Günlerden cumartesi, tepede sanki kış ayı değilmişcesine parlayan kavurucu bir güneş var.
Bir grup çoktan sahanın içine girmiş diğerlerini bekliyor o sırada ise ısınma hareketleri yapıyordu, Altay için bu yapacakları maç pekte önemli değildi fakat mert fazla hırslı görünüyordu. Onun bu hırsından gazlanan takım arkadaşlarına gülmeden edememişti altay.
"Korkup kaçmış olabilirler mi acaba?" Omzundaki çantasını düzeltti mert konuşurken, göğsünü kabartıp bir kolunu yanında yürüyen Arda'nın omzuna atmıştı. Altay bilmiyorum demek için omuzlarını silkti, Mert'i bozmak istememişti.
Arda hunharca onu sarsan abisinin kollarından çıkarken Mert pek oralı gözükmüyordu, onlara doğru gelen irfan ile gülümsedi.
Bu ikilinin uyumu takımı gazlamak için yeter de artardı bile.Altay eldivenlerini geçirdi eline, biraz ileri de olan arkadaşları maç için çağırdıkları elemanlarla kordine olmaya çalışıyor gibiydi. Yanında olan arkadaşları ısınmak için grubun yanına doğru adımladığında bununla eş zamanlı şekilde tel kapı gıcırdayarak açıldı.
Sahanın içine giren diğer gruba dikkatleri çekilmişti böylelikle,
özellikle mert delici bakışlarla icardi denen lavuğu kesiyordu.
Altay gözleri ile kerem'i aradı bir kaç saniye, kısa boylu sarışını gördüğünde gülmeden edemedi.Neden gözleri onu aramıştı bilmiyordu ama maç öncesi görmek istemişti, tamamen nedensizdi.
Diğer grupta karşılarına geldiğinde aradaki gerilim elle tutulur cinstendi.
"Isınmak için müddet" dedi tadic.
Bakışları Abdülkerim üzerinde yoğunlaşmıştı.
Karşıdan gülme sesleri yükselirken kerem dudaklarını dişledi her zaman ki gibi.Mert hakan dili ile yanağına işkence yapıyordu resmen. İrfan arkadaşının omzunu sıktı, mert genelde sinirli bir tipti biliyordu fakat bu adama bu kadar bilenmiş olması kafasını karıştırıyordu.
Gelen takım da toplayıp tamamladığı takımı ile birlikte saha da yerlerini aldılar, halı sahaya izlemeye gelen elbet birileri vardı fakat bu kadar fazla olması iki tarafında garipsemesine sebep olmuştu.
Halil kerem'in dibinde dolanırken kerem gerginlikle parmaklarını kıtlattı.
"Bu kadar kişinin gelmiş olması garip değil mi? Hem nasıl öğrendiler bunlar maç olacağını?" Dedi Halil şaşkınlığı ses tonuna da yansımıştı, kerem düşündü bir süre. Aklına bir isim geldiğinde adımlarını durdurdu.Yanındaki halil'de onunla birlikte durduğunda kerem "deniz.." Diye mırıldandı, halil o an jeton düşmüş gibi hissederken yüzünün hali kerem'i güldürmüştü.
"O velet çok fena bir şey ya, daha birinci sınıf ama fena çenesi var her şeyi yetiştiriyor resmen"
Yunus koşar adımlarla yanlarına geldiğinde sohbeti duymuş olmalı ki yorumda bulunmadan edemedi
"Yanlış bilmiyorsam para bile almış tahminler üzerine" Halil yunusun bu itirafına karşı parmak şıklatıp "ticari zeka" diye mırıldandı.
Kerem başıyla arkadaşını onaylarken yan sınıftan olan çınar'ın "hazırlanın!" Dediğini duydu.
onu hakem olarak ayarlamışlardı,
ondan yana sıkıntı yok gibiydi.Gerçi kerem'in derdi çıkacak gerginlikteydi, kendi arkadaşlarını biliyordu. İcardi Mert'i sinir etmek için elinden geleni yapacak Abdülkerim ise kaybetmeyi göze alamayacağı için illa bir müdahale de bulunacaktı.
Her türlü ortalığın karışacağına kanaat getirdiğinde gözleri kısa bir an saha da olan omegalar da gezindi.alfa olan takım arkadaşları onlara zarar verecek değildi elbet kerem'in korkusu birden fazla alfanın feremonları tarafından -şaka olsa bile korkutucu bir senaryoydu- boğulmaktı.