1 Bölüm

2.7K 136 19
                                    

Belimi sahiplenici bir şekilde saran kolların arasında kendimi güvende hissediyordum.Kafamı daha çok geriye yatırdım.Arkamdaki beden omzumun üzerinden kafasını öne çıkararak yanağıma öpücük kondurdu.

"Uykun mu geldi?"

Kafamı hayır anlamında sallayıp önümdeki filme odaklandım.Salonun ışıkları kapalı olduğu için televizyonun ışığı yüzümüzü gölgelendirmişti.

Bu kez sarı tutamların arasına öpücük kondurup çenesini kafama yasladı.

Her gece bir film izler uyurduk.

Bir süre sessizce filmin tadını çıkardık.Salonda telefonumun zil sesi kulaklarımıza dolduğunda kollarının arasında kıpırdanıp sehpanın üzerindeki dağınıklığın arasından telefonu elime alıp cevapladım.

"Efendim Alp."

"Batu!" Hışırtı yükseldi arkadan. "Naber?"

"İyiyim.Bir sorun mu var?"

"Ah..Hayır." Sesi tamamen aksini söylüyordu.

"Emin misin?"

"Batuhan...Sevgilin yanında mı?"

Kaşlarımı çattım.

"Evet?"

"Bak konuyu şöyle anlatayım.Bizim bu Hasan senin o manyak sevgilin tarafından yine dayak yemiş.Çocuğun bu kez gerçekten bir suçu yoktu.Sadece ismini söyledi Batu.O kadar."

"Hasanı mı dövmüş?"

Belimdeki kolları sıklaştı.Abi demediğim için bir uyarıydı.

"Evet.Çocuğun gözü mosmor.Batu lütfen sevgilini uyar."

"Tamam.Onunla konuşacağım ben.Onun adına çok özür dilerim Alp."

Sesli nefes bıraktı telefonun diğer tarafından.

"Senin özür dilmene gerek yok."

Vedalaştıktan sonra birkaç saniye öylece oturdum.Yavaşça kollarının arasından çıkmak için harekete geçtiğimde bana engel olmadı.

Elimdeki telefonu sehpaya bırakıp tam karşısında dikilip ona yukarıdan bakmaya başladım.

"Yaptın mı gerçekten bunu?"

Gözlerimi kara gözlerine dikmiş cevap bekliyordum ondan.

"Yaptım.Çünkü o yav-"

"Ares!" Cümlesine ağzına tıkatığım zaman susup bana baktı sadece. "Bana söz vermiştin.Bir daha beni böyle konularla üzmeyeceğine söz vermiştin!"

Sesim hayal kırıklığıyla doluydu.

O da yerinden ayaklanıp tam karşımda durduğu zaman gözlerine bakabilmek adına kafamı hafifçe geriye yatırmıştım.

"Özür dilerim.Kendimi tutamadım."

"Bahanen bu mu?"

"Bahane değil.Beni anlamıyorsun güzelim.Hasan p-"

"Seni artık anlamak istemiyorum Ares!Beni üzmenden,çevremdeki herkese zarar vermenden bıktım artık!"

Göz bebekleri titredi.

"Beni herkesten,her şeyden kıskanmandan bunaldım!Bana hiçbir şeyde güvenmemenden bıktım!Anlıyor musun?Bıktım!"

Kollarını hafifçe kaldırıp bana uzanmak istediği zaman geriye çekildim.

Duraksadı.Anında gözleri dolduğu zaman dişlerimi bir birine bastırdım.

"Neden böyle olduğumu biliyorsun.Beni böyle kabul ettin Batuhan."

Kafamı iki yana salladım.

"Bu kadar yıpranacağımı bilseydim,seninle asla ilişki yaşamazdım."

Bunu söylediğim an sol gözünden yaş yanağına yuvarlandı.O da benim gibi kafasını iki yana salladı.

"Sensiz yaşamam."

Artık taşmak üzereydim.Her defasında kıskançlığı yüzünden arkadaşlarıma zarar vermesinden,beni üzmesinden gerçekten bıkmıştım.

Bu ilişki sadece zarar veriyordu.

Her ikimize de.

Yutkundum.

"Sana her zaman şans verdim.Düzeleceğini söyledin...Yapamıyorum.Artık sağlıklı düşünemiyorum bile," gözlerinin tam içine baktım. "Ares ben ayrılmak istiyorum."

"Ne?"

"Ayrılmak istiyorum.Ara vermek istiyorum.Rahat nefes almak istiyorum.Görmüyor musun?Senin bu sağlıksız düşüncelerin yüzünden ne halde olduğumu görmüyor musun?"

Aniden beklemediğim bir şekilde uzun kollarını belime sarıp sıkıca bana sarılarak kafasını boyun girintime soktu.

"Hayır.Hayır.Hayır.Beni terk edemezsin.Sensiz yapamam Batuhan.Seni çok seviyorum.Yemin ederim çabalıyorum.Bizim için çabalıyorum."

Beni kaybetme duygusu tüm bedenini sarmıştı.

Sarılışına karşılık vermedim.

"Ares bırak beni." Sakin sesle.

Kafasını iki yana salladı koskoca adam çocuk gibi.

"Lütfen..Bırakma beni."

Ellerimi kaslı kollarını yerleştirip kendimden uzaklaştırmak istesem de gücüm yetmemişti bir doksan boya sahip olan adama.

Bir süre sayıklayıp onu bırakmamı söyledi.Bense bu ilişkini artık ne olursa olsun devam ettirmek istemiyordum.

"Ares," soğuk bir şekilde. "Bırak artık beni."

Birkaç saniye kıpırdamasa da yavaşça geriye doğru çekildi.Yüzü ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.Yirmi yedi yaşında olan birinin çocuk gibi karşımda ağlamasına alışmıştım artık.

Ona bir şey söylemeden yanından geçerek sehpanın üzerindeki telefonumu elime alarak dış kapıya yöneldim.Ayaklı askılıktan beyaz montumu üzerime geçirip fermuarını kapattım.

"Nereye gidiyorsun?"

"Senden uzak bir yere."

Çok sakindim.

Telefonumu montun cebine yerleştirip siyah botları elime aldım.O kadar bıkmıştım ki hissiztim artık.Hiçbir şey hissetmiyordum.

Botları bir bir ayağıma geçirdikten sonra son kez arkamı dönüp ona bakacağım sırada kafama yediğim sert bir nesneyle yeri boylamam aynı anda olmuştu.

Yere yığılıp kaldığımda acıyla bağırmıştım.

Elimi kafama bastırdığım zaman ıslaklık hissettim.Puslu bakışlarım kafamın üzerinde duran adama kaydı.

Bakışları bu kez ifadesizdi.

"N-ne yaptın?"

Kanın yoğun kokusu midemi bulandırdı.Bir gözümü akan kandan dolayı açamıyordum.

Yavaşça bir dizinin üzerine eğildi.

"Özür dilerim.Ama benden ayrılamazsın."

DEVAM EDECEK

Selam.Bu benim ilk kurgum.Umarım iyi bir iş çıkarırım.

Bu sadece giriş bölümüdür.

Batuhanın bu kadar tepki vermesinin sebebi artık her şeyden bıkmasıydı.Aresi seviyor,lakin bazen sevgi her şeyi halletmiyor.

Obsession | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin