Kare olan ve katlanabilen şeyleri çok sevedi Alin onlara küçük gemiler yapmayı severdi. Sadece kare ve katlanabilir olması yeterliydi onun için her gördüğü yerde o gemiyi yapıp oraya bırakırdı. Birinin alacağından değil sadece yapıp oraya bırakmayı severdi.
Ama birileri aldı...Şimdide yapıyordu . Alıştığı için bakmadan yapabiliyordu . Albay görevi anlatırken Alin masanın üstünde gördüğü beyaz kare küçük kağıtla gemi yaparken albayı dinliyordu.
Görev basitti ama tehlikeli bir yanı vardı . Çok fazla sivil vardı .Bir öğretmen ve otuz çocuğu ele geçirmişti pislikler.O çocuklara ve öğretmen hiç bir şey olmadan kurtarmamız gerekiyordu.
Kurtarıcaktıkta . Gemi bitmişti . Albay da odadan çıkmıştı .Yavaşça yaptığım gemiyi masaya bırakarak ayağa kalktım. Hazırlanacaktım gece göreve çıkıcaktık. Birde Kuzey'in yanına gidip göreve çıkacağımı söyleyecektim.Yamaç komutan herkese hazırlanması için serbest bıraktı . Herkes odadan çıktı ama Yamaç komutan çıkmamıştı.Yamaç'ın ağzından
Komşumuz diye tanıştığımız kişi timimizin yeni üyesiydi.Garip biriydi bir okadar sert ve bir okadar da yumuşaktı . Kuzey'e karşı çok yumuşaktı bize karşı ise biraz daha sertti.
Ailesi hakkında yalan söylemişti . Hiç görmedim demişti ama babasını biliyordu.Neden yalan söylediğini hala anlamamıştım . Nefes adını ilk tanıştığımızda söylememişti ama sonradan söylemişti. Ona Nefes dediğimde ise adının Alin olduğunu söylüyordu.Halbuki Nefes çok güzel bir isimdi ve ona çok yakışıyordu .Masmavi gözleri bazen buzdan farksızdı. Bazen ise gökyüzü gibi masumdu. Sert yüz hatları vardı. Benim kadar olmasa bile uzundu ve yapılı bir vücuda sahip olduğu kesindi.
Ağlamıştı .
Ne kadar kendini sert gösteren biri olsada içinde çok duygusal biri olduğunu da görmüştüm.
Ağlayan hiç bir insana dayanmazdım . Annem ağladığında hep ağlamasın diye bir sürü şey yapardım. Bir gün anneme biri ağlarken onun ağlamasını nasıl sustururum diye sorduğumda annem bana "Ona sıkıca sarıl yanında olduğunu hisettir ağlayan kişiye ozaman ağlamaz" demişti . Bende öyle yapmıştım bu gün Alin'e sıkıca sarılmıştım . İlk başlarda daha çok ağlamıştı ama sonra susmuştu. Annemin dediği bir kere daha işe yaramıştı. Ağlarken fark ettiğim şey ise ağlayınca hemen gözlerinin kızardığı oldu. Mavi gözlerinin beyazları kıp kırmızı oluyodu . Sarılırken fark ettiğim şey ise kokusu çok güzeldi . Geri çekildiğinde ilk ne olduğunu anlamakta zorlanmıştım . O ise okadar ağlamasına rağmen hemen toparlanmıştı . Birşeyler diyip giderken kendime anca gelip ayağa kalkıp peşinden ilerdim . Neden peşinden gittiğimi bende bilmiyordum ama yinede gidiyordum.
O ise birini arıyormuş gibi ikide bir etrafına bakıyordu. Sonra bakışları bir yerde durdu.
Kıdemli üsteğmen Kuzey Bozkurt'ta . Kuzeyle 3 yıldır aynı yerdeydik rütbelerimiz aynıydı ama timimiz farklıydı. İyi biriydi sesiz, sert çok gülmeyen ama bir okadar da şefkatli ve merhametli biriydi. Şuan bakışlarında ise görmeyi alışık olduğum sertlik yoktu . Sertlik yerine sevgi, şefkat ve özlem vardı. Alin'e baktığımda ise ondada aynı duygular olduğunu gördüm . Şaşırmıştım hemde merkalanmıştım aralarında nasıl bir bağ olduğunu merak da etmiştim. Sarılmışlardı birbirlerine Kuzey'i bile güldürmeyi başarmıştı bu kadın. Beraber timin yanına geldiğimizde ise yanıma oturmamış onun yerine Cenk 'i yerinden kaldırıp onun yerine oturmuştu. Emir Alin'in telefon numarasını istediğinde ise direk çıkarıp telefonu uzatmıştı. Güvenmişti.
Emir telefonu alıp şifreyi sorunca tekrar telefonu alıp şifreyi yazıp geri vermişti. Verir vermez Emir'in tepkiside bir olmuştu. Kuzey'in fotoğrafını ekranına koymuştu ve fotoğrafta Kuzey gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının İçindeki Gizli
Teen Fictionİnsanlar bırak seni acının içinde gibi görsünler sen o değilsin gizlemeye devam et yakında herkes gerçeği öğrenecek... - Alin Nefes Karaca -