ALAZ BOZDAĞ& DENİZ TEKİN
Küçücük bir hayattan çıkıp bu kadar şatafatın içine karışmak daha şimdiden gözümü korkutmaya başlamıştı bile. Neyin içine girmiştim, neyin içine düşmüştüm böyle aklım almıyordu.
Emre beyin yönlendirmesiyle bahçede gezinen onca adamın içinden görünmeyen biri gibi geçip gittik. Büyük gösterişli bir kapının önünde durduğumuz da kapı yavaş yavaş aralandı ve iyi giyinimli orta yaşlarda bir kadın '' hoş geldiniz'' dedi gülümseyerek.
Emre beyin '' Buyurun Deniz hanım '' demesiyle, başımı sallayarak açılan kapıdan içeriye girdim. Dış kapının kapanmasıyla Emre bey dışarı da kalmıştı ve ben karşımda bana gülümseyerek bakan bir kadınla baş başa kalmıştım.
''Tekrar hoş geldiniz. İsmim Sevil. Burada çalışıyorum.''
Tane tane konuşan kadına hızlı hızlı başımı sallayıp '' Bende Deniz'' dedim. '' Hasta bakmak için geldim.''
Sevil hanım biliyorum der gibi başını sallayıp '' sana odanı göstereyim. Ondan sonra da önce evi anlatırım sonra da Mehmet beyin yanına çıkarırım seni '' dedi.
Sevil hanımı onaylayıp girişin sağında kalan geniş girişe peşinden yöneldim. İki basamak merdiven indikten sonra ''burası büyük salon'' dedi.
Gerçekten de büyüktü.
Girişin olduğu tarafın solunda büyük yemek masası vardı. Oradan bir basamak daha iniyordun ve büyük oturma alanı. Krem ve gri koltukların tam karşısında dev ekran bir televizyon duruyordu. Televizyonun arka kısmı ise duvar değildi. Tahta aralıkla döşenmişti ve o ayrılan kısımda şömine vardı. Şöminenin karşısında rahat oturma alanları..
Sol tarafta ise mükemmel bir manzara.
Bahçe tamamen yeşilliklerden ibaretti. Köşe koltuk takımları, bahçe masa takımları ve kocaman bir havuz.
Salonu gezme işimiz bittiğinde, Sevil hanım mutfağı da gezdirip kalacağım odayı gösterdi.
Odam ikinci kattaydı. Bakacağım Mehmet bey de bu katta kalıyordu ve onun her an ihtiyacı olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK AŞK
RomanceÇocukken her şey ne kadar da güzeldi. Bütün hayallerimiz,umutlarımız, geleceğimiz her zaman bize ışık tutar, onları gerçekleştirme hayaliyle yaşardık ve gerçekleşeceğine inanırdık. Aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Artık, hiç bir şey güzel...