Odun

62 6 10
                                    

Askeriyeden çıktığımda gelen şu yeni komutan bozuntusuna çok sinirlenmiştim adam bir teşekkür bile etmemişti resmen. Timdekilere karşıda samimi değildi. Adam benim gözümde egoist bir insan olmak için adaydı ama timin suçunu üstlendiği için egoist diyemiyordum.

Eve geldiğimde timin yarınki yemeğe gelip gelemeyeceğinden emin olamadım sonuçta komutanları gelmişti belki onunla yemek yemek isteyebilirlerdi. Bu yüzden masanın üzerinden telefonumu alıp Canan'ı aradım bir süre çaldıktan sonra kapandı ve aynı anda Canan'dan mesaj geldi.

-Komutanım müsait değilim kusura bakmayın acil bir durum mu?

                                               Tamamdır, acil değil-

Canan'ın açmayacağını anlayınca Bora'yı aradım. Telefon biraz çaldıktan sonra hızla açıldı Bora hızla "Emredin komutanım." dedi. Bende aynı hızla "Bora yarın olacak olan yemek programını iptal ettik mi?" dedim ve cevap vermesine izin vermeden devam edip "Sonuçta komutanınız geldi belki iptal etmek istersiniz diye düşündüm." dedim. Bora sakin bir sesle "Komutanım biz konuştuk eğer kabul ederseniz Burak komutanımızıda yemeğe davet etmeyi düşünüyoruz." dedi. Benim için bir sorun olmayacağı için "Tamam sorun değil siz o zaman komutanla konuşursunuz." dedim. Ardından vedalaşıp telefonu kapattık.

Yavaş adımlarla amerikan mutfağın oraya oturup önceden yaptığım tatlıyı yemeğe başladım o sırada salonda açık olan filmi izliyordum.

Ev genel olarak gri ve beyaz ağırlıklı tasarlanmıştı ve bunu taşınmadan önce ben yaptırmıştım. Ev çok minimal görünüyor olsada 3+1 di bir yatak odası,bir giyinme odası,bir spor odası,bir mutfak ve bir salondan oluşuyordu.

Yatak odası fazla büyük değildi çift kişilik bir yatak, bir salıncak ve makyaj masam vardı. Spor odasında genel olarak ağırlıklar vardı ve bir tarafıda kütüphane gibiydi. Evin en büyük odasını spor odasına ve kütüphaneye çevirmiştim

Bu ev hayallerimdeki gibi bir ev olmuştu ve bu konuda en büyük yardımı bana babam sağlamıştı.

Tam o sırada telefon çalmaya başladı arayanın kim olduğuna baktığımda babam yazıyordu. Aramayı cevapladığımda kulağıma babamın yumuşak ama kalın sesi geldi. "Alev hanım gittiniz bizi unuttunuz hiç aramıyorsunuz." diyerek sitem etti.

"Baba bu aralar çok yoğunum biliyorsun askerlik kolay değildir." dedim ama tamamen yalandı ne zamandır görev yoktu ve tüm gün askeriyede oturmaktan başka hiç bir şey yapmıyorduk.

"Tabi tabi bilmem mi. Ee yeni timin nasıl anlaşabildin mi bari?" dedi. Çocukluğumdan beri çok sosyal olmayan bir insan olduğum için babam yeni yerlere gitmemi istemezdi. Beni oradaki insanların ezebileceğine inanırdı.

Babamla bu şekilde biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım. Mutfağa girip çekmeceleri biraz karıştırıdım ve annemin tarif defterini buldum.

Annem ben küçük yaştayken vefat ettiği için ve tabi babam evde olan bir insan olmadığı için küçükken hep bu tarif defteri ile yemek yapmayı öğrenmiştim. Bazı şeyleri unuttuğum için defterden baktım ve yarın alınması gereken şeyleri yazıp bir liste oluşturdum.

Ardından fazla oyalanmadan yattım. Yarın hafta sonu olduğu için işe gitmiyordum bu yüzden sabah alışverişi yapabilirdim.

Sabah uyandığımda kendime bir tost yapıp yedim. Ardından biraz oturup film izleyerek zamanın geçmesini bekledim. Saat 2'de kalkıp markete gitmek için hazırlandım. Altıma siyah bir paraşüt pantolon üstüme beyaz tişört ve onun üstünede siyah deri ceketimi giydim.

Alacağım şeyleri büyük bir markette daha rahat bulacağın için arabayla markete gittim. Tam arabadan indiğim sırada bir kadının bağırma sesini duydum.

Sesin geldiği tarafa doğru baktığımda şişman bir adam neredeyse kemikleri sayılan ve bu mesafeden bile yüzünün çöktüğü belli olan bir kadını kolundan tutup çekiyordu. Ben daha ne olduğunu anlamadan adam elini kaldırıp kadına tam tokat atacağı sırada elini havada birisi tuttu.

Ben koşarak oraya doğru geldim ve o zaman adamın elini tutan kişiyi gördüm. Bu odun komutandan başkası değildi. Duruşumu biraz dikleştirdim.

Odun adamı elinden tuttuğu gibi yere doğru fırlattı ve adam neredeyse bir metre sürüklendi. Odun o sırada beni fark etti ve gözleriyle arkamda kalan adamı işaret etti.

O kadının yanına giderken ben adama doğru yürüdüm ve yakasından tutup ayağa kaldırdım. Adam ile aramızda boy farkı vardı adam fazla kısa olduğu için ben kaldırınca ayakları havalanmıştı.

Adamı umursamadan adamı yakasından sürükleyerek komutanın yanına getiridim. Beni görünce adamı yakasından tuttu ve hızla suratına bir yumruk indirdi. Arkamda olanları umursamadan kadına doğru ilerledim.

Yerde oturmuş ağlıyordu önünde diz çöküp "İyi misiniz?" diye sordum ama kadın atak geçiriyordu. Bana cevap veremeyecek kadar kötü bir şekilde ağlıyordu. Cebimden telefonumu çıkarıp ambulansı aradım çünkü hem kadım hemde adam için gerekiyordu.

Komutan adam bayılınca yanımıza gelmişti bize dönüp "iyi misiniz?" diye sordu. Allah Allah bu böyle konuşurmuş insanlarla. Kadın yine cevap veremedi.

Komutan birden "Sen iyi misin?" dedi. Anlık bir şaşırdım ve sonra sorunun bana geldiğini fark edip "İyiyim komutanım." dedim. Odun bu sefer şaşırmayacağım bir hareket yaptı ve başını onaylayan anlamda sallayıp gitti.

                                            🤍


@alevvdincer instagram

Bu bölümü biraz daha uzun yaptım umarım beğenmişsinizdir.

Yıldıza basmayı unutmayınnnn

Alev'in odun hakkındaki düşüncelerine ne diyorsunuz?

Sönmeyen Alev Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin