¹⁷

600 39 33
                                    


Bol bol yorum bekliyorum, öptüm.


Arkadaşlarımla yaptığım konuşmadan sonra sabahın erken ışıkları ile hastaneden taburcu olup evime gelmiştim, onlarla birlikte kalmam için çok ısrar etselerde ben direterek evde yalnız kalmak istediğimi söylemiştim ve onlar da beni kırmamıştı.

Bu yalnız kalma isteğim derinlerden gelen bir sesle bana Altay'ın yanıma gelip konuşacağımız için olduğunu bağırsa bile bir şekilde zihnimde sessizliği sağladım.

Hastaneden döndükten sonra duşa girdim, kendimi güzelce temizledim ve temiz kıyafetler giydim. Altıma giydiğim gri şort biraz kısa geldiğinde tutup çekiştirdim fakat bir faydası olmayınca çokta umursamadan mutfağa yöneldim. Kendime bir kahve yaptım, her ne kadar kendimi sakin tutmaya çalışsam bile içimde tepinip duran kaygı karnımı kasıyor, midemi bulandırıyordu.

"Nerdesin.."

Farkında olmadan bir ritim tutturduğum dizime elimi bastırdım derin bir nefes eşliğinde, sakin olmak zorundaydım kendimi her türlü konuşmaya hazırlamam gerekiyordu. Gerçi daha ne duymayı bekliyordum ki?

Zil sesi sessiz olan dairenin içine bir bomba misali düştü etkisi kalbimin çarpıntısı ile eş zamanlı şekilde beni bulduğunda kahve bardağını hızla masaya koydum ve kalktım.
Elimi kapının kulbuna attığımda gözlerimi kapatarak son defa derin bir nefes aldım.

Kapıyı açtığım an yüzüme çarpan erkeksi parfüm kokusu ve parlak gözleri olduğunda içimden kendime verdiğim telkin olma nasihatları birbir yerin dibine girdi, başımı hafifçe yukarı kaldırdım göz göze gelmek için.

Bir elini kapıya yaslamıs halde önce beni boydan boya süzdü, o an altımdaki kısa şorta
lanetler okuyordum ama iş işten geçmişti çoktan. Süzüşünün ardından dudaklarında belki çok dikkat etmesem göremeyeceğim bir sırıtış belirdi ve ardından yok oldu.

"Geçmeme izin var mı?"

Sonunda konuşup aramızdaki etkileşimi bozduğunda kenara çekildim ve onun arkasından mutfağa geçişini izledim ellerimle yüzümü ovuşturarak yanına adımladım.

Benim aksime o son derece rahat gözüküyordu bunu daha demin içtiğim kahveden bir yudum almasından ve avel avel mutfağı incelemesinden anlıyordum.
Bu kadar rahat olmasına müsade edemezdim.

"Ne sikim söyleyeceksen söyler misin? Yoksa seni evden kovmamı mı istersin?"

Elindeki bardağı masaya bıraktı. "Hiç misafirperver değilsin aktürkoğlu."

"Seninle muhattap olduğuma şükret bayındır."

Kaşları itina ile havalandı ve ellerini dizlerine yaslayarak gözleri ile oturmamı söyledi, bir kaç kez dudağını yalayıp boğazını temizledi. İçimden sabırsızlıkla onu duymak için can atan kendime lanetler okudum.

"Öncelikle kerem sana suçsuz olduğumu ispatlamam gerek değil mi?" Güldüm ve karşısına oturdum. " O fotoğrafa ve yazılanlara rağmen gerçekten suçsuzsan, evet." 

"Kerem bak o fotoğraf hakkında benim bile haberim yok sana yemin ederim her şey o sik beyinli arkadaşlarım yüzünden oldu!"

Kaşlarım çatıldı, olduğum yerde Altaya yaklaştım az da olsa. "Senin o sik beynin onun koynuna girene kadar neredeydi Altay?"

"ya da bana seninle oynamak eğlenceliydi yazarken hm?"

Yüzüme bir kaç saniye baktı. Tiksinircesine konuşacağımı ben bile tahmin etmemiştim o ana kadar.  Öfkem acımın önüne geçmişti.

i was all over him |AlkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin