Blue Hippo - 9. Bölüm -

9 4 0
                                    

bütün geceyi odamda şarkı dinleyip resim defterimi karalayarak geçirmiştim. abimin bana kızgın olup olmadığını düşünmekten bir türlü uyuyamamıştım. gece boyu ayakta olduğumdan okul için erkenden hazırlanmaya vaktim olmuştu. evin içinde elimde bitmek üzere olan tostum ile koşuştururken abimin eve çoktan geldiğini fark ettim. odasına geçmiş uyuyordu. içim nihayet rahatlamıştı. abim muhtemelen okulu eker diye düşünüp onu beklemeden şoför ile birlikte okula gittim. sonunda  chaeyoung'tan tam anlamıyla kurtulduğumu sanıyordum fakat o beni okulun giriş kapısının önünde bekliyordu. ilk defa onu bu kadar güler yüzlü görmüştüm. olduğu yerde hafifçe zıpladı ve ellerini omuzuma yerleştirdi.

— Yerim sen hayatımda gördüğüm en iyi kızsın. ben yıllardır bu anı bekliyordum benim için ne kadar önemli bir şey yaptığını tahmin bile edemezsin.

— peki chae, sana da günaydın.

— eve varınca benim hakkımda ne söyledi?

bunu sorarken o kadar mutlu ve meraklı duruyordu ki onu kırmak istemedim.

— eminim o da senden etkilenmiştir.

chaeyoung kendi etrafında dönüp garip mutluluk sesleri çıkarırken bende bunu fırsat bilip oradan sıyrılıp kızların yanına gitmiştim. joohyun biraz sert duruyordu ve benimle acil bir şey konuşması gerektiğini söyleyip beni köşe ve kimsenin geçmediği bir yere çekti.

— iyi misin joohyun? yanlış bir şey mi yaptım?

— o kızla.. adını ağzıma bile almak istemediğim o kızla arkadaş değilsin değil mi?

bana hayal kırıklığına uğramış gibi hüzünlü bakıyordu.

— hayır... yani, onunla çok kez konuştum ama buna arkadaşlık denmez.

— konuşma bile, kafayı mı yedin? uzak dur ondan.

biraz geç de olsa sonunda her şey dank etmişti. chaeyoung lisenin başından beri abimden hoşlanıyordu ve joohyun ile abim o zamanlar çıkıyordu. tabii chaeyoung'un anlattığı buydu.

— abim... eski sevgilin mi joohyun?

cevap vermek istemiyor gibiydi, birkaç saniye durakladı ve üzgün görünüyordu.

— evet, maalesef. o zamanlar küçüktüm.

— bu yüzden mi chaeyoung'u sevmiyorsun?

— abine aşık olduğunu biliyorsun yani?

— evet, onunla çok sık konuşmak zorunda olmamın nedeni de bu zaten.

— sakın bana onların arasını yapmaya çalışıyorum deme yerim.

cevap verememiştim ama bu sessizliğimden vereceğim cevap belli olmuştu. joohyun kırık bir şekile yüzüme baktı ve hızlıca diğer kızların yanına gitti. bu birkaç gün böyle sürmüştü. ne zaman kızların yanına gitsem joohyun oradan ayrılıyordu, kısacası benimle aynı ortamda bulunmaya bile katlanamıyordu. ne joohyun ile konuşuyordum ne chaeyoung ile. sanırım ikisini de kaybetmiştim. yıllardır doğru düzgün bir arkadaşı olmamış biri için kötü ya da iyi fark etmeden herhangi bir arkadaşı kaybetmek oldukça üzücü bir şeydi. diğer kızlar benimle konuşmayı kesmemişti fakat çoğunlukla joohyun ile birlikte takıldıkları için aralarına giremiyordum. bu süreçte takıldığım tek kişi hongseok'tu. yemeğimizi birlikte yedik, birlikte sohbet ettik, çatıda birlikte hava aldık. kısacası eğlenceli vakitler geçirdik.

ona karşı bir şeyler hissetmeye mi başlıyordum? o her konuşmaya başladığında aklımdan geçen soru buydu. ya ona aşıktım ya da ilk defa biri bana bu kadar nazik olduğu için aşık olduğumu sanıyordum...

ben ve hongseok çatı katında otururken birden sooyoung geldi. ve beni işaret etti.

— neredeydin sen? sabahtan beri seni arıyorum. okul çıkışı birlikte bir yere gideceğiz.

tamam anlamında başımı salladım fakat kafam karışıktı. en azından bana kırgın değil diye düşündüm ve kendimi teselli ettim. okul çıkışı sooyoung hemen koluma girdi ve bir parka gidip oturmayı teklif etti. yol boyu havadan sudan şeylerden konuştuk. parka varıp bir banka oturunca ise sooyoung sadete gelmişti.

— joohyun ile aranız açılmış.

— evet, maalesef öyle oldu.

— sıkma canını, barışırsınız.

— umarım.

— ben seni hatalı bulmuyorum yerim fakat eğer sen chaeyoung'un gerçek yüzünü bilseydin kendini hatalı bulurdun.

— onun nasıl biri olduğunu zaten biliyorum, o cidden kötü biri fakat ben onu savunmuyorum ki.

— o halde joohyun ile abinin ayrılmasının sebebinin de chaeyoung olduğunu biliyorsundur.

dona kalmıştım. chaeyoung abime hiç erişememiş bir platonik ise bunu nasıl başarmıştı? birden ayağı kalktım.

— sanırım gidip joohyun'dan özür dilemeliyim. görüşürüz sooyoung, teşekkür ederim.

evinin nerde olduğunu bilmediğim için ona hemencecik bir mesaj gönderdim ve numaramı silmemiş olmasını diledim. eve vardığımda abimin hâlâ uyuduğunu gördüm. "şaka gibi" diye mırıldandım ve aile albümümüzden annemin çok eskiden abimi çekmiş olduğu bir fotoğrafı alıp odama geçtim. fotoğrafı "sen kimsin?" notu ile ajandama yapıştırdım.

 fotoğrafı "sen kimsin?" notu ile ajandama yapıştırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9. Bölümün Sonu ♡

blue hippo ✩࿐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin