Yüzüme vuran gün ışığıyla gözlerimi araladım.Telefonumdan saate baktım,hemen kalkıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi değiştirdim.Odadan çıkıp Sarp uyanmışmı diye bakmak için odasına gittim ve kapıyı çalmadan içeri daldım. Sarp'a baktığımda yatağında üstü çıplak bir şekilde uyuyordu.Üstünün çıplak olmasına aldırmadan yanına gittim ve uyandırmaya çalıştım.
"pişt kaslı çocuk.Uyansanız mı acaba?"
"he.Kaslı çoçuk kim lan"dedi mayışmış ama bir o kadar sinirli sesiyle.
"Şey ya pardon senin odana gelmişim.Başka bir kaslı çocuğu uyandıracaktım."dedim sırf uyanması için.
"Lan evde benden başka kaslı çocuk mu var?hani,nerde,sen niye onu uyandırmaya gidiyorsun?"dedi yataktan kalkarken .Gülmekten karnıma ağrılae girmişti.
"Neden gülüyorsun,komik birşey mi var olum?"dedi ve sinirli yüz ifadesine bir kahkaha daha patlattım.
"Sarp kaslı çocuk yok.Seni uyandırmak için sana dedim ama sen kim o diyince oyuna çevirdim."dedim ve gülmemi bastırmaya çalıştım.
"Ha yani kaslı çocuk yok demi."dedi ve bunu demesiyle bastürmaya çalıştığım gülüşümü serbest bıraktım.
"Hayır Sarp kaslı çocuk var."dedim ve ona bir oyun oynamaya daha başladım.Sarp sinirli yüz ifadesini bozmadan kaşlarını çattı.
"Hangi piç o?"dedi ve ayaklandı.Dediği kelimeyle kahkahaya boğulurken cümle kurmaya çalıştım.
"Kendine piç demen hiç hoş değil bence Sarp."dediğm şeyi anlamak için bir dakika öylece yüzüme baktı.O bana bakmaya devam ederken ben kahkahalardan ölmek üzereydim.En sonunda anladı ki oda gülmeye başladı.
"Bir daha böyle şaka yaparsan ne olacakları az çok tahmin edebiliyorsundur domates surat."dedi ve çapkınca gülümsemeye başladı.Onun imasıyla dudaklarımdaki kahkaha onun dudaklarına yerleşti.Bu sefer o kahkaha atarken ben onun iması yüzünden ona şaşkınca bakıyordum.Benim şaşkın ifademe bakınca daha çok kahkaha atıyordu.Artık onun bu imalarına alışmam lazımdı.
Bende dayanamayıp onunla birlikte kahkaha atarken onun bakışları benim gülümsememe takıldı.
"Gülüşün ateş gibi bedenimi yakıyor.Ve ben o ateşte yanmaya razıyım.Yeterki sen her zaman gül."dediği şeyle gülüşüm daha da büyüdü ve yanaklarım her zaman ki gibi kızardı.
"Boşuna sana domates surat demiyorum."dedi ve gülümsedim.Bana daha fazla iltifat edip yanaklarımın kızarmasını istemediğim için konuyu değiştirdim.
"Hadi birlikte kahvaltı hazırlayalım kaslı çocuk.Ama ilk önce tişört giyin bence."dedim ve bir şey demesine izin vermeden odadan ayrılıp mutfağa gittim.
Mutfakta dolabı açıp ne hazırlayacağımı düşünürken birden bir el belimi kavradı ve boynumda bir öpücük hissettim.Bu yaptığı beni gülümsetti ve arkamı döndüm.
Onunla burun buruna olmayı çok aldırmayaya çalışarak konuşmaya başladım.
"Kahvaltı hazırlayacaz Sarp.şimdi ellerini belimden çek ve bana yardım et.Yoksa aç kalırız.".Aslında elini belimden çekmesini çok istemiyordum ama neyse.
"Bence kahvaltı hazır."dedi sırıtarak.Ama anlamadığım için Sarp'a soran gözlerle baktım.
"Yani diyorum ki,ben seni kahvaltı olarak yiyebilirim."dedi ve benim bağırmama dahi izin vermeden belimden tutarak kendine çekti ve kolumu ısırmaya başladı.Bu yaptığı hareketle bağırarak büyük bir kahkaha patlattım.O ise kahkaha attığımı gördü ve kolumu hafif bir şekilde bir daha ısırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel Numara
Misterio / SuspensoAfra bir gün kendini akşam sokaklarda bulur ve birden telefonuna özel numaradan bir mesaj gelir.Bunu gören Afra tedirgin olmuştur ve gelen mesaja bakmaz,ama bu mesajlar git gide arttığı için cevap yazmıştır ve cevap yazmasıyla herşey değişmiştir.Pek...