Kerem üstünde onu son derece boğan ceketle birlikte olduğu yerde kıpırdandı.
İçtiği içkiden mi yoksa gerçekten mekan mı sıcaktı çözemiyordu, en sonunda üstündekini çekip çıkardı bedeninden.
Şimdi daha rahatlamış hissediyordu.
Çakır keyif olan arkadaşları gürültülü şekilde sohbet ederken mekanı kapattıkları için biraz daha rahattı.Ufak atışmalar eşliğinde yemekler yenmişti. Herkes birbirini daha iyi tanımak için kendileri hakkında konuşmuş, böylelikle bol bol geyik dönmüştü masalarında.
Mekan ferah bir atmosfere sahipti, tam istedikleri tarzda oluşu eğlenceyi iki katına çıkarmıştı.
şuan herkesin keyfi yerli yerinde gözüküyordu, karşı masa da okey atan arkadaşları komik bir görüntüydü mesela.İcardi, mert, irfan ve adülkerim dörtlü masada yerlerini almış çıkan taş sesleri eşliğinde ya seviniyor ya da küfür ederek sertçe masaya vuruyorlardı.
Mert diğerlerine kıyasla biraz daha gergindi, gerçi icardi ve Abdülkerimin alttan taş yürüttüğünü öğrense herkesi siker atar diye düşünmekten kendini alamıyordu kimse.
İrfan arkadaşına gülmemek için kendini sıkmaktan domatese dönüşecekti artık, diğerlerinin de ilgisi yavaştan bu dörtlüye kayıyordu.Kerem'in sağ tarafından gelen Altay'ın tok sesi "Bu oyun sende mert" diyordu.
Yunus ona alaylı bakışlarını atarken güldü "Görücez" dediğinde dörtlü arasındaki -tatlı- çekişme daha da artmıştı.Nicolo dudakları arasındaki sigarasını mertens'e verirken ayaklandı, yanındaki barışın önüne geldiğinde "çıkarın paralı" dedi aynı anda kalabalığa dönerek. Herkesten bir nida koparken berkan cebinden çıkardıklarını dörtlünün oynadığı masanın ortasına vurmuştu çoktan.
Nicolo sırayla herkesi soyarken dusan'a geldiğinde o da cebinden bir miktar para çıkardı, bize dönerek dörtlünün duymayacağı bir seste "bu gecenin masraflarını kazanana ödetiriz" dedi.
Yüzündeki hınzır gülüş kahkahaları coşturmuştu.Altay sinsi adımlarıyla Mert'in arkasına geçti. Oturan adamın omuzlarını tutarken hamlelerle ilgili taktik veriyor gibi duruyordu. Ferdi de aynı şeyi irfan için yaparken Abdülkerim ve icardi'den itiraz sesleri yükseldi, halil de onlara destek için yetişmişti şimdi.
Zamanla içilen şişeler artmıştı, saatler artık gece yarısını da geçmişti. mekandaki müzik biraz daha yavaşladığında Alioski masada duran bardağından son yudumunu aldı. yalpayalarak kalktığı yerden Emre'yi de kaldırmıştı, omega olanın yüzünde beliren şaşkınlık herkesin gülmesine sebep oldu.
Alioski el ele tutuştuğu Emre'yi mekanın pistine çıkardı, arkada çalan ritim eşliğinde eşini bir dansın ortasına çekmişti.
Ryan oturduğu yerden kalkıp ikili için bir ıslık çalarken bir alkış tuturmuş onunla birlikte sekerek telefonunu kurcalayan szymanski'nin önünde durmuştu, omega bakışlarını üstüne düşen gölgenin sahibine çevirirken beklemediği bedeni görmek gözlerini kırpıştırmasına sebep oldu.
Ryan bedenini hafif eğerek diğerine elini uzattı "bu dansı bana lütfeder misiniz sebastian?" Teklifi ile birlikte diğerlerinden alkış sesleri yükselirken szymanski utanarak elini uzattı.
Bu çiftin de adımları pisti buldu böylelikle.kerem bardağından aldığı yudumla boğazını yakıp geçen tatla dudaklarını ıslattı. Yavaştan başı ağrımaya başlamıştı bu kadar sesi kafası kaldırmıyordu alışık değildi.
Sulandığı için kısık gözlerle altay'ı aradı.
Hâlâ mert'e yardım ediyordu.
Kerem bununla birlikte dikkatini yanına gelen arkadaşına çevirdi. yanına çöken İsmail dertli dertli kerem'e baktı bir süre "onlar kazanırken biz kaybediyoruz" dedi pistte dans eden çiftleri göstererek.
Kerem gülüşünü alt dudağını ısırarak gizlediğinde İsmail'in arkasında biten bedene bir bakış attı.