabilir üzgünüm bir sonraki bölümde görüşürüz...🤍

(Hikayeyi beğenirseniz çok sevinirim)

TUT§AkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin