Lora;
3 Ekim 1879
Bu mektubu hemen sonra ki gün yazmayı beklemiyordum, ama içime dolu verdi. Ve muhtemelen bu mektuplar senin eline ulaşana kadar benim fikirlerim değişecek ve sen onları hatirlattiginda ise utanctan kipkirmizi kesileceğim!
Ne zaman bu şekilde utansam hep bir çocuğa benzedigimi söyler benimle alay ederdin, ah o günler bir anda aklıma geldide keşke çok daha kıymet bilseydim o günler hakkinda
Ama geçmiş geçmişte kaldı şimdi ise burada o zamanları düşünüp sadece yüzümde minik bir tebessüm oluşuyor ama aynı zamanda ise yuregimde bir burukluk oluşuyor.
Tarif edemeyeceğim bir şekilde kalbim acıyor ama o zamanlar beni mutlu ediyordu neden şimdi böyle oluyor ki Medness?Hey biliyormusun Medness şu sıralar rüyamda çok fazla ikimizi görmeye başladım.
Beraber bir çiçek bahcesinde çimenlere uzaniyor ve tenimizi cimenlerle birlestiriyorduk ben senin saçını okşuyorum bazenleri ve sen ise bana favori şarkını söylüyor ya da mirildaniyorsun.Tıpkı o günkü gibi o gün en güzel günlerimden birisiydi Medness keşke orada sonsuza kadar kalabilseydim
Ama sonsuzluk kelimesi nedir ki?
Ya sonsuzluk kelimesi cidden kast ettiğimiz gibi güzel bir anlama gelmiyor ise?Ah, bu yaşam ve kavramlar çok karışık.
Bir anlık olsun cidden gülümsedim sadece bu anılar bile beni gulumsetmeye yeterde artar.
Nasıl bir insansın sen Medness?En kötü anlarımda bile aklıma gelip yüzüme bir tebessüm kondurup giden bir melek mi?
Kimi zaman çok bencil ve bir ahmak gibi davraniyordum bunlar için affimi dile getiriyorum
Biliyorum bunlar senin gözünde asla buyutulmedi ama genede kendimi çok pişman hissediyorumİnsanoğlu işte ne yaparsın ya?
Elindekilerin değerini bilmez ve gidince arkasından kocaman bir keşke ile kalır.
Ve benimde o insanoğlundan pek bir farkım kalmadı.
Ne edersin ya hayat bu işte.Sana biraz burada ki yaşamımı anlatayım öyleyse.
Sonuçta zamanım ve düşüncelerim bol.Burada yaklaşık sabah 08;30 gibi uyanıyor ve herkesle beraber 09:00
Gibi kahvaltı alanına gidiyoruz
Ah ama ben gidemiyorum onun için bana bir hemşire öğünlerimi getiriyor.
Gerçekten çok tatlı ve güler yüzlü bir kadın insanın yüzünden anlaşilır kişiliği derlerdide inanmazdım.Kadın her zaman bana güneş ışığı diye seslenir dişlerimin bembeyaz ve saçlarımın sap sarı olduğu için mış
Her sabah "kahvaltı vakti bakalım güneş ışığı! Nerede o kocaman gülümsemen bakalım ?" Der ve bende ardindan genelde bir kahkaha patlatır ya da sadece utanarak küçük bir gülümseme verirdim.
Bazı ilaç saatlerimde ise yanıma gelir ve köşeden bir sandalye çekerek karşıma oturur ve bana bir kaç takma isim uydurmaya çalışır
Genelde bunlar "güneş ışığı, güzel gülümseme, Bob" gibi isimler olur, şuanlik aklıma bu kadar geldi çok üzgünüm!
Ve tabi kide rahatsziligimida sorar "Hey bu isimlerden rahatsız olmuyorsun değil mi? Rahatsız olursan lütfen dile getirmekten çekinme!" Der ve kocaman gülümser
Emin olabilirsin rahatsız olsam bile böyle tatlı bir kadın için buna katlanırdım ama merak etme rahatsız olmuyordum aksine bazen çok komik oluyor ve beni mutlu ediyordu.
Ah günümü anlatiyordum ama şuan devamm edemem söz en yakın zamanda devam edeceğim! Bir anda dalmışım.
Şuanlik bir hoşçakal vermeliyim farkına bile varmadan ögle yemeği saati gelmiş! Ama söz daha sonra devam edeceğim.
Öyleyse daha sonrasi için bir hoşçakal.
.
.
.
.
.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mektup.
Fiction générale"sana söz veriyorum, bu mektupları yollamayı bitirdiğim gün benim sonum." "ama asla gerçekleşmeyecek bir son"