Gökyüzünde Yıldızlar

Bodrum Güzel Bodrum...

Sekiz saatlik yolculuktan sonra sonunda Bodrum'a ulaşabilmiştim. Telefonumu aldım ve teyzemi aradım. Bodrum'a tatile geldiğimi odamı hazırlamasını söylemiştim. Teyzem geldiğimi duyunca çok sevindi. Sonra telefonu kuzenim Nilay aldı. Onunlada uzun uzun konuştuk. Sonra bir taksiye bindim ve teyzem gilin evinin adresini söyledim. ........ Teyzemin evinin önünde indim. ( teyzemin evi villa) Zile bastığımda kapıyı kuzenim Nilay açtı. Kapıda sarıldık birbirimize. Sonra teyzem geldi.

'' Kızım kapıda kaldın geç içeri .'' dedi. Ve uzun koridorun sonundaki odayı gösterdi. '' Burası senin odan. Kendi evin gibi davran.''

Teşekkür ettim ve kuzimle hemen odama geçtik. Bavulumu açtım. İçindeki herşeyi dolaba boşalttım. Kocaman makyaj masama da yanımda getirdiğim makyaj malzemelerimi yerleştirdim. Odanın banyosunu çok beğendim. Hemen saç bakım ürünlerimi, şampuanlarımı , duş jellerimi, sabunlarımı yerleştirdim. Bu sırada kuzim Nilay telefonumdan wattpadıma yazdığım hikayeleri okuyordu. İşimin bittiğini söylediğimde telefonumu yatağın üstüne attı ve

''Hadi mutfağa gidelim bir şeyler yeriz.''

dedi. Koridorda nelerden hoşlandığımı sordu. Mutfağa gittiğimizde oreo ile süt ikilisine bayıldığımı söyledim. O da peki anlamında başını salladı. Bir elimde oreo bir elimde süt ile salona gittim. Peşimden de Nilay geldi . Elinde kola ile patates cipsi vardi. Televizyondan film açtık ve tam izliyoken telefonuma mesaj geldi. Koşa koşa odama gittim. Mesaja baktım:

Kimden: Anneciğim

Kızım biz babanla yurt dışına gidiyoruz. Ceyda halan gilde kalcak.

Okuldan kaydını aldırdık. Teyzenede söyledim seni Bodrum'da bi okula yazdırcak. Evde kalan eşyalarınıda kargo ile yollayacağız. İşimiz uzun sürecek. Sen hep mutlu ol kızım... <3

Çok mutlu olmuştum. Hızlıca Nilay'ın yanına gittim. Mesajı gösterdim.Çığlık attı. Sarıldı. Kapıda teyzem belirdi. Beni Nilay'ın okuluna yazdırdığını söyledi. Sınıfımızda aynıymış. Heralde Dünya'nın en mutlu insanı benim!!! Filmimiz bittikten sonra Nilay'ın arkadaşları ile buluştuk. Ben en çok Serra'yı sevdim. Nilay'ın arkadaşları ile şişe çevirmece oynadık. Sıra Ece ile Mira'ya geldi. Ece:

''Doğruluk mu , Cesaretlik mi ?'' Mira'da cesaretlik dedi. Ece Mira'dan bana vurmasını istedi. Mira'da vurdu. Ben koşa koşa karşıdaki cafeye girdim. Bir masaya oturup ağlamaya başladım. Daha sonra karşıdaki sandalyeye biri oturdu. Sulu gözlerle ona baktım. Aa... Can ... ( Can Cemre'nin ortaokuldan beri arkadaşı )

''Senin burada ne işin var Can ? ''

'' Seni merak ettim. Kaydının alındığını, Artık bi süre burada olacağını öğrenince okuldan izin alarak buraya geldim. Yoksa mutlu olmadın mı ?''

''Mutlu oldum tabii de sadece şaşırdım.''

''Sen niye ağlıyordun Cemre?''

''Sana ne? '' dedim ve yürüyerek çıktım. O da arkamdan '' Öyle olsun '' demekle yetindi. Çocuğa haksızlık yapmıştım. Düşünerek evin yolunu tuttum. Eve geldiğimde odamda kocaman bi paket vardı. İçini açtığımda annemin mesajda söylemiş olduğu gibi kıyafetlerim ve bir sürü çanta, makyaj malzemelerimin tümü vardı. Hepsini yerleştirdim. Yatağa uzandım. Düşünmeye başladım. Can ile Bodrum'da karşılaşmam tesadüf değildi.