Blue Hippo - 17. Bölüm -

10 1 13
                                    

bugün, hongseok ile buluşacağım gündü! sooyoung'un gönderdiği mesaja garip bir tepki vermediği için şanslıydım. mesajı görünce nasıl bir tepki verdiğini düşünmeden edemiyordum. nereye gideceğimizi bilmiyordum, yine hongseok beni evden alacaktı. hızlı hızlı hazırlandım ve heyecanla dışarıda beklemeye başladım. bir iki dakika sonra hongseok geldi.

— seni beklettim mi?

— hayır, neredeyse hemen geldin.

bir yerde oturup yemek yeriz sanmıştım fakat hongseok çimlerde yemek yemenin daha eğlenceli olacağını söylediğinden onun dediği gibi yaptık.

— yine kameranı getirdin mi?

— ahh, tabi ki! onsuz dışarı çıkmam.

— öyleyse ver bana.

çantamdan çıkarıp hongseok'a uzattım.

— gülümse, 1,2,3!!

FLASH*

— nasıl çıkmışım?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


nasıl çıkmışım?

her zamanki gibi işte.

o ne demek?

yavaşça kulağıma eğildi ve fısıltıyla söyledi.

güzel.

şaşkın şaşkın bir iki saniye bakıştık ama oluşan bu ortam beni germişti. neyse ki hongseok hafifçe öksürerek garip ortamı bozdu.

şimdi nereye gideceğiz?

kaset satılan yerleri gezmeyi severim. seninle oraya gitmek istiyorum.

bu fikir ilgimi çektiği için hemen kabul ettim.

hongseok eski ya da yeni çıkan kısacası her albüm hakkında bilgi sahibiydi. adını bile duymadığım sanatçıların kasetleri incelemek ona mutluluk veriyor gibiydi. yabancılık hissettiğim o yerde tanıdık bir kaset görünce hafif koşar adımlarla o vitrine gittim. hongseok'ta arkamdan gelmişti.

bu geçen gün arabada çaldığın şarkı!

evet öyle, satın almak ister misin?

kaseti biraz daha inceledim ve evet anlamında başımı salladım. kendim ödemek istedim fakat hongseok buna izin vermedi.

dükkandan çıkmıştık.

hediyen için teşekkürler.

kibarca gülümsedi.

dinlediğin zaman beni hatırlayacaksan lafı bile olmaz.

kıkırdadım.

tabi k-

hongseok lafımı bölmüştü.

yeri ben senden hoşlanıyorum.

birkaç saniye.. ya da dakika? bakışmıştık.

hongseok

— bunu bana bir cevap vermen için söylemedim, sadece bilmeni istiyorum.

yanıt vermeme izin vermemişti fakat bu daha da gericiydi?!

uzun yolu birlikte sessizce yürüdük. yolun sonu rüzgarlı bir tepeye çıkıyordu. rüzgarı saçlarımın arasında hissedebiliyordum.

hongseok.

konuşmak ve yanıt vermek istiyordum fakat kafamda uçuşan binbir türlü soru vardı. bunu söylemeye hazır mıydım? cevap vermeli miydim? eğer cevap verirsem doğruları söylemiş mi olacaktım? kalbimden bunlar mı geçiyordu?

evet yeri?

benimde sana karşı hislerim var başkan.


17. Bölümün Sonu ♡

blue hippo ✩࿐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin