"Bugün burada minik Hyunjin'imizi anmak için bulunuyoruz. Kendisi bize durumunu açıklamış ve aramızdan ayrılmıştır. Onun yerine ise yeni Hyunjin'imiz gelmiştir. Merhum Hyunjin'imizi anmak adına bir şiir okumak isterim. Yazarı bendeniz Han Jisung, saygılar."
Cebinde katlı duran kağıdı çıkarmış ve boğazını birkaç kez temizlemiş, son derece duygusal çıkan sesiyle salonu tekrar gürültüsü doldurmuştu.
"Hyunjin,
Minik Hyunjin, güzel Hyunjin.
Yakışıklı ve bir o kadar seksi,
Ve aynı zamanda bir o kadar zeki olan Hyunjin.Kapıldın bir aşka, gidiyorsun,
Sana dur diyen beni dinlemeden.
Şimdi çok uzaklara gidiyorsun,
Beni, bizi bir daha göremeden.
Ama şunu bilmeni isterdim, seni çok seviyoruz.Felix ya da bir başkası,
Kimse sana layık olamaz.
Biz sap olmak için doğmuşuz,
Bunu kimse bozamaz.Şimdi gittin yerine başkası geldi.
Ama şimdiden özledim seni.
Belki tüm kıtalar birbirinden alakasız ama,
En azından anlattım duygularımı bunlarla."Kağıdını tekrat katlamış ve cebine sokmuştu. Kendisine şok olmuş gözlerle bakan arkadaşlarına hafifçe kafa selamı vermiş ve sahteden üzgün olan suratıyla koltuğa oturmuştu.
"Jisung, sen kafayı yemişsin haberin olsun."
"Yok, ben diyorum bunu tımarhaneye kapatmak lazım diye, beni hiç dinlemiyorsunuz ki!"
"Bir de ağla, tam olur."
Hiçbir söyleneni takmadan telefonuyla ilgilenmiş ve ekrandaki birkaç şeyle sinsice sırıtmıştı.
"Bu enayi Minho da bana baya aşık oldu, he."
"He, mi?"
"Evet, ne oldu yarrak? Beğenemedin mi?"
"Beğenemedim orospu. N'olcak?"
"Bana bak Seo Changbin!"
"Sana bakıyorum ya, kör müsün Han Jisung?"
Hyunjin keyfinde olmadığı için ayaklandı.
"Ben su alıp geliyorum."
"Ben de geleyim."
Chan da ona eşlik ederken hâlâ dün Felix ile olan mesajlarını düşünüyordu. Felix gerçekten de Hyunjin'e karşı boş değildi. Hyunjin zaten Felix'e aşıktı. İkisinin arasını yapmalı mıydı? Yoksa akışına bırakmak en doğrusu muydu?
"Mimarlıktan Taehyung'u tanıyor musun? Bizden iki sınıf büyük."
Hyunjin'in konuşmasıyla düşüncelerinden sıyrılıp ona baktı.
"Evet, eski sevgilisi arkadaşımdı. Ne oldu?"
"Bana yazdı. Bu sabah."
Elindeki suyu masaya bırakıp tamamen Chan'a döndü.
"Çıkma teklifi ediyor. Basit bir randevu aslında. Açıkçası Felix'i unutmak için iyi bir fırsat diye düşünüyorum. Sonuçta çocuk yakışıklı ve çekici. Kolayca birisini etkileyebilir."
"Ne yani, seni etkileyeceğine yüzde yüz emin misin?"
"Hadi ama Chan! Çocuğu görmedin mi? Ondan hoşlanırım demiyorum ki, etkilenirim diyorum. Sen de ondan kolayca etkilenirdin. Ayrıca elektro gitar çalıyormuş. Çok havalı."
"Felix'i unutmakta kararlısın yani?"
"Kendin demedin mi onu unutman en iyisi diye? Niye şimdi sanki yanlış yapıyormuşum gibi davranıyorsun?"
"Hayır, ben sadece. Ah, her neyse. Sadece şunu bilmeni istiyorum: hiçbir zaman hiçbir şey için asla geç olmayacak, tamam mı?"
"Ne demek bu şimdi? Chan açık konuş." iyice meraklanıp karşısındakine bir adım daha yaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
brothers | hyunlix
FanficHwang: Felix! Acil durum! Siz: ne oldu yine hwang? Hwang: Annem ve baban, Boşanıyorlarmış. _____________ 🥇- #yongbok [13.03.2023] 🥇- #semelix [09.08.2024] 🥉- #changbin [23.02.2023] 🥉- #leefelix [01.10.2023] -B.E